- Haberler
- Yerel Yönetim
- AK Parti'nin İstanbul adayı Murat Kurum
AK Parti'nin İstanbul adayı Murat Kurum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 11'i büyükşehir olmak üzere toplam 26 ilin belediye başkan adaylarını açıkladı. Konuşmasında ''Fatih'in emaneti olan güzel İstanbul'umuzu muradına kavuşturacak, büyükşehir belediyesini yeniden ve sadece İstanbul halkına hizmet eder hale getireceğiz.'' ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkan adayının Murat Kurum olduğunu duyurdu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı''nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Kocaeli, Muğla, Ordu ve Samsun olmak üzere 11 büyükşehir ile Artvin, Bingöl, Bitlis, Çanakkale, Çankırı, Düzce, Edirne, Elazığ, Giresun, Isparta, Kastamonu, Rize, Sinop, Tokat ve Yalova olmak üzere toplam 26 ilin belediye başkan adaylarını açıkladı.
AK Parti'nin İBB başkan adayının kim olacağı da bugün netleşti. AK Parti İstanbul Milletvekili ve eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 31 Mart yerel seçiminde İBB Başkanlığı için yarışacak.
''YENİDEN İSTANBUL''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına "Yeniden İstanbul. Nasıl buldunuz, hazır mıyız?" diyerek başladı.
Erdoğan, Aday Tanıtım Toplantıları'nı 7 Ekim'den bu yana İsrail'in vahşetine maruz kalan Gazzeli kardeşlerin acısıyla yüreklerin dağlandığı son derece hüzünlü bir dönemde gerçekleştirdiklerini dile getirerek, "İsrail'in alçakça, barbarca saldırıları sonucunda şehit düşen çoğu çocuk ve kadın 23 bin Filistinli kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. İsrail güçlerine karşı vatanlarını ve onurlarını savunan tüm Filistinli yiğitlere buradan selamlarımızı iletiyoruz. Daha fazla kan dökerek, daha fazla can alarak, daha fazla çocuk öldürerek abat olacaklarını zannedenler er ya da geç ilahi adaletle yüzleşeceklerdir. Biz de bu süreçte dünyadaki vicdan sahibi diğer tüm ülkelerle beraber zalimlerden hukuk önünde hesap sorulması için gereken her türlü çabayı göstereceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart 2024 seçimlerinde partilerini temsil edecek 11 büyükşehir ve 15 il belediye başkanlarını açıklayacaklarını kaydederek, bu isimlere başarı temennilerini iletti.
Erdoğan, AK Parti'nin ülkede istişare kültürünün en geniş ve etkin şekilde uygulandığı tek siyasi teşekkül olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adaylarımızı kapsamlı istişareler, araştırmalar, değerlendirmeler sonunda belirledik. Elbette her husus gibi bu konuda da eksiğimiz, fazlamız olabilir. Ama ülkemiz, şehirlerimiz ve partimiz için en hayırlısını istediğimizden, bu doğrultuda samimi gayret gösterdiğimizden hiç kimse şüphe etmesin. Esasen bizim belediyecilikteki müktesebatımız yeni değildir. Artık 30 yılı bulan şanlı bir geçmişten süzülüp gelen birikim ve donanıma sahibiz." dedi.
''BELEDİYECİLİKTE ADETA BİR DESTAN YAZDIK''
1994 yılından itibaren ülkede yeni bir belediyecilik felsefesini ve uygulamasını hayata geçirmiş bir kadro olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz milletimize rüştümüzü önce yerel yönetimlerde ispat ettik. Tüm zorluklara, vesayet güçlerinin tüm engellemelerine rağmen hamdolsun belediyecilikte adeta bir destan yazdık. '94 ruhu' denilen belediyecilik anlayışıyla Türkiye'de yepyeni bir çığır açtık. Yerel yönetimlerde bir referans haline geldik. Mahalli idarelerde elde ettiğimiz başarılardan aldığımız ilhamla ülke yönetimine talip olduk. Şehirlerimizin makus talihlerini nasıl tersine çevirdiysek, ülkemizin kalkınma ve demokrasi eksiklerini de tamamlamak için harekete geçtik."
"İstanbul çöp, çukur, çamur diye tanımlanmıyor muydu?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çöpten, çukurdan, çamurdan İstanbul'umuzu nasıl temizlediysek, şimdi de tüm Türkiye'de 30 büyükşehir ve onun yanında 51 il belediyesiyle bu temizlik için yola çıktık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonda açılan "Yeniden İstanbul, Yeniden AK Parti" yazısını işaret ederek, Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır ve kararlı olduklarını söyledi.
