Merkez Bankası'nın Rezervleri Eridi Mi ?

Dolar yükselişini sürdürürken, ekonomi çevreleri Merkez Bankası'nın döviz rezervini tartışıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu, rezervlerin eridiğini belirterek "Artık bizim kasamızda uluslararası ödemelerde kullanacağımız bir döviz kalmadığı gibi de kısa vadede 20 milyar dolar bir borcumuz oluşmuş" dedi. 05.05.2020 13:08  Dolar/TL kuru salı gününe 7,04 seviyesinde başladı. Cuma günü 7'yi aşan kur, dün tahminlerden yüksek gelen enflasyon verisi sonrası yükselişini sürdürerek 7,05 ile 13 Ağustos 2018'den beri en yüksek gün içi seviyeye çıkmıştı. Kur bugün de günlük yüzde 0,25'in üzerinde değer kazanarak 7,07 seviyesinin üzerine yükseldi. Kur, 13 Ağustos 2018'de 7,24 ile rekor kırmıştı. Bloomberg HT'nin haberine göre küresel çapta dolar talebi son dönemde Türk Lirası ve birçok gelişen ülke para birimine baskı yapmaya devam ediyor. Bugün çoğu para birimi dolar karşısında yatay seyrederken Güney Afrika Randı ve Meksika Pesosu dolara karşı yükselişte. TL YILBAŞINDAN BERİ YÜZDE 15 DEĞER KAYBETTİ Koronavirüs salgınının piyasalarda yarattığı endişe ile ekonominin hem üretim hem tüketim bacağında yaşanan aksaklıklar, çoğu para biriminde baskı yaratıyor. Bu yılın başından beri TL, dolara karşı yüzde 15 değer kaybetti. Diğer gelişmekte olan kimi para birimlerinde %25'i aşan kayıplar yaşanıyor. Bazı para birimleri ise TL'den daha iyi bir performans gösteriyor. Analistlere göre bu farkta kamunun artan döviz arzı ve petrol fiyatlarındaki düşüş belirleyici. Türkiye'deki verilere baktığımız zaman dün gelen imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) verisi, koronavirüs salgınını durdurmak için alınan önlemler nedeniyle nisanda tarihinin en sert düşüşünü kaydetti; 11 yılın en düşük seviyesi olan 33,4'e indi. Endeks küresel finansal krizin en ağır etkilerinin hissedildiği Ocak 2009'da 32,9, Şubat 2009'da 33,4 değerini almıştı. Fabrikaların koronavirüs nedeniyle kapatılması sonucu imalat ve yeni siparişler endeksleri nisanda sırasıyla 16,9 ve 17,8'e gerileyerek endeks tarihinin en düşük değerini aldı. İmalatçıların satın alma faaliyetlerindeki zayıflama, koronavirüs salgınının tedarik zincirlerinde yarattığı tahribatı gözler önüne serdi. Siparişlerin teslim süresi anket tarihinin en uzun değerini alırken imalatçılar bazı tedarikçilerin kapanması nedeniyle hammadde ve lojistikte zorluk çektiklerini ifade ettiler. Nisan ayı enflasyon verisi ise yıllık olarak %10,94 geldi. TAHVİL GETİRİLERİNDE DÜŞÜŞ BDDK'nın bankaları daha çok kredi vermeye, tahvil alımına gitmeye ya da TCMB ile swap yapmaya yönelten kararı sonrası TL cinsi tahvil getirilerinde sert düşüşler görülüyor, Hazine eurobondlarına da ilgi arttı. Gösterge 2 yıllık tahvilde bileşik getiri geçen hafta %8,71'e kadar geriledi. Bu tahvilde iki hafta önce getiri %12'nin üzerindeydi. BDDK kararından beri bileşik getiri 360 puan düştü. TCMB'NİN REZERVLERİNDE ERİME Kimi uzmanlar ve analistler dolar/TL kurunun geçen hafta 7'nin üzerine çıkmasında, TCMB'nin rezervlerinde görülen erimenin yol açtığı endişenin rol oynadığını düşünüyor. Uzun zamandır piyasalarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) kurun 7 seviyesinin üzerine çıkmasını engellemek için rezervlerini erittiği yönünde haberler var. Reuters haber ajansı, TCMB rezervlerinin endişe verici boyutlara indiğini aktardı. Türkiye'nin