Bayram Şahin: Afet Esnaf Fonu kurulmalı

Ankara Kantinciler Esnaf Odası Başkan Bayram Şahin, afet esnaf fonu kurulmasını önerdi. Afet sonrası esnafın finansmana ulaşmasındaki zorlukları gündemle getiren Ankara Kantinciler Esnaf Odası Başkanı Bayram Şahin  esnafhabertv.com'a yaptığı açıklamada, esnaf kredileri konusunda TESKOMB'u başaralı bulmdığını sil baştan yeniden yapılanmasını önerdi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Bayram Şahin: Afet Esnaf Fonu kurulmalı

 

Afet ve sanatkârlar için alınacak tedbirler. Aslında işin başında bu olsa sonrasındaki sıkıntıları da herhalde minimize etmiş oluruz diye düşünüyorum. Bunu neden söylüyorum, geçen günlerde hatta bu son depremden sonra 21 Mart 2023 tarihli resmî gazetede afet imar fonu adı altında bir fon kuruldu. Kanunla bu fonun yönetimi de Maliye Bakanlığı’na bağlandı. Tabii her sonrasında afet ve sanatkârlar doğal olarak bizlere oda başkanlarına birlik başkanlarına oturumda kredi kooperatif başkanlarına müracaat edip yardım taleplerinde bulunuyorlar. Ama tabii öncesinde hiçbir hazırlığımız olmadığı için afetle yüz yüze geldiğimiz zaman herkes ne yaparım derdine düşüyor. Sonuçta bu kargaşa içerisinde binlerce esnafımız mağdur oluyor. Ülkemiz bir afet ülkesi. Artık bunu tartışmanın tartışmak için bir bilim adamı veya bir deprem profesörü olmaya gerek yok. Neredeyse ilkokul çocukları bile ülkemizin deprem faylarının kılcal damarlar gibi ülkemizi sardığını biliyor. İlkim değişikliğinden kaynaklı olarak seller sadece Karadeniz bölgesinde olmuyor. İç Anadolu’da, Urfa’da değişik yerlerde aşırı sel felaketleri gerçekleşiyor. Yine bunun yanında gerek sabotajlar gerek ihmal gerek aşırı sıcaklar yine iklim değişikliğine bağlı her yıl televizyonlara baktığımız zaman sabahtan akşama kadar orman yangınlarını görüyoruz. Tabii bundan köylerimiz, esnafımız, sanatkârımız etkileniyor. Biraz önce başkanım söylediğim gibi ne tedbir almalıyız ki bu sonuçlarla mücadele edebilelim. 
AFET ESNAF FONU KURULMALI
Devletimiz yeniden imar fonunu oluşturuyorsa şunu da bize esnaf ve sanatkara sorarak yapması gerekir diye düşünüyorum. Bir de şu oluşturulabilir, afet esnaf fonu kurulabilir. Bir fon oluşturulabilir. Evet bir tane esnaf kefalet kredi kooperatiflerin bünyesinde bir şirket kurularak devlet katkısıyla devlet desteğiyle bir kanun değişikliğiyle esnaf afet fonu kurulabilir ve esnaf ve sanatkarın bugünden itibaren kullandıkları tüm kredilerden belirli kesintiler yapılarak bu fon desteklenebilir. Hatta bizim kendi üyelerimizden tahsil ettiğimiz konfederasyonlarımıza ödediğimiz satılma payı, eğitim fonu payları gibi yüzde bin sıfır nokta beş veriyorum. Bu fona kayıtlı ne kadar finansman hedefleniyor bu hesaplanarak belirli kesintilerle bu fon desteklenebilir. Yine DASK ’da olduğu gibi esnaf ve sanatkâr bu fona destek yapabilmesi için yasal düzenlemeler gerçekleştirilebilir. Bu fon büyütülebilir. Bu afet gerçekleştiği zaman biz nereden kaynak bulacağız, bu kişinin kredisini nasıl vereceğiz veya başkanımın dediği gibi yıkılmış bir evi olan insandan boş tapu karşılığında nasıl ipotek göstererek esnaf ve sanatkara katkı sunacaksınız. Bu olasılık dahilinde değil. O yüzden en başında
Bir kere tedbirlerimizi afet ülkesinde yaşayan esnaf ve sanatkâr olarak bunu sağlamamız gerek ama tabii burada devletin de esnaf ve sanatkara yönelik bir işlem yaparken burada değerli başkanlarımız da var. Hadi bize sormuyorlar ama esnaf ve sanatkâr camiamız var söz hakkı vermeden bırakmamaları gerekiyor. Benim gözlemlediğim üst tarafta bir bürokrat bir gözlemleme yapıyor. Sadece bize ve başkanlarımıza dikte etmeye çalışıyorlar. Bütün sorun ve kargaşa da buradan kaynaklanıyor. 