Erdoğan'ın, "Hazır mıyız? Kararlı mıyız? Öyleyse durmak yok" diye seslendiği salondan "Evet", "Yola devam" sesleri yükseldi.
''21 YILI AŞKIN SÜREDİR İKTİDARIMIZI KESİNTİSİZ SÜRDÜRÜYORUZ''
Partisinin kuruluşundan sadece 15 ay sonra girdikleri 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletin teveccühüyle iktidara geldiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her anı eser ve hizmet siyasetiyle dolu dolu geçen 21 yılı aşkın süredir de iktidarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak Cumhur İttifakı'yla da Meclis'te çoğunluğu elde ederek, milletimizden 5 yıl daha yetki aldık. Amacımız, 31 Mart 2024 seçimleri için de milletimizin huzuruna gerçek belediyecilik sözümüzü yerine getirecek adaylarla çıkmaktır. Merkezi yönetimde ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri belediyelerdeki başarılarla taçlandırmadan Türkiye Yüzyılı hedefimizin eksik kalacağına inanıyoruz." diye konuştu.
Muhalefet partilerindeki belediyelerin kötü yönetilmelerinin faturasını da milleti mağdur etmemek adına yeri geldiğinde kendilerinin ödemek mecburiyetinde kaldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi ve şehirlerimizi böyle bir iklimle karşı karşıya bırakmaya hiçbirimizin hakkı yoktur. Öyleyse bunun için adaylarımızı tespit ederken şehirlerinin her anında hep yanında olacak ehil isimlerden oluşmasına bilhassa dikkat ettik." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin hizmet belediyeciliğinden uzak şekilde yıllardır adeta eziyet çeken il ve ilçelerdeki vatandaşlara bir çağrıda bulunmak istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Gençler, fazla zamanımız yok. 31 Mart'a kadar 'Durmak yok yola devam.' diyoruz. Muhalefetin ideolojik dayatmaları ve korku siyaseti sebebiyle hak ettikleri hizmetlerden mahrum kalan vatandaşlarımıza 'Mecbur değilsin, şehrin seninle değişsin.' diyoruz. Nerede yaşarsa yaşasın hiç kimse hizmetsizliğe mahkum değildir. Hiçbir insanımızın beceriksizlere tıpış tıpış oy verme mecburiyeti yoktur. İşte bu anlayışla kendini değil kentini düşünen, laf değil proje üreten, bahane değil çözüm peşinde koşan, kendi hayatını değil halkın hayatını kolaylaştıran, kibirle değil, tevazuyla hareket eden velhasıl kendi bireysel amaçlarının değil şehrinin ve orada yaşayanların gündemiyle yatıp kalkacak, kendini şehrine hizmet etmeye vakfedecek belediye başkan adaylarıyla milletimizin karşısına çıkıyoruz."
''CUMHUR İTTİFAKI OLARAK 31 MART'TA SEÇİM ZAFERLERİNE EN BÜYÜK HALKAYI İLAVE EDECEĞİZ''
15 Ocak Pazartesi günü diğer adaylarını tanıtacakları hem de seçim beyannamelerini açıklayacakları büyük bir tören yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim startını verecekleri bu törenle birlikte artık adaylarıyla, teşkilatlarıyla, üyeleriyle gece gündüz sahada olacaklarını kaydetti.
Cumhur İttifakı olarak 31 Mart'ta seçim zaferlerine en büyük halkayı ilave edeceklerine inandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah'ın yardımı, milletimizin desteğiyle Türkiye, 30 büyükşehir ve 519 ilçesi, 51 il ve 403 ilçesi, 390 beldesiyle belediyecilikte yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır. Yine yaklaşık 50 bin 500 mahalle ve köy muhtarımız da bu seçimde belirlenecek. Dünyada yerel demokrasinin bu kadar yaygın bir şekilde, doğrudan millet iradesiyle işlediği pek az ülke vardır. Darbelerin ve vesayetin baskısından uzak, tamamen hür iradesiyle şehrinin belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini, il genel meclis üyelerini, mahalle ve köy muhtarlarını, kısaca mahalli idarelerini belirleyecek vatandaşlarımıza şimdiden şükranlarımızı sunuyoruz." diye konuştu.
