Olay geçen yıl 13 Ağustos'ta Güzelyurt Mahallesi'ndeki bir gecekonduda meydana geldi. Baba Mustafa Çiko eşinden boşandıktan sonra kızı Kader Kübra (20) ve oğlu Asilhan (19) ile yaşamaya başladı. Asilhan Çiko, sık sık evden kaçtığı iddia edilen ablası ile tartıştı ve mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile ablasını bıçakladı. Eyleminin ardından kanamayı durdurmak için yastık ile tampon yaptı, ancak başarılı olamadı. Ablasının kalbinin durduğunu fark eden Asilhan, kendini asarak canına kıymak istedi ancak ip koptu. Asilhan Çiko bu kez bileklerini keserek intihar girişiminde bulundu. Genç, tedavisinin ardından tutuklandı. Antalya 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Asilhan Çiko, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, babası Mustafa Çiko ile aile avukatları salonda hazır bulundu. Sanık avukatı Süleyman Yüksel, dosyada müvekkilinin beyanı dışında bir delil bulunmadığına dikkat çekerek, “Müvekkilim ablasını sevmiştir. Maktul falçata ile saldırmış ve öldürmek istemiştir. Müvekkilim kendisine yapılan saldırının ardından mutfağa gidip bıçak almıştır ve saldırıyı defetmek için savunmaya geçmiştir. Ablasını istemeden öldürdüğü için canına kıymak istemiştir" dedi. 'BEN UTANIYORUM, KADER DE UTANSIN' Asilhan Çiko ise son sözünde, “Alnımda silinmeyen kardeş katili yazısı var. Öldürmek istemedim. Vicdanım rahat değil. Ben ablamın hamile kalmasına sinirlendim ama ona eylemim olmadı. O bana falçata ile saldırınca, kendimi kaybettim. Ben utanıyorum, kader de utansın" dedi. Mahkeme sanığı, hamile kardeşini 'kasten öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkum etti. Sanığın eylemine haksız tahrik altında işlediğine kanaat getiren mahkeme heyeti cezayı 24 yıla indirdi. Sanığın duruşmalarda sürekli pişmanlığını ve üzüntüsünü dile getirmesini iyi hal indirimi olarak değerlendiren mahkeme, cezayı 20 yıla indirdi.