Bakan Işıkhan'dan önemli açıklamalar

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamında, 2028 yılına kadar işsizlik oranının yüzde 7,5'e düşürülmesini hedeflediklerini belirterek, kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 40,1'e yükseltilmesini amaçladıklarını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TRT Haber Kanal Koordinatörü Mücahid Eker'in sorularını yanıtladı.

Işıkhan, burada Ulusal İstihdam Stratejisi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye’nin iş gücü piyasalarındaki mevcut durumuna ve gelecek hedeflerine değindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla kamuoyuna duyurulan Ulusal İstihdam Stratejisi Eylem Planı'nın, Türkiye'deki iş gücü piyasalarının mevcut durumunu analiz ederek, geleceğe yönelik kapsamlı bir yol haritasının nasıl oluşturulabileceğine yönelik ipuçları verdiğini söyledi.

"Eğitim istihdam ilişkisini güçlendireceğiz"

Stratejinin dört temel politika çerçevesinde şekillendirildiğini belirten Işıkhan, "Birincisi, iş gücü piyasalarında yeşil ve dijital dönüşüm ile beceri uyumunun geliştirilmesi konusu. Burada ne yapacağız? Eğitim istihdam ilişkisini güçlendireceğiz. Yeşil ve dijital dönüşüme uyumun adil bir şekilde gerçekleşmesi yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Dijitalleşmenin iş gücü piyasasına etkilerinin incelenmesi ve geliştirilmesi söz konusu. Aynı zamanda Türkiye beceri ekosisteminin güçlendirilmesi noktasında bu politika alanı içerisinde başlıklarımız olacak." dedi.

Işıkhan, kapsayıcı istihdamın geliştirilmesinin öncelikli politika alanlarından biri olduğunu belirterek, kadınlar, engelliler, yaşlılar, eski hükümlüler ve göçmenlerin iş gücü piyasalarına girişlerinin kolaylaştırılması yönünde çalışmalar yapacaklarını söyledi. Işıkhan, bunun yanında çalışma hayatında fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, iş yaşam dengesine yönelik politikaların geliştirilmesi gibi politikaları da hayata geçirme fırsatı bulacaklarını belirtti.

"Kayıt dışı istihdamla mücadeleyi güçlendireceğiz"

Sosyal koruma ve istihdam ilişkisinin güçlendirilmesine yönelik de adımlar atılacağını belirten Bakan Işıkhan, sosyal koruma sisteminin kapsayıcılığını artırarak kayıt dışı istihdamla mücadeleyi güçlendireceklerini, iş gücü piyasası programlarının etkinliğini artıracaklarını söyledi.

Son olarak kırsal bölgelerde sürdürülebilir istihdamın geliştirilmesine değinen Işıkhan, kırsal ekonomik çeşitliliği artırarak büyükşehirlere olan göçü azaltmayı amaçladıklarını vurgulayan Işıkhan, mevsimlik tarım işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesinin de bu politika önemli bir hedef olduğunu söyledi.

İstihdam oranı yüzde 52,5'e yükseltilecek

Ulusal İstihdam Stratejisi kapsamında belirlenen hedeflere de değinen Işıkhan, 2028 yılına kadar işsizlik oranının yüzde 7,5’e düşürülmesini, genç işsizlik oranının ise yüzde 16,6'ya indirilmesini hedeflediklerini ifade etti.

Kadınların iş gücüne katılımının artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Işıkhan, bu oranın yüzde 40,1 seviyesine yükseltilmesini amaçladıklarını söyledi. İstihdam oranını daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini belirten Işıkhan, bu oranın yüzde 52,5’e çıkarılacağını kaydetti.

Kayıt dışı istihdamla mücadeleye de değinen Bakan Işıkhan, 2002 yılında yüzde 52 seviyelerinde olan kayıt dışı istihdam oranının yüzde 23,4’e düşürülmesini hedeflediklerini belirtti.

Bakan Işıkhan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Suriyeli işçilerin iş gücü piyasasına yansıması

Tabii bu süreç çok hızlı bir şekilde ilerledi. Sizler de kamuoyunda, kıymetli basın mensupları olarak da dikkatle izliyorsunuz. Haberleri bizlere yansıtıyorsunuz. Tabii Suriye'nin etkilerini analiz etmek için şu an çok erken olduğunu ifade etmek istiyorum. Ancak ilk veriler ve saha gözlemlerimiz, özellikle iş gücü piyasasında çok ciddi değişikliklerin olmayacağı yönünde. Hatırlarsanız 2011 tarihinde Suriye'de ortaya çıkan iç savaştan dolayı, sınır kapılarımıza gelen Suriyeli kardeşlerimizi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde açık kapı politikası uygulayarak Türkiye'ye gelmelerini sağladık ve yaklaşık 13-14 yılda bu kardeşlerimizle iç içe birlikte yaşadık.

