Baklavacılar İşinden FETÖ Kumpası Çıkmasın !
68 yıllık Baklavacılar Hasan ve Hüseyin Sel kardeşlerin İstanbul’da trafikte yaşadıkları taciz sonrası görüntüleri kamuoyuna “Trafik Magandaları” olarak lanse edilmesinin arkasından FETÖ’nün imza attığı bir çok kumpas olayına benzer mizanseller çıkması dikkatle takip ediliyor. İstanbul’da Kartal-Pendik bölgesinde yaptıkları yatırımlar ve oluşturdukları istihdam ile tanınan Hasan ve Hüseyin Sel kardeşlerin, 1951 yılından bu yana baklava başta olmak üzere tatlı üretimi yaparak bu sektörde ihracat yaptığı ortaya çıktı. Haber merkezimizin derlediği bilgilere göre İstanbul kökenli iki baklava firması Seyidoğlu ve Seydioğlu ezeli rekabet yaşıyorlar. Seyidoğlu 1952 yılında kurulmasına, pazarı Türkiye iç piyasası olduğu halde Hasan ve Hüseyin Sel’in firması Seydioğlu’na karşı patent davası açması olaylarının fitilini ateşleyen en önemli etken olarak görülüyor. Bu iddiayı güçlendiren iki açıklama bulunuyor. Birincisi trafikte yaşanan ve akrabalık ilişkisi nedeniyle NTV’de yayınlanan görüntülerden sonra Seyidoğlu Baklavalarının “Mağdur olduk” şeklinde basın açıklaması yapması. Toplumsal olarak değerlendirilse de iki taraf arasında yaşanan asayiş olayının hemen yargıya taşınan marka davasına konu edilmesi hukukçuların ilgisini çekmiş durumda. Açıklamayı yapan kuruluşun sahiplerinin 15 Temmuz’’dan sonra FETÖ terör örgütüne finans sağlama suçlamasıyla cezaevine girmeleri ve halen hukuki yargılamalarına devam etmelerine karşın asayiş olayını “ticari aklama” gibi göstermeleri şüpheleri de arttırdı. Öte yandan olayın ardından hamileliği ile gündeme gelen mağdur aileden Ayfer Bahçıvan’ın mahkemeden çıkar çıkmaz “mağdur baklavacıların yanındayız” diyerek açıklama yapması kuşkuları daha çok arttırdı. Olayın şokunu yaşayan bir ailenin sıcağı sıcağına iki firma arasındaki ticari davaya müdahil olması önemli bir ipucu olarak değerlendiriliyor. Olayın diğer dikkat çeken bir başlığı ise mahkemeden basına yansıdığı kadarıyla Yunus Emre Bahçıvan’ın “Hiçbir maddi ve manevi talebimiz karşılanmadı, aracımız bile yaptırılmadı” şeklindeki sözleri. Bahçıvan çiftinin olay günü kullandıkları araç rent a car şirketine ait. Olay sonrası zarar Sel kardeşler tarafından karşılanmasına karşın rent a car firması TCK’nın mala zarar verme suçuyla ilgili herhangi bir suç duyurusu ve dava açma yoluna gitmemesi kamuoyu tarafından bilinmeyen ancak olayın seyrini etkileyecek delillerden bir tanesi… Bütün bu yaşananların yanında cevap bekleyen sorular ve ileri sürülen iddialar bulunuyor. Onlardan bir kaçı şu şekilde: -Mağdur ailenin, Sel kardeşlerin avukatlarıyla görüşmelerinde maddi bir talepleri oldu mu ? - Yunus Emre Bahçıvan’ın olay sonrası televizyon kanallarına yaptığı açıklamalarda Sel Kardeşlerin emniyet şeridinde giderken polisi görünce önlerine kırdığını, kendisinin de buna izin vermediğini söyledi. Bu olaya tanıklık edecek polislerin ifadelerine neden başvurulmadı? - Yunus Emre Bahçıvan bu olay esnasında Sel kardeşlere küfür ve el/kol hareketi ile tahrik etti mi ? - Daha önce düşük yapmış ve düşük yapma riski olan bir kadının eşi neden şiddete maruz kalırken cep telefonuyla kayıt yapma yolunu tercih etti? Bu konuyla ilgili mahkeme psikologların görüşüne başvurdu mu ? -Trafik magandaları iddiaları yerini nasıl marka linçine bıraktı? Ticari savaşını andıran sosyal medya hesaplarından yapılan yayınlar neden “Kapatıyorlar” şekline dönüştürüldü. ? Baklavacı kardeşlerin trafikte yaşadıkları olayla başına gelenler karşısında bugüne kadar medyaya açıklama yapmamaları dikkat çekerken, hiçbir medya organının olayın diğer tarafına mikrofon uzatmamaları ve demeç almamaları da dikkat çeken önemli hususların başında geliyor. www.esnafhabertv.com olarak bu olayın takipçisi olacak ve gelişmeleri okuyucularımızla paylaşacağız.