''BİZİM SİYASİ KÜLTÜRÜMÜZDE MİLLETLE KÜSME OLMAZ''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin tercihi ne olursa olsun başlarının üzerinde yeri olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bizim siyasi kültürümüzde milletimizle inatlaşma olmaz, milletle küsme olmaz. Oy renginden dolayı millete hakaret etme asla ve asla söz konusu olamaz." dedi.
Vatandaşlara sadece, tercihlerini eser ve hizmet siyasetinden yana kullanmaları tavsiyesinde bulunmakla mükellef olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Şehrini ve insanlarını, layık olduğu hizmetlere kavuşturacak belediye başkanlarının, bizim partimizden ve Cumhur İttifakı'ndan seçilmesi için hep birlikte çalışacak ancak son sözü milletimize bırakacağız." diye konuştu.
''SEÇİM ÖNCESİ ZİHİNLER BULANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Erdoğan, seçimlerin ve seçilecek adayların şimdiden hayırlı olmasını dileyerek, şöyle konuştu:
"Türkiye, şehirlerini 5 yıl boyunca yönetecek belediye başkanlarını belirlemek için seçime hazırlanırken, eski Türkiye'de kaldığını umut ettiğimiz kimi senaryolar yeniden tedavüle sürülmeye başlandı. Her biri 28 Şubat sürecindeki provokasyonların kötü birer kopyası niteliğindeki oyunlarla, seçim öncesi zihinler bulandırılmaya çalışılıyor. Daha kötüsü ise bu amaçla sahnelenen oyunlarla, ülkemizin medeniyet mirası ile milletimizin canından aziz bildiği mukaddes değerleri doğrudan hedef alıyorlar. Bu süreçte, kullanılan kesim de içinde yaşadıkları toplumdan ve o toplumu ayakta tutan değerlerden habersiz bir güruhtur. Bu güruha mensup kişilerin ortak özelliği Elif'i görse mertek sanacak kadar cahil olmalarıdır. Bunlar ülkemizin vatandaşıdırlar. Ceplerinde devletimizin verdiği nüfus cüzdanları vardır ama kendi milletlerine bir turist kadar yabancıdırlar. Cengiz Aytmatov'dan ilhamla 'mankurt' diye sıfatlandırdığımız bu kesime mensup etki elemanları, cahil ve cüretkar oldukları için güdülmeye de son derece müsaittirler."
Yıllar boyunca vesayetçilerin, darbelere giden yolları bunların bilgisizlikleri ve eylemleriyle döşediğini ifade eden Erdoğan, yabancı ülkelerin emellerine ulaşmak için bunları piyon olarak kullandığını söyledi.
"YILLARCA SAHTE KORKULARININ ESİRİ OLDULAR"
Terör örgütlerinin, kedinin fareyle oynadığı gibi oynadığı bu kişilerin kimi zaman gönüllü avukatlıklarını kimi zaman figüranlıklarını yaptığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok partili demokrasiye geçtiğimiz günden beri bunlar, millet ve memleket düşmanlarının en kullanışlı aparatı olmuşlardır. Bunlar asla düşünmezler, tefekkür etmez, kendilerini geliştirmezler. Yaşananlardan ders çıkarma gibi bir alışkanlıkları ise zaten yoktur. Ortaya atılan her yalanı aklamak, kimi zaman saldırganlığa kadar varacak şekilde yaymak bunların ruhunda vardır. Kendi yankı odalarından çıkıp, içinde yaşadıkları toplumu anlamaya, tanımaya, öğrenmeye tenezzül dahi etmezler. Yıllarca ön yargılarını gerçek zannettiler. Yıllarca sahte korkularının esiri oldular. Bugün de İslam'ın nüvesini teşkil eden Kelime-i Tevhid'i bilemeyecek kadar cehalet, nefret ve gaflet çukurunda boğuluyorlar. Oysa biraz okusalar, biraz bu milletle hemhal olsalar, biraz farklı mahallelere kulak verseler şunu çok rahat görecekler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millet, yüzyıllarca İlay-ı Kelimetullah'ın sancaktarlığını yapmış, Allah Allah nidalarıyla cihanı titretmiş. Askerine, Resul-i Ekrem Efendimize hürmeten, Mehmetçik ismini vermiş, hamuru Müslümanlıkla yoğurulmuş, mayası İslam'la atılmış, necip bir millettir. Bu millet, İstiklal Marşı'na dahi Kelime-i Tevhid'i ilmek ilmek işlemiş aziz bir millettir. Ne diyor İstiklal Marşımız; 'Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli/Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli/Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." ifadelerini kullandı.
