Ak Parti'de Stratejik Hesaplar

Fehmi Çalmuk'un  www.esnafhabertv.com yanında Hürses Ekonomi Gazetesi'nde yayınlanan "İllede Kasım...Kim Gitsin,Kim Kalsın?" yazısında Ak Parti  kulislerinde  TBMM Başkanlığı için yapılan tartışmaların perde arkasını irdeliyor. Çalmuk'a göre  Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı   Mustafa Şentop'un göreve devam etmesine aylar önce karar vermiş. Tartışmaların bayladığı günlerde ise milletvekilleri arasında, grup başkanvekillerine temayül yoklaması da yaptırmış. Çalmuk'un yazısında yer alan kulis bilgileri şu şekilde:

AK PARTİ NE KADAR SAĞLAM? Elbette ki çözüm Ak Parti’de… Peki Ak Parti ne kadar sağlam? Parti ve TBMM Grubunu ele almak gerekirse Erdoğan’ın yeni baştan dizayn edeceği görülüyor. İlk dizayn TBMM Başkanlığı seçimlerinde yaşandı. Külliye çevresinden aldığı bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tercihi son anda değil göreve geldiği günden bu yana Mustafa Şentop’du…Ne Erdoğan ne de Şentop bu durumu kamuoyu ile paylaşmadı. Ancak parti içinden bugüne kadar atanmayı bekleyen ve önemli görevleri bu anlayışla başarıyla yürüten Binali Yıldırım üzerinden “Ya TBMM Başkanlığı ya da Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı” gibi “olmazsa olmazı” gündeme getirerek algı yönetimi yapmaya kalkışanlar; Erdoğan’ı tabiri caizse çileden çıkarttı. Yine aldığım bilgiye göre Erdoğan; TBMM’nin Pandemi sonrası açılmasıyla Binali Yıldırım’dan aday olacağına ilişkin haberleri ters yüz edecek bir tavrın sergilenmesini bekledi. Erdoğan TBMM Grup Başkanvekillerini milletvekillerinin temayüllerini yoklamalarını istedi. Yoklama grup toplantısıyla değil birebir görüşme yoluyla yapıldı. Binali Yıldırım’ın çerçeveli resimlerini odalarında koruyanların tavrı açıktı. Ancak ipi göğüsleyen ismin Şentop olduğu ortaya çıktı. Bunu da elbette ki Erdoğan ve Bahçeli ile Cumhur İttifakı’nın kurulmasıyla daha etkin ve stratejik çalışması sağladı.   Binali Yıldırım gibi mühendislik zekasına sahip bir siyasetçinin bu gelişmeleri görmemesi, hesap etmemesi imkansızdır.  Grup toplantısında açıktan yapılacak temayül bir bakıma Şentop ile Yıldırım arasında değil, Erdoğan ve Yıldırım arasında olacak seçim olacaktı.   Binali Yıldırım stratejik zekasını şu ifadeler ile gösterdi: Ben niye aday olmadım? Grubum zarar görmesin, milletvekilleri üzülmesin, iki arada bir derede kalmasınlar diye… Bundan partimizin, Meclis grubumuzun zarar göreceğini düşünerek böyle bir karar aldım. Bu kadar açık ve seçik... Belki biz de zarar görürdük ama bizden ziyade milletvekillerimizin iki arada bir derede kalması çok hoş bir şey değildi.”  

Bakmadan Geçme