koronavirüs salgınına yanıt olarak mart ayının ortasından bu yana 5 milyar dolar ile rekor düzeyde devlet tahvili satın aldığını belirten Reuters, aynı zamanda Merkez Bankası'nın kurun 7 seviyesinin üzerine çıkmaması için nisan ayının ortasından beri swap yöntemiyle ve kamu bankaları aracılığıyla yabancı para rezervlerini erittiğini öne sürdü. Reuters, işlemcilerin hesaplarına göre kamu bankalarının bu yıl 32 milyar dolar döviz sattığını ve bunun 2020'nin henüz ilk dört ayı geçmiş olmasına rağmen geçen yıl piyasaya yapılan müdahalelerin toplamına eşit olduğunu belirtti. "REZERVLER EKSİYE DÜŞTÜ" İDDİALARI Kimi işlemcilerin hesaplamaları ise TCMB'nin net rezervlerinin eksiye düştüğünü öne sürüyor. Reuters'in görüştüğü ve isminin kullanılmasını istemeyen işlemciler, kurun 7 seviyesinin üzerine çıkmasının bugüne kadar kamu bankalarının döviz satışları ile sağlandığını söyledi. Ancak işlemciler, bu satışların sürdürülemeyecek olmasının TL üzerinde satış baskısı yarattığını dile getirdi. Bir işlemci kendi hesaplamalarına göre TCMB'nin net rezervlerinin eksi 2 milyar dolara düştüğünü öne sürerek, "hiçbir ülkenin böylesine bir rezerv kaybını kaldıramayacağını" dile getirdi. Bu durumun en çok Türkiye'nin bu yıl ödemek durumunda olduğu 170 milyar dolar döviz borcuna olumsuz yansıyacağı düşünülüyor. Kanada merkezli yatırım bankası TD Securities, geçen hafta yayımladığı raporunda bu hızla giderse TCMB'nin temmuz ayı itibarıyla rezervlerini eritebileceğini kaleme belirtti. Bloomberg HT televizyonu genel yayın yönetmeni ekonomist Gökhan Şen, konuyla ilgili Habertürk gazetesine yazdığı makalede rezervler ve kur arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıklıyor: "Kimileri belirsiz ortamda farklı sebeplerle kurunun eridiğini görüyor. Ülkemiz burada örneğin. Belirsizlik içinde rezervler satılıyor ve bu sefer de rezervler düşük olduğu için kur değer kaybediyor. Bir nevi negatif beslemeli döngü." TCMB BAŞKANI: ENDİŞE EDİLECEK BİR ŞEY YOK TCMB Başkanı Murat Uysal ise geçen hafta gazetecilere yaptığı açıklamada rezervlerle ilgili endişe edecek bir durum olmadığını söyledi. Bir gazetecinin Merkez Bankası'nın rezervlerinin eksiye geçtiği yönündeki haberleri hatırlatması üzerine Uysal şu yanıtı verdi: "Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Risk iştahı azaldı. Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı oldu. Bizim de diğer merkez bankalarında olduğu gibi dalgalanmalar ve rezerv seviyelerinde dalgalanma olabiliyor. İletişimimizde sıklıkla söylediğimiz gibi toplam rezervler üzerinden rezervleri değerlendirmek gerekir. Genel rezerv seviyemizde kısa vadeli yükümlülükler açısından bir sıkıntı olacağını değerlendirmiyoruz." "Kur hedefi olmadığını son iki aydaki gelişmelere bakarak izleyebiliriz. Kur seviyesi ile ilgili bir savunma mekanizmamız yok" diyen Uysal, ayrıca şu açıklamada bulundu: "Merkez bankalarıyla olan swap görüşmelerimizin devam ettiğini belirtmiştim. Bu dönemde daha da güçlendirme yönünde çalışmalarımız devam ediyor. Daha fazla sayıda merkez bankasıyla swap hattı kurulmasıyla ilgili süreç devam ediyor. Rezervlerdeki dalgalanmanın geçici olduğunu söyleyebilirim. Kurlar üzerindeki baskı giderek azalacaktır." CHP’Lİ ERDOĞDU: REZERV EKSİ 20 MİLYAR DOLAR CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, kendi Youtube kanalında yaptığı yayında, Türkiye'nin ekonomi