"PUSLU DÖNEMLERİN KADROLU PROVOKATÖRLERİNE YENİDEN İŞBAŞI YAPTIRILIYOR"
İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığından itibaren siyasi hayatının her safhasında bunlarla karşılaştığını ve mücadele ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu kibirli cehaletin nerelere varabileceğini 28 Şubat döneminde iktidarımızın ilk yıllarındaki müessif hadiselerde hep birlikte gördük. Samimi bir üzüntüyle ifade etmek isterim ki, bu kirli oyunun siyasetteki en büyük aparatı da maalesef hep CHP oldu. Şimdilerde her ne kadar oy oranları düşük de olsa kimi başka partilerin de bu sinsi oyunda rol almak için adeta can attığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her şey değişiyor ama CHP ve şürekasının başrolünü kimseye bırakmadığı toplum ve siyaset mühendisliği senaryoları aynı kalıyor. Puslu dönemlerin kadrolu provokatörlerine yeniden işbaşı yaptırılırken, 30 yıl öncesinin senaryolarını güncellemeye dahi ihtiyaç duyulmuyor. Yine hayat tarzı köken, mezhep, inançlar ve semboller üzerinden pis bir oyun oynanmaktadır. Cumhuriyetimiz ve onun kurucusu Gazi Mustafa Kemal her zamanki gibi yine istismara en elverişli malzeme olarak öne sürülüyor. Oysa bu milletin ne cumhuriyetle, ne de cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ile bir sorunu, sıkıntısı, derdi, problemi vardır. Şunu çok açık ve net ifade etmek istiyorum, bu kavramların arkasına saklanarak siyaset yapmak, hassasiyet emaresi asla değildir. Tam tersine olur olmaz bahanelerle, yalan yanlış söylemlerle bu yönde yapılan çıkışlar, siyasi tükenmişliğin, kirli senaryolarda rol alma gayretinin işaretidir."
''ÇİRKİN SENARYOLARI VE OYUNCULARI MİLLETE İFŞA ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Erdoğan, Türkiye'nin, bu tuzağa düşmeyecek kadar demokrasisini derinleştirdiğini, kalkınmasını ilerlettiğini, bölgesi ve dünya ile bütünleşmiş bir ülke olduğunu belirtti.
Yine de tedbiri elden bırakmadan bu çirkin senaryoları ve oyuncularını izlemeyi, gerçek niyetleri ve yüzlerini millete ifşa etmeyi sürdüreceklerini aktaran Erdoğan, "Her karışı terle ve kanla sulanmış vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalkanlara, meydanın boş olmadığını, milletimizin istiklaline ve istikbaline sıkı sıkıya sarıldığını göstermek boynumuzun borcudur." şeklinde konuştu.
''RİYAD'DAN SİZE EKMEK ÇIKMAZ''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, Süper Kupa maçının ertelenmesinin ardından yaşananlara da değindi.
Erdoğan, "Riyad'dan size ekmek çıkmaz. Tişörtleri farklı bir şekilde boyamak size bir şey kazandırmaz. Samimiyseniz, dürüstseniz bunu ülke genelinde milli ve yerli olarak ifade edin." diye konuştu.
İpleri emperyalist güçlerin elinde olan terör örgütleri ile milletle ve devletle meselesi olan marjinal kesimlerin husumetlerini anlayabildiklerini vurgulayan Erdoğan, onların hepsinin varoluşlarının gereğini yaptıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bizi üzen, ülkemizin ikinci büyük siyasi partisi hüviyetine sahip CHP'nin Türkiye düşmanlarına kuyruk olmasıdır. Açıkçası CHP, uzunca bir süredir siyaseten iflas etmiş durumdadır. Ne millete umut verebiliyorlar ne de proje ve vizyon namına ortaya bir fikir koyabiliyorlar. Bu partinin emanetçi genel başkanı, milleti tahkir ve tahrik ederek parti içi iktidar kavgasını unutturmaya çalışıyor, bundan başka hiçbir işe yaramıyor. Özgür efendinin genel başkanlık macerası daha başlamadan vesayet gölgesi altında bitmeye yüz tuttu. İnşallah 31 Mart seçimlerinde sadece şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturmakla kalmayacağız, bu seçimlerde elde edeceğimiz zaferle aynı zamanda Özgür efendiyi de özgürleştireceğiz."
