80 Ülkede Aslanlar gibi Schafer Markasını Satıyorlar
Aslan Ailesi'nin başarı hikayesi, ticaretteki azim ve kararlılığın, aile bağlarının ve yerli üretime verilen değerin bir yansımasıdır. Tuncay Aslan'ın liderliğinde başlayan bu yolculuk, bugün Murat Aslan'ın önderliğinde yeni hedeflerle devam ediyor. Schafer, Türkiye'den çıkıp dünyaya açılan bir marka olma yolunda hızla ilerliyor ve bu başarı hikayesi, tüm sanayiciler için ilham verici bir örnek teşkil ediyor.
Tuncay Aslan, 1959 yılında Ardahan’da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, ticaret hayatına adım atmak için İstanbul’un tarihi ticaret merkezi Tahtakale’yi seçti. 1980 yılında kurduğu Aslan Ticaret, onun hayallerinin başlangıcı oldu. Başlangıçta küçük bir işletme olarak yola çıkan Aslan Ticaret, zamanla büyüyerek İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde yerini aldı. Züccaciye ürünleri ticaretine ağırlık veren Aslan, işini adım adım genişletti. Hikayeyi Ekonomim gazetesinden Vayap Munyar kaleme aldı.
Bir Markanın Doğuşu: Schafer ile Buluşma
2003-2004 yıllarında, Tuncay Aslan hayatını değiştirecek bir karar aldı ve Alman markası Schafer’in Türkiye haklarını devraldı. O dönemde sadece 8-10 ürünle pazarda yer bulan Schafer, Aslan’ın liderliğinde büyümeye başladı. Her ne kadar marka Alman kökenli olsa da, Tuncay Aslan bu ürünlerin çoğunu Türkiye’de ürettirmeye başladı ve Schafer’i bir nevi yerli bir marka haline getirdi.
Aile İşi ve Gelecek Planları
2009 yılı, Tuncay Aslan için önemli bir dönüm noktasıydı. Oğlu Murat Aslan ve kızları Elif ile Burcu’yu karşısına alarak onlara geleceğe dair planlarını açtı:
"Çocuklar, aile işimizi devam ettirir misiniz? Yoksa kendinize başka bir yol mu çizersiniz? Eğer benimle çalışmaya devam edecekseniz, Schafer’in 82 ülkedeki haklarını da üstleneceğim."
Bu teklif, sadece iş dünyası için değil, aile bağları için de bir sınav niteliğindeydi. Üç çocuk da babalarına destek olma kararı aldı ve aile işini büyütmek için omuz omuza verme sözü verdiler.
Schafer’in Yükselişi
Bu karardan sonra, Schafer markası Aslan ailesinin liderliğinde büyük bir hızla büyüdü. 2013 yılında Koç Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünden mezun olan Murat Aslan, Schafer’e katıldı ve markanın perakende sektörüne yönelmesini sağladı. İlk Schafer mağazası 2013 yılında açıldı. Günümüzde Türkiye genelinde 30’u aşkın ilde 70 mağazaları bulunuyor ve Schafer, 2 bin 800 farklı ürün çeşidiyle ev tekstilinden pişirme gereçlerine, elektrikli ev aletlerinden aksesuarlara kadar geniş bir ürün yelpazesi sunuyor.
Yerli Üretim ve İhracat Vizyonu
Murat Aslan, Schafer’in başarısını yalnızca iç pazarda değil, aynı zamanda yurtdışında da genişletme hedefiyle devam ettiriyor. Schafer’in ürünlerinin yüzde 80’i Türkiye’de üretiliyor. Bu, Aslan ailesinin yerli üretime verdiği önemi ve ülkeye kattıkları değeri gözler önüne seriyor.
Geleceğe Yatırım: Amerika Pazarı ve Yeni Hedefler
Murat Aslan’ın liderliğinde Schafer, Amerika pazarına da adım atmaya hazırlanıyor. Burcu Aslan’ın Miami’ye yerleşmesiyle birlikte, Schafer Home markası altında Amerikan pazarına özel ev tekstili ürünleri ürettirdiler ve yakın zamanda e-ticaret platformları üzerinden bu pazara giriş yapmayı planlıyorlar.
E-Ticaretin Gücü ve Gelecek Stratejileri
E-ticaretin hızla büyüdüğü bir dönemde, Schafer de bu alandaki payını artırmayı başardı. Bugün, şirketin cirosunun yüzde 27’si e-ticaretten sağlanıyor ve bu oran hızla büyüyor. Murat Aslan, e-ihracatta da büyük bir potansiyele sahip olduklarını vurguluyor.
Zorluklar ve Çözüm Üretme Sanatı
Sanayici olarak, karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmek, başarı yolunda kritik bir rol oynar. Murat Aslan, piyasada artan ekonomik zorluklar ve konkordato taleplerinin yansımalarını değerlendirirken, çözüm üretmenin önemini vurguluyor:
"Patron mızmızlanmaz. Ya çözüm üretir, ya şirketi kapatır."
Bu söz, iş dünyasında karşılaşılan zorluklar karşısında pes etmeden çözüm arayışında olmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.