TESKOMB BAŞARI DEĞİL YENİDEN YAPILANMALI
Alican başkanıma ve Ahmet Hamdi başkanıma pek bu konuda katılamıyorum. Mesela en son bu konuda başarılı olduğuna inanmıyorum. TESKOMB’nun yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu sistemde birçok esnaf ve sanatkarın hatta binlerce esnaf ve sanatkarın finansmana erişiminde bırakın afeti afet olmadığı dönemde de zorluklar yaşandı. Bu neden kaynaklanıyor? TESKOMB ve TESK’in belirli bir şekilde bazı oda başkanları hem bir oda başkanı hem de bir kefalet başkanı oluyor. Tabii bunların oda seçimleri federasyon seçimleri birlik seçimlerinde doğal bir seçme ve seçilme hakkından kaynaklı aday olduklarından ötürü o odanın esnafına bazı esnaf kesimlerine neredeyse kredi sıfır. Krediye başvuru bile yapmaları olanaksız. Bir örneğini de kendimden vereyim. Ben kredi kullanmamıştım. Bir dönem kredi kullanayım dedim. Kendi yönetim kurulundan arkadaşlarımdan birisi bir esnaf kefalet kooperatifinin Ankara’da üyesi. Ben de bir miktar kullanayım faydalanayım dedim. Bana kullandırma. Hayır biz ona kullandırmayalım. Neden? Oda başkanı. O kooperatife üye olursan oraya aday olurum korkusuyla bu kullandırılmıyor. Önce TESKOMB sil baştan bir yapılandırmaya girmesi küçük odaları küçük esnafın sayısı az olan esnafın krediye erişimini kolaylaştıracak yapılara yönelmesi. Belki buna şubelik verir. Bütün işi zaten bizler de yapıyoruz odalar olarak. Bu yeniden ele alınmalı. Tabii bunun olumlu ve olumsuz yönleri değerlendirilerek yapılmalı. 
FİNANSMANA ULAŞMASINDA DİYARBAKIR’IN SURLARI 
Deprem ve afet kısmına geldiğimiz zaman da KOBİ’lerde olduğu gibi afet fonu devreye alındığı zaman böyle bir fon oluşturduğunuz zaman esnaf afet fonu bence bu sorunların bir kısmının da minimalize edilebileceğini de düşünüyorum. Mesela KOBİ’lerde ne yapılıyor? KOBİ’lerde 3 yıl geri ödemesiz krediler kullandırılıyor. Biz de sadece deprem bölgesinde gözlemledik. Aydın başkanım da Bartın’da sel felaketinde gözlemlediğim için birçoğu kredi kullanamadı. Bırakın krediler ertelendi. Ama o krediler ertelendi ama ne kadar süre ertelendi. Siz 1 yıl diyorsunuz. Örnek veriyorum. Ben mayıs ayında Hatay’a gittim. Hatay’ın sadece yıkılması o hasarlı binaların yıkılması 1 yıl aldı. Bırakın yapılmasını bir realite var. Bu esnaf ve sanatkâr 1 yıllık ötelemeden ne bir fayda alabilir? Nasıl yarasını sarabilir? Nasıl işyerini yeniden oluşturabilir? Nasıl istihdam sağlayabilir? Bu olanaksız. Bunu konuşuyoruz ama realitede bunun olması mümkün değil. Bu KOBİ’lerde olduğu gibi esnaf odaları esnaf küçük ve sanki söz hakları yok. Ben söz hakkımızın da çok KOBİ’lerde olduğu gibi göremiyorum. 3 yıl. Oradaki insanlara minimum 3 yıl geri ödemesiz ve devamında da herkesin aldığı hasar farklı. Bu hasarı kim tespit edecek? Bu hasarı tespit edenlerin içerisinde mutlaka oradaki birlik başkanlarımız ya da onların oluşturdukları görevlendirdikleri temsilcilerin de yer alması gerekiyor. Herkes kendi üyesinin işyeri nerede ne kadar hasar almış ne kadar sıkıntı yaşıyor. En iyi bilen insanlar oranın oda başkanları. Bu tespitlerde hiçbirinin söz hakkı yok ve bunların kredi kullanırken de afet bölgesinde evi yıkılmış, işyeri yıkılmış bir insan da nereden kefil bulacak? İnsan kardeşine kefil olmuyor artık düşünün. Siz kredi kullandırmak için bana kefil getir. Yaraların sarılması için devletin esnaf odalarıyla özellikle o bölgedeki afeti yaşayan sel ise Zonguldak, deprem ise Adıyaman’daki birlik başkanlarımızı onların oluşturduğu komisyonları onların fikirlerini alarak onları koordine ederek onları tespitlerine yer vererek yapması gerekiyor. Sonuçta esnafın finansmana ulaşmasında ülkemizde gerçekten sanki bir Diyarbakır’ın surları gibi surlar oluşuyor. Bu surları aşmak için ya tünel kazılacak ya da merdiven dayayacak bir sürü şey var. Yakını varsa çevresi varsa krediye finansmana kolay ulaşıyor yoksa da bunu eleştiri olarak söylüyorum. Çünkü onlar da bizim hangi meslekten olursa olsun hepsi bizim esnaf kardeşlerimiz. Biz o teşkilat çatısı altında hepsinin uğradığı haksızlıklara dair söz söylememiz gerekiyor diye düşünüyorum. 