Ama bunun için de öncelikle CHP'nin başındaki zatın, sabık genel başkanının yaptığı gibi teröristlere ve destekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özgür efendi, nerede bir çapulcu varsa, nerede bir terörist varsa, nerede bir demokrasi düşmanı varsa ya selam çakıyor ya gidip sırtını sıvazlıyor. Bölücülere ve uzantılarına her fırsatta boncuk dağıtarak, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna hangi şartlarda oturtulduğunun ve hangi prangalarla orada tutulduğunun unutturulabileceğini sanıyor. Bu millet, ferasetini hafife alan herkese ne yaptıysa Özgür efendiye de aynısını yapacaktır. Biz kendisinin zincirlerinden kurtularak özgürleşmesini tercih ederiz. Aksi takdirde milletimiz onu daha önceki niceleri gibi siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırarak bunu yapacaktır.
Ama bu zatın gidişatı şu anda pek de iyi gözükmüyor. Baksanıza daha 'bismillah' demeden, anayasal düzene kastetmekten 18 yıl ceza almış bir teröristi adeta cezaevinden Meclis'e tünel kazarak kurtarmanın derdine düşüyor. Özgür efendi, partisine hakim olmak, bir şekilde geldiği koltuğun hakkını vermek yerine bize sataşarak, bize hakaret ederek, bizi hedef alarak prim kazanmaya çalışıyor. Ancak boynunda diyet borcuyla siyaset yapılmaz. Çünkü siyaset her kişinin değil, er kişinin karıdır. CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturmak, vesayet gölgesini ve ayağınıza takılan prangaları kabul ettiğinizde kolaydır. Asıl olan gerçek manada bir siyasi aktör olabilmektir. Özgür efendi, siyasi ehliyetini almak istiyorsa bizimle uğraşmak yerine gitsin önce vasilerinden, efendilerinden, ağababalarından kurtulsun. Sonra kendisiyle özgür bir siyasetçi olarak muhatap olmayı düşünecek arkadaşlarım var. Tabii bunları siyasetin birer latifesi olarak söylüyoruz. Genel başkanından belediye başkanına kadar bu partide olup bitenler öncelikle CHP seçmenini ilgilendirir."
"DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIMIZ BİR DÖNEME HAZIRIZ"
Mayıs seçimlerindeki zaferi 31 Mart'ta tekrarlayarak, Türkiye'ye ve millete verdikleri sözleri yerine getirmek için daha çok çalışacakları bir döneme hazır olduklarının altını çizen Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'na giden yola döşeyecekleri her taşı, CHP'ye edilecek milyon söze, kimseye faydası olmayan milyon polemiğe tercih ettiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapacak daha çok işimiz, ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz, milletimize verecek daha çok hizmetimiz var. Değerli kardeşlerim, bir gönül sultanı bakın ne diyor, okumak üç türlüdür. Bunları da 'Dilin okuması kıraat, aklın okuması tefekkür, kalbin okuması hayattır' diyerek sıralıyor. Biz de varlığı bir şey kazandırmayanların yokluğunun da hiçbir şey kaybettirmeyeceği anlayışıyla şehirlerimizi okuyacağız. Dilimizle aklımızla ve kalbimizle okuyacağız. Büyük şehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde, şehirlerimizde ve oralarda yaşayan insanlarımıza getireceğimiz her bir hizmeti ibadet şevkiyle hayata geçireceğiz." diye konuştu.
İstanbul'uyla, Ankara'sıyla, İzmir'iyle, Antalya'sıyla, Muğla'sıyla, Aydın'ıyla, Adana'sıyla, Mersin'iyle, Hatay'ıyla, Eskişehir'iyle, Tekirdağ'ıyla, Mardin'iyle, Van'ıyla, Diyarbakır'ıyla büyük şehirlerin tamamını gerçek belediyecilik katarına dahil etmek istediklerini dile getiren Erdoğan, diğer 51 ilde de AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yeniden veya ilk defa gösterilen adaylarla belediyelerin hizmet çıtasını daha yukarıya doğru çıkartmayı hedeflediklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"81 vilayetin her biri gibi bilhassa Fatih'in emaneti olan güzel İstanbul'umuzu muradına kavuşturacak, büyükşehir belediyesini yeniden ve sadece İstanbul halkına hizmet eder hale getireceğiz. El ele, omuz omuza vererek İstanbul'u son 5 yıllık fetret devrinden mutlaka çıkartacağız. Geride bıraktığımız 5 senede şunu gördük. Yarı zamanlı belediye başkanlığı yapılmaz. İstanbul asla ihmale gelmeyen, sürekli sorunlarına çözüm üretilmesi gereken bir şehir. İstanbul'a hizmet için önce bu şehre aşık olacaksınız. Sonra kendinizi İstanbullulara adayacaksınız. Diğer türlü geriye gitme, durma, duraklama ve çökme kaçınılmazdır. İstanbul'un bir 5 yıl daha kaybetmeye artık tahammülünün kalmadığını tüm İstanbullular gibi biz de çok net görebiliyoruz. Biraz sonra ismini paylaşacağımız adayımızla layık olduğu şehreminine yeniden kavuşmasını sağlayacağız."
