ASO: Türkiye'nin Performansı Bu Değil

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, 2019 yılının ilk çeyreğindeki yüzde %-2,6’lık büyümeyi değerlendirirken,"Geçen senenin ilk çeyreğinde %7,4 gibi ciddi bir performans gösteren Türkiye’nin 2019 yılının aynı döneminde %2,6 oranında daralması, Türkiye’nin gerçek performansının bu olmadığını bize söylemektedir." dedi. Özdebir yaptığı açıklamada “açıklanan yapısal tedbirlerin hayata geçmesi, para ve sermaye piyasalarında uygulamaya konulan adımların beklenen sonucu vermesi ve en önemlisi Türkiye’nin risk primini yükselten olumsuz dış politik gelişmelerin son bulması ile birlikte ekonominin çarkları yeniden dönecektir” diye konuştu.Sanayinin ilk çeyrekte %4,3 oranı ile Türkiye genelinin üstünde daralmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Özdebir, “2009 yılından bu yana ilk çeyrekte her yıl büyüme gösteren Türk sanayi aradan geçen 9 senenin sonunda ilk kez küçülme ile karşı karşıya kalmıştır. Son 3 ayda ortalamada %4,9 daralan sanayi üretim endeksi değeri aslında ilk çeyrek üretiminin bugün açıklanan rakamlara paralel geleceğinin sinyallerini bize vermişti. Kapasite kullanım oranı da yılın ilk üç ayında, geçen seneye kıyasla %4,7 azalma göstermişti” Özdemir  açıklamasına şu şekilde devam etti "2018 yılının son çeyreğindeki %3’lük daralmadan sonra Türkiye bu yılın ilk çeyreğinde tahminlere paralel olarak negatif büyümüştür. Küresel finansal kriz sonrasında Türkiye’nin ilk çeyrekler bazında ortalama büyüme oranı %7,1’dir. Geçen senenin ilk çeyreğinde %7,4 gibi ciddi bir performans gösteren Türkiye’nin 2019 yılının aynı döneminde %2,6 oranında daralması, Türkiye’nin gerçek performansının bu olmadığını bize söylemektedir. Aynı dönem için G-20 ülkelerinin ilk çeyrek büyümeleri incelendiğinde Arjantin dışında diğer ülkeler pozitif tarafta yer almaktadır. “%7,2 artış gösteren kamu harcamaları ile desteklenen büyüme, %9,5’lik performans sergileyen ihracatın sırtlaması ile ancak bu noktaya gelebilmiştir. Ne var ki açıklanan yapısal tedbirlerin hayata geçmesi, para ve sermaye piyasalarında uygulamaya konulan adımların beklenen sonucu vermesi ve en önemlisi Türkiye’nin risk primini yükselten olumsuz dış politik gelişmelerin son bulması ile birlikte ekonominin çarkları yeniden dönecektir İç talepteki yetersizliği dış pazarlara yönelerek aşmaktan başka çaresi olmayan imalatçılarımız için ihracatın yalnızca bir ihtiyaç değil aslında bir gereklilik olduğunu bu günlerde bir kez daha görüyoruz. İlk çeyrekte ihracatın büyümeye %9,5’lik pozitif katkısı bu durumu teyit etmektedir. İnşaat sektöründe 3 çeyrektir devam eden daralma, doğrudan imalat sanayini de etkilemektedir. Son açıklanan rakam ile %10,9 daralan inşaat sektöründeki durgunluk, inşaat ile bağlantılı imalat sanayi alt sektörlerini ciddi şekilde etkilemektedir”

Bakmadan Geçme