tablosu konusunda uyardı. Erdoğdu, doların 7 TL'yi aşmasını ve Merkez Bankası'nın rezervlerinin eridiğini hatırlattı. Rezervin Mart ayında eksi 20.6 milyar dolar olduğunu söyleyen Erdoğdu, "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası diğer Merkez Bankaları'ndan SWAP dediğimiz işlemle TL verip döviz alıyor. Bir tür borçlanıyor. Bunları da hesaba koyduğumuzda artık bizim kasamızda uluslararası ödemelerde kullanacağımız bir döviz kalmadığı gibi de kısa vadede 20 milyar dolar bir borcumuz oluşmuş" dedi. CHP'li Erdoğdu, "Bizim normalde ne kadar rezervimiz olması gerekiyordu? Uluslararası standartlara göre bir ülkenin bir yıldan kısa vadeli borçlarının tamamı ya da yüzde 20 fazlası kadar rezervinin olması bekleniyor. Bizim bir yıldan kısa vadeli borçlarımızın tamamı 170 milyar dolar. Yani bizim 170 ile 220 milyar dolar arasında rezervimiz olsa sağlıklı bir ekonomimiz olurdu" ifadelerini kullandı. TAKİBE DÜŞEN KREDİLERDE YÜZDE 59 ARTIŞ İstanbul’da, ilk çeyrekte geçen yıla göre, tahsil edilemeyip takibe düşen kredilerde yüzde 59 artış oldu. Altın mevduatında bir önceki yıla göre yüzde 74,7 artış kaydedilirken, tüketici kredileri de yüzde 37,5 yükseldi. En fazla kredi kullanan sektör inşaat olurken, takibe düşen kredilerde turizm sektörü ilk sırada yer aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi (İİO), İstanbul’daki finansal piyasaların değerlendirildiği Mayıs 2020 Finansal Piyasalar İstanbul Ekonomi Bülteni’ni yayınladı. İİO’nun yayınladığı verilere göre, Türkiye’deki kredi kartı harcamalarının ortalama olarak yüzde 30’u İstanbul’dan yapılıyor. Tüm iller arasında, Mart 2020 – Aralık 2019 döneminde, kredi kartı harcamalarındaki en yüksek düşüş, yüzde 16,5 ile İstanbul’da yaşandı. İstanbul’daki kredi kartı harcamalarındaki azalış, aynı dönemde, Türkiye’deki toplam kredi kartı harcamalarının azalmasına neden oldu. BİR YILDA, TAKİPTEKİ KREDİLER YÜZDE 59 ARTTI İstanbul’da 2020’nin ilk çeyreğinde, kredi kullanımı 2019 aynı döneme göre yüzde 14,8;  tahsil edilemeyip takibe düşen krediler ise yüzde 59 oranında arttı. İstanbul’da kişi başına düşen tasarruf mevduat tutarı 42 bin 516 TL iken, kişi başına düşen nakdi kredi 73 bin 517 TL oldu. EN YÜKSEK KREDİ KULLANILAN SEKTÖR, İNŞAAT Sektörel krediler açısından bakıldığında inşaat sektörü 2020 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yıl aynı dönemde olduğu gibi, en yüksek miktarda kredi kullanılan sektör oldu. Oransal olarak en yüksek artış, metal ve işlenmiş maden ile tekstil ve tekstil ürünleri sektörlerinde gerçekleşti. Gıda, meşrubat ve tütün ile ziraat ve balıkçılık sektörlerinde ise bir önceki yıl aynı döneme göre kredi kullanımları azaldı. TURİZM SEKTÖRÜNDE KULLANILAN KREDİLERİN YÜZDE 15,5’İ TAKİBE DÜŞTÜ Tahsil edilemeyip takibe düşen kredilerde, bir önceki yıl ilk çeyreğine göre en fazla artış, turizm, inşaat ve denizcilik sektörlerinde görüldü. Gıda, meşrubat ve tütün, ziraat balıkçılık ve finansal kuruluşlar alanlarında ise takibe düşen kredilerde azalma gerçekleşti. Turizm sektöründe kullanılan kredilerin yüzde 15,5’i tahsil edilemeyip takibe düşmüş iken, bu oran denizcilik sektöründe yüzde 14,6, inşaat sektöründe ise yüzde 10,1 olarak gerçekleşti. ALTIN MEVDUATINDA BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 74,7’LİK BİR ARTIŞ GÖZLENDİ Mart 2020 itibariyle bir önceki yıl aynı döneme göre toplam