Suriyeli kardeşlerimiz burada iş kurdular, evlendiler, işletmeler kurdular, yanlarında işçi çalıştırdılar ve ülkemizin ekonomisine de ciddi anlamda katkıda bulunduklarını söyleyebilirim. Tabii geri dönüş sürecinin başlangıcından dolayı çok büyük memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Suriye'nin yeniden şekillenmesinde, Çalışma Bakanlığı olarak elimizden gelen her türlü desteği vereceğimizi ifade etmek istiyorum.

"Ortaya çıkan iş gücü açığını da belirlemeye gayret edeceğiz"

Bu çerçevede özellikle haziran ayı sonrasında belki okulların tatile gelmesiyle birlikte Suriye'ye olan göçün hızının artacağını öngörüyoruz biz de. İŞKUR İl Müdürlüklerimiz aracılığıyla, özellikle sınır bölgelerinde bulunan illerimizde, özellikle Gaziantep, Kilis, Urfa ve Mardin illerimizde, burada tüm İl Müdürlerimiz iş gücü değişimlerini aylık olarak zaten gözlemleyebiliyorlar. Burada ortaya çıkan iş gücü açığını da belirlemeye gayret edeceğiz biz de.

İş gücü açığı var mı, yok mu? Bunu takip etmek bizim en önemli görevimiz. Yalnız dikkatle yönetilmesi gereken bir süreçtir. Bakın Halep'te ve Şam'da elçilikler açılıyor. Ticaret hızlanmaya başladı ve Türkiye'nin, bu noktadaki desteği devam edecek.

"227 bin 500 Suriyeli kardeşimize çalışma izni verildi"

2024 yılında Türkiye'de geçici koruma altındaki Suriyelilere 109 bin 377 çalışma izni ve 118 bin 123 çalışma izni muafiyeti verildi. Toplamda 227 bin 500 Suriyeli kardeşimize çalışma izni verildi. Burada Suriyelilerin büyük bir kısmının da düşük nitelikli işlerde çalıştığını, yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Bunlar nedir? İmalat sektörü, perakende sektörü, inşaat sektörü, turizm ve ticari sektör olmak üzere. Bu alanlarda yoğunlaştıklarını söyleyebiliriz. Genel olarak biz güçlü bir ekonomiye, güçlü bir istihdam yapısına sahibiz. 32 milyon iş gücümüz var. İstihdamımız var. Bu yüzden, Suriyeli kardeşlerimizin tabii ülkelerine gidip orada kendi vatanlarında çalışmaları, üretmeleri noktasında biz, bakanlık olarak her türlü desteği vereceğimizi tekrar ifade etmek istiyorum sizlere.

Kamu işçilerinin toplu sözleşme süreci

Çalışma hayatının dinamikleri sürekli değişiyor. Çünkü ihtiyaçlar değişiyor, yapı değişiyor, çalışma hayatının genel konjonktürü değişiyor. Bu çerçevede de önümüzde çıkan tüm ihtiyaçları ve sorunları kademe kademe, Türkiye yüzyılı vizyonumuza yakışır şekilde çözmeye başladığımızı görüyoruz aslında. Şimdi önümüzdeyse, kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve protokolü. Özellikle ülkemizde çalışma hayatını, doğrudan etkileyen en önemli dinamiklerden bir tanesi. 600 binden fazla işçimizi kapsayan bir, süreç. Bu bağlamda sendika konfederasyonları, özellikle Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları çalışmalarına başladılar.

Sendikalardan alacağımız görüş ve muvaffakatlar tabii ki bakanlığımıza gelecek. Bakanlıkta da bir değerlendirme yapacağız ve şubat ayı içerisinde de inşallah resmi görüşmeleri başlatacağımızı öngörüyoruz. Tabii buradaki amacımız çalışanlarımızın, işçilerimizin haklarını korumak. Bunun yanında aynı zamanda kamu kaynaklarını da etkin bir şekilde yönetmek bizim dikkat etmemiz gereken iki temel ilke.

Bakmadan Geçme

Esnaf Haber TV - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0538 483 25 53
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!