ESNAF SANDIĞI KURULMADI, ESNAF3-4 YILDA AYAA KALKAMAZ
Bir de tabii bu esnaf sandığı diye bir sandık kurulacaktı ama depremden dolayı bu sekteye uğradı. Bu hemen devreye alınmalı ve kurulacak bir imar fonuyla bu entegre edilmeli. Az önce sözlerime başlamadan önce dedim ki esnaf ve sanatkârlar için alınacak tedbirlerle ilgili de bir çalışma yapmak gerekiyor. Bugün esnaf sandığı devreye alınmış olsaydı işyeri yıkılan iflas eden bir üyemiz 1080 gün faaliyetini sürdürüyorsa sandığından 300 gün yardım alabilecekti. Ama bakın az önce söyledim. Bırakın bir yıl deprem bölgesindeki hasarı yıkık binaları enkazı kaldıramayacaksınız. Orası 3 yılda normal hayatına dönemsi bilemiyorum eskiden Erzincan’da 92 depremini yaşamış bir depremzede olarak Erzincan’ın yeniden yapılandırılması dönemini hatırlıyorum. 3 yılda 4 yılda o kentin ayağa kalkıp normale dönmesinin olanaksız olduğunu düşünüyorum. O yüzden esnaf ve sanatkarın krediye ulaşımını kolaylaştırmazsanız ne oluyor? Örneğin kantincilerden kendi mesleğimle ilgili Hatay bölgesinden Adıyaman bölgesinden geçici olarak Ankara’ya gelen birçok insan oraya dönme şansına böyle devlet güvencesi veya hibe desteği olmadığı için bu şehirde yeni bir iş kurmaya burada hayatını oluşturmaya burada devam etme gayreti içerine giriyor. O şehirde bütün geçmişini orada bırakıyor. Orda kalan işçisi nerede çalışacak, nerede istihdam edecek? Yani bunlar hepsi birbirleriyle bağlantılı konular. Bunun için krediye ulaşımı finansmanı uzun esnafa uzun vadede ve kantinci de olsa iki tane demirci de olsa iki tane terzi de olsa oradaki esnaf ve sanatkâr odaları birliğinin oluşturacağı bir komisyon marifetiyle bunların taksit ödeme süreleri çünkü afete dayalı bu. Normal bir süreç değil. Ona göre o kişiye göre yapılandırabilmeli diye düşünüyorum. 
ZİNCİR MARKETLER FİNANSMANI İSTANBULA TOPLUYOR
Perakende yasasıyla ilgili kısa bir giriş yapmak istiyorum. Bu perakende yasasının yıllardır çıkmamasından kaynaklı olarak hem finansman hem de istihdam devlet eliyle kaynağında kurutuluyor. Bu ne anlama geliyor? Örnek vereyim. Mesut Başkanım Adıyaman’ın Kahta ilçesini ele alalım. Bilmiyorum kaç tane zincir market vardır. Bu zincir marketleri biliyorsunuz ülkenin bütün ilçelere kadar ahtapot kollarını sarmış durumda. Bu sadece bir meslek kolunu etkilemiyor. Sadece bankaları etkilemiyor. Buraya girdiğiniz zaman tornavidasından tutun nalbur malzemesinden tekstil malzemesine ayakkabısına çorabına sebzesine kadar bütün ürünler bizim yönettiğimiz esnaf ve sanatkâr camiasına bir şekilde etkiliyor. Ağır bir şekilde etkiliyor. Ama asıl sorun şu örnek vereyim, Kahta ilçesinde 3 tane 5 tane zincir market varsa orada bir nalburun bir manavın rekabet etme şansı yok. Bu zincir markete akan ilçenin kaynağı aynı akşam İstanbul’a fonlanıyor. Finansal olduğu gibi bütün Türkiye’den İstanbul’a tek merkeze çekiliyor. Orada dönemsi gereken finans kaynağı tek merkeze kayıyor. Oradaki bakkalın büyümesi oradaki nalburun kendini büyütmesi için yeni bir istihdam sağlaması mümkün mü? Düşünün o büyük firmanın finansmana ulaşımıyla bizim finansmana ulaşımımız arasında uçurum var. 