tasarruf mevduatı yüzde 25,7 arttı. Toplam içerisinde döviz cinsinden mevduatın payı ise yüzde 56,3 oldu. Toplam altın mevduatında ise bir önceki yıl aynı dönemde 67,3 ton altın karşılığı mevduat mevcutken, 2020 Mart sonu itibariyle bankalarda tutulan değer 117,5 ton altına yükseldi. Aralık 2019’da 614 milyar TL olan tasarruf mevduatı, Mart 2020’de 659 milyar TL’yi geçti. Toplam nakdi kredilerin tasarruf mevduatına oranı ise yüzde 182,2 olarak gerçekleşti. TÜKETİCİ KREDİLERİ BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 37,5 YÜKSELDİ İstanbul’da 2020 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yıl aynı döneme göre tüketici kredileri yüzde 37,5 artarken, bireysel kredi kartlarındaki borç miktarındaki artış yüzde 4,5 oldu. Konut kredilerinde yüzde 7,7’lik, taşıt kredilerinde ise yüzde 14,9’luk bir artış gerçekleşti. Bülten, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine dayanılarak hazırlandı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası veri sisteminde yayınlanan veriler doğrultusunda gram altın ortalama alış fiyatı 2019 Mart sonu itibariyle 231 TL, 2020 Mart sonu itibariyle 330 TL olarak ele alındı. YUMURTA FİYATLARINDA REKOR ARTIŞ Bu arada yumurta fiyatları geçtiğimiz yıldan bugüne yüzde 82 artış kaydederken ocak ayından bugüne kadar ise yüzde 22.9 zamlandı ANKA’dan Bora Erdin’in haberine göre; Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verileri içerisinde gıda fiyatlarındaki artış dikkat çekti. Nisan’da Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0.85 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.94 oranında arttı. On iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 12.66 arttı. Nisan’da fiyatı en çok artan ilk 10 üründen 9’u tarım ürünü olarak öne çıktı. TÜİK’in fiyatı en çok artanlar listesinde yer alan yumurtada artış yüzde 14.96 olarak açıklandı. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği’nin (Yum-Bir) açıkladığı fiyatlara göre ise 30 Mart’ta vergisiz fiyatı 0,31 TL olan (XL - Çok Büyük) yumurtanın fiyatı 27 Nisan’da 0,455 TL oldu. Geçtiğimiz yıl 27 Mayıs’ta 0,25 TL olan yumurtanın fiyatı bu yıl 4 Mayıs’ta 0,455 oldu. Bir yılda yumurtadaki fiyat değişimi yüzde 82 oldu. BİR AYDA YÜZDE 46 ARTTI Yumurta fiyatları yem fiyatlarındaki değişimle orantılı olarak artıyor veya düşüyor. Yem fiyatlarının dövizdeki artışla birlikte yükselmesi de fiyat üzerinde etkili. Markette büyük boy yumurtanın fiyatı 0,80 ila 0,88 TL arasında değişiyor. Yum-Bir’in KDV hariç açıkladığı fiyatlarda ise adet fiyatı 0,45 seviyesinde. 30 Mart’ta 0,31 TL olan yumurtanın fiyatı 27 Nisan’da 0,45’e ulaştı. Sadece bir fiyat artışı yüzde 46 oldu. Küçük, orta, büyük ve çok büyük olarak farklı fiyatlandırılan yumurtada renkte de fiyat değişiyor. Örneğin beyaz çok büyük yumurta 0,45 TL iken kahverengi yumurta 0,57 TL’den satılıyor. ENFLASYONDA GIDA ETKİSİ YÜKSEK Nisan’da fiyatı en çok artan ilk 10 üründen 9’u tarım olduğu TÜİK’in enflasyon verilerinde paylaşıldı. Sarımsakta bir aylık fiyat artışı yüzde 46.18 oldu. Kuru soğanda yüzde 37.50, patateste yüzde 31.02, kivide yüzde 30.45, portakalda yüzde 26.66, havuçta yüzde 20.16, elmada yüzde 17.91, limonda yüzde 16.86 fiyat artışı oldu. Mercimekte ise aynı dönemde yüzde 12.62 artışı yaşandı. Yüzde 5.92 ile ayçiçekyağı ve yüzde 5.81 artışla domates de fiyatı en çok artan tarım ürünleri oldu

Bakmadan Geçme