Bak şu Çorumlu'nun Yaptıklarına
Çorum'da 1947 yılında temelleri atılmış olan tekstil sektörünün önce isimlerinden Bilsar'ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Bil's markasının kurucusu Selman Bilal ile ekonomim gazetesi yazarı Gila Benmayor konuştu. Selman Bilal'in hayatı, iş tecrübesi tam anlamıyla iş dünyasına rol model olacak. Bu ne
Selman Bilal, eserlerini depolarda değil, bizzat sanat eseri olan B3 evinde ve ofisinde sergileyen bir koleksiyonerdir. Koleksiyonuna adını veren B3 evinde, mekâna özgü 76 sanat eseriyle yaşıyor ve sanatçılar bizzat evine gelip eserlerini yerleştiriyor. Aynı zamanda SAHA Derneği’nin kurucusu olan başarılı iş insanı Bilal, koleksiyonunda yer alan tüm sanatçılarla tanışıyor ve arkadaşlık kuruyor.
Çorum’da 1947 yılında temelleri atılan tekstil sektörünün önde gelen isimlerinden Bilsar’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Bil’s markasının kurucusu olan Selman Bilal ile Şişhane’deki ofisinde buluştuk. Bilal’in sıkı bir iş birliği içerisinde olduğu mimar Han Tümertekin tarafından yenilenen Art Nouveau tarzı iki kapılı binanın bir tarafı Bilsart Sanat Galerisi’ni ve sanat etkinliklerini ağırlayan mekânı, diğer tarafı ise Bilsar Tekstil’in ofislerini barındırıyor.
Selman Bilal’in sanata olan ilgisi, çocukluğunda başlıyor. Çorum’da, şirketin kurucusu ve çok ince bir zevki olan büyükbabasıyla birlikte geçen çocukluğu, onun sanata olan ilgisini tetikliyor. Lisedeki güzel sanatlar öğretmeni ise ona sanat ve sanat tarihine olan ilgisini kazandırıyor. Mimarlığa olan ilgisi de bu öğretmeninin yönlendirmesiyle başlıyor. Daha sonra yolları mimar Han Tümertekin ile kesişiyor ve birlikte B1 binasını inşa ediyorlar. Ardından, Assos’ta Ağa Han Mimarlık ödülünü kazanan B2 evini yapıyorlar. Bu ev, uluslararası mimarlık literatürüne giriyor ve dünyanın en önemli binaları arasında sayılıyor. Son olarak, Arnavutköy’de B3 binasını inşa ediyorlar.
Sanata ve koleksiyonerliğe olan yolculuğu, Venedik Bienali’nde yaptığı ev gezisiyle ivme kazanıyor. Bienalde ziyaret ettiği evler, ona koleksiyonerliğin farklı yönlerini gösteriyor. Özellikle, köklü bir Venedikli ailenin evinde sanatçılarla birlikte yaşandığını ve koleksiyon geliştirildiğini görmesi, onun için ilham verici oluyor. Bu deneyim, Bilal’in sanatçılarla birlikte yaşamayı ve sadece Türk sanatçıların işlerini almayı hedeflemesine yol açıyor.
Koleksiyonuna ilk eser olarak İlhan Koman’ın minik bir heykelini ekliyor. Ayşe Erkmen’in seramik karo duvarı ve İnci Eviner’in “Yeni Vatandaş II” eseri gibi pek çok değerli eseri koleksiyonuna dahil ediyor. B3 evinin inşaatıyla birlikte koleksiyon da şekillenmeye başlıyor. Evin yapımı sürecinde, sanatçılarla birlikte eserlerin yerleştirilmesi üzerine çalışıyorlar. Genç sanatçılara da çokça yer açtığı bu koleksiyon, tamamen mekâna özel bir özelliğe sahip.
Bilsar ve Bilsart’ın sanatla olan ilişkisi de dikkat çekici. Şişhane’deki ofis, Art Nouveau tarzı iki kapılı binada yer alıyor olup, bir tarafı Bilsart Sanat Galerisi ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yaparken, diğer tarafı ise Bilsar Tekstil’in ofislerini barındırıyor. Bilsart, dijital sanat ve video odaklı sergiler düzenliyor. 2018 yılından bu yana 130 sanatçının işini sergileyen Bilsart, video sanatına üretim desteği de veriyor.
Bilsar, sanatçılarla iş birlikleri yaparak tasarım satar hale gelmiş durumda. Her yıl dört, beş gömlek sanatçılarla birlikte tasarlanıyor ve bu ürünler koleksiyoner ürünleri olarak sınırlı sayıda üretiliyor. Bu iş birlikleri, tekstile yeni bir bakış açısı getiriyor ve ürünlere sanatın yansımasını sağlıyor.
Selman Bilal’in sanatla dolu bu yolculuğu, sanatı sadece bir koleksiyon objesi olarak görmekten ziyade, onunla birlikte yaşama ve sanatçılarla birlikte çalışma arzusuyla şekilleniyor. Onun için sanat, yaşanmışlık ve duygusal bağlarla zenginleşen bir yolculuk. Bu anlayış, onun koleksiyonunu benzersiz ve özgün kılıyor.