"BİZ SİYASETİ HAYIRDA VE HİZMETTE BİR YARIŞ OLARAK GÖRDÜK"
Adayların isimlerine geçmeden önce bir hususu daha hatırlatmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaseti dinamik hale getiren ana unsurun rekabet olduğunu, rekabet olmadan, yarış olmadan siyasetin tadı tuzu olmadığını, ayrıca kadrolarda bir yenilenmenin, tazelenmenin de yaşanmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her zaman söylüyorum. Biz siyaseti hayırda ve hizmette bir yarış olarak gördük. Hangi konumda bulunursak, birer AK Parti neferi olarak hepimizin gayesi ülkemize, milletimize ve şehrimize aşkla hizmet etmektir. Bizim siyasetimizde ve geleneğimizde rekabet, isimler netleşince biter ve yerini kolektif dayanışmaya bırakır. Bugünden itibaren hepimizin yegane görevi, ismi açıklanan arkadaşımız için çalışmak, koşturmak, ter dökmek, başarısı için tüm samimiyetimizle, tüm gücümüzle mücadele etmektir. Şimdiye kadar daima bu bilinçle hareket ettik, dava ve yol arkadaşlığımıza gölge düşürmedik. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde hareket edeceğiz. Partimizin adayları ile Cumhur İttifakı olarak çıkardığımız ortak adayların başarısı için de çalışacağız. 'Niyet hayır, akıbet hayır' diyerek çıktığımız bu kutlu yolda aynı ihlasla, aynı samimiyetle yürüyeceğiz. Rabbim bizleri yolundan ayırmasın diyorum. Rabbim bizlere ülkemize ve milletimize çok daha büyük hizmetler verme imkanı, basireti, azmi, gücü bahşetsin diye dua ediyorum." şeklinde konuştu.
AÇIKLANAN BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI
Artvin: Mehmet Kocatepe
Aydın: Mustafa Savaş
Balıkesir: Yücel Yılmaz
Bingöl: Erdal Arıkan
Bitlis: Nesrullah Tanğlay
Bursa: Alinur Aktaş
Çanakkale: Jülide İskenderoğlu
Çankırı: Hüseyin Filiz
Denizli: Osman Zolan
Düzce: Faruk Özlü
Edirne: Belgin İba
Elazığ: Şahin Şerifoğulları
Erzurum: Mehmet Sekmen
Eskişehir: Nebi Hatipoğlu
Giresun: Aytekin Şenlikoğlu
Isparta: Şükrü Başdeğirmen
İstanbul: Murat Kurum
Kastamonu: Tahsin Babaş
Kocaeli: Tahir Büyükakın
Muğla: Aydın Ayaydın
Ordu: Mehmet Hilmi Güler
Rize: Rahmi Metin
Samsun: Halit Doğan
Sinop: Yakup Üçüncüoğlu
Tokat: Eyüp Eroğlu
Yalova: Mustafa Tutuk
MURAT KURUM KİMDİR?
Murat Kurum, Ankara'nın Çankaya ilçesinde 7 Mayıs 1976'da doğdu. İlk ve ortaokul eğitimini Ankara'da tamamlayan Kurum, 1999 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu.
Yüksek lisansını Okan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Kentsel Dönüşüm üzerine yapan Kurum, 1999 ile 2005 yılları arasında çeşitli özel kuruluşlarda çalıştı.
TOKİ Uygulama Daire Başkanlığı'nda 2005 yılında uzman olarak çalışan Kurum, 2006-2009'da TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Uygulama Şube Müdürlüğü, 2009-2018'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı iştiraki Emlak Konut GYO A.Ş. Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini üstlendi.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NİN İLK ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI OLDU
Murat Kurum 2018 yılında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kabinesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak atandı.
2018-2023'te bakanlık görevini sürdüren Kurum, 14 Mayıs 2023'te gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde, 28. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili olarak seçildi.
TBMM Çevre Komisyonu Başkanlığı görevini de yürüten Kurum, evli ve 3 çocuk babası.