KREDİLERİN HİBEYE DÖNMESİ GERİKYOR
Şimdi Ahmet Başkanımla ilgili bir şey söyledi. Katılmıyor. Tabii ki katılmayabilir. Fikirlerimiz aynı olmayabilir. Görüşlerimiz yanı olmayabilir ama aynı camiadayız. İkimiz de bu camianın gelişmesi için çalışıyoruz. Benim orada kast etmek istediğin konu da şu. Diyoruz ki, esnaf ve sanatkara zaten kredi kullandırarak tabii ki kullandırılmalı ama bu yıkılan bir binanın boş tapusunu siz de sanıyorum yanlış algıladınız. Biz burada kredi kullandırılma şeklini krediye nasıl erişimin kolaylaştırılmasını anlatmaya çalıştık. Kaldı ki ben bir esnaf afet fonu kurularak bu fonun destek sağlanmasını yani bunun bir hibeye dönüştürülmesini istiyorum. 
KANTİNCİLER 50 BİN KREDİYİ BİLE ÖDEYEMEDİ
Adıyaman’da yıkılan bir işyerinin 3 yılda ayağa kalkma olasılığı yok. Esnaf ve sanatkarın az önce dediğiniz gibi perakende yasasının çıkmadığı sürece oradaki zincir marketlerle mücadele şansı var mı, yok. O zaman ne olacak? Oradaki insanlar başka şehirlere göç edecek. Esnaf ve sanatkâr batacak. Yeni istihdam alanları da oluşmayacak. Biz burada krediye finansmana ulaşmayı anlattık. Aynı sıkıntıyı benim kendi üyelerim yaşadı. 13 Mart 2020’de pandemi olduğu zaman tabii ki TESKOMB ’un da yardımıyla krediler açıldı. Kredi desteği sağlandı Halk Bankası’yla iş birliği yapılarak. 50 bin lira kredi kullandırdılar. Mayıs ayında Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında geçici açılma sağlandı. Geçici kontrollü olarak açılma sağlandı. Ama doğal olarak benim temsil ettiğim mesleğimin okul kantinleri kapandı. Diğerlerinin kredilerini yaz ayında ödeme şansları varken benim üyelerim ve meslektaşlarım ödeyemedi. Benim Adıyaman’daki meslektaşım, Hatay’daki meslektaşım pandemiden çıktı deprem cenderesine girdi. Bu insanların kredileri alsa bile geri ödeme şansı var mı? İkincisi de şu, kredi kefalet sisteminde TESKOMB’mun şunu takip etmesi gerekiyor ben bunu isterim kendi temsil ettiğim teşkilatım adına. 
SİCİLİ BOZULAN ESNAFI HALK BANKASI FİŞLİYOR
Şimdi bir kişiyi böyle pandemi ve deprem esnasında kredisini devletin o düzeni kuramamasından, yapılaşmayı tamamlayamamasından, hayatı normalleştirememesinden dolayı hayatın doğal akışından dolayı ödeyememesi durumunda bu kişiler ne oluyor? Sicili bozuluyor. Sicili bozulana devlet sicil affı çıkarıyor. Ama Halk Bankası diyor ki yani devletin bankası adeta bunu fişliyor. Hiç de Kredi Kefalet Kooperatifi de demiyor ki, bu esnaf ve sanatkara sicil affı gelmiş, siz bunu kredi kullandırmak zorundasın. Biz bunları söylüyoruz. "Bu onların kişiliklerine zatı alilerine saygısızlık olarak değil. asla adletmiyorum. Sadece yeniden yapılanmamız işte bunları konuşarak  En azından bunlar konuşuldukça bu yapılanmalar bu eksiklikler varsa bizim de eksikliklerimizi düzeltip esnaf ve sanatkara daha iyi hizmetler sunacağız.  Sürçü lisanım olduysa af fola… sürç-ü lisan yaptıksak af ola. 

 

Bu röportaj  Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü’nün İçişleri Bakanlığı Sivil toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile beraber hazırlanan “Ahilik Töresi Afet Bilinci Güvenli Millet, Güvenli Devlet” projesi kapsamında 21 KASIM 2023 günü saat 15.00'de gerçekleştirilen AFETLER SONRASI ESNAF VE SANATKARIN YAŞADIĞI SORUNLAR / ÜRETİM VE İSTİHDAM DURUM ANALİZİ” çevrimiçi toplantıdan alınmıştır.

Bakmadan Geçme