DOĞAL afetlerin olumsuz etkisi ya da ekonomik nedenlerle kredi ödemelerinde sorun yaşayan üreticilerin borçları yapılandırılıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kredi ödemelerinde sorun yaşayan ancak tüm tarımsal faaliyetleri devam eden üretcilere yapılandırma imkânı getirdiklerini belirterek, “Çiftçilerimizin Ziraat Bankası’ndan kullandığı kredilerin tümü için önemli bir müjde. Bizden yüzde 9 faiz oranıyla, 5 yıla kadar uzun vade istiyorlardı. Şimdi yeniden vadelendirebilecekler” dedi. Ziraat Bankası’nın bu noktada önemli bir yük alacağına işaret eden Bakan Albayrak, “Üreticilerimizin mevcut borçlarını sadece bir tek sezonda elde edilecek tarımsal gelirlerle ödenmesini zorlaştıran, ürün, zamanlama, iklim şartları gibi tüm bu etkenler gözönüne alındı. Borçların en az 5 yıllık bir süreçte, piyasanın çok çok altında bir faiz oranıyla geri ödenebileceği yeni bir yapılanmanın önünü açıyoruz. Hepsini rahatlatacak bu yeni yapılanma hayırlı, uğurlu olsun” diye konuştu. Sivas İş Dünyası ile Buluşma Toplantısı’nda, konuşan Bakan Albayrak, bu yapılandırma sayesinde üreticilerin faaliyetlerine devam edebileceğini, sonraki dönemde de arazisini yeniden ekime hazır hale getirip, ihtiyaç duyduğu ilave işletme kredilerini de kullanabilme imkânına kavuşacağını da vurguladı. Tarımsal kredilerde faizin indirildiğini kaydeden Albayrak, yüzde 9’a kadar düşen kredilerdeki faiz desteği oranlarında da değişikliğe gittiklerini söyledi. 2022 YILI SONUNA KADAR Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bu kararla Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin 2022 yılı sonuna kadar kullandıracağı düşük faizli kredi limitleri ve kriterlerinin yeniden belirlendiğini aktaran Bakan Albayrak şunları kaydetti: “Yüzde 9’a kadar düşürülen faizler, düşük faizli işletmeler, 3 istisna dışında minimum yüzde 50 indirimli devreye giriyor. Eskiden minimum yüzde 25’ti, bunu yüzde 50’ye çektik. 9-4.5 olarak uygulanıyor ama birçok alanda, hayvancılıkta belirli koşulların sağlanmasıyla bu indirimler yüzde 100’e kadar çıkıyor. Bu sıfır faizli kredi anlamında, yani 4.5, 2.25, hatta sıfır manasında.” KAMU BANKALARI OLMASA REEL SEKTÖR NE OLURDU CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kamu bankaları özelleşmez” sözünü anımsatan Berat Albayrak, “Düşünün, 6 yıllık bu süreçte kamu bankaları olmasaydı reel sektörün hali ne olmuştu. Bunu en iyi reel sektörümüz yaşadı. Kamu bankalarımız bugüne kadar olduğundan çok daha güçlü bir şekilde reel sektörümüzün yanında çok daha etkin. Kamu menfaati, halkın, toplumun, milletin, KOBİ’nin, esnafın yanında yer alacak şekilde daha etkili bir şekilde destek olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. 2020’YE ÇOK DAHA GÜÇLENEREK GİRDİK KÜRESEL ekonomide ve siyasette büyük gerginliklerin ve belirsizliklerin yaşandığı 2019’un geride kaldığını ifade eden Berat Albayrak, “Türkiye ile ilgili beklentilerin çok negatif olduğu bir iklimde bunun ötesinde bir performansla 2019’u kapattık. Ortaya konulan politikaların, gerek enflasyonda, faizde, risk primlerinde, gerekse büyümede taraflı, tarafsız özellikle yurt dışı kaynaklı uluslararası kurulların beklentilerinin bir çoğunun aksine pozitif yönde güncellenerek tahminlerin daha ötesinde olumlu bir yıl geçirdik. “2019 Türkiye açısından açısından öyle göründüğü kadar kolay olmayan, çok zor bir yıl oldu. Ekonomide 2019’da sağlanan tüm iyileşmeler 2020’de çok daha ileri noktaya taşınacak. Allah’ın izniyle son çeyrekte büüme yüzde 5 gibi gözüküyor. İnşallah 2020’ye çok daha güçlü adımlarla giriyoruz.” TL YÜZDE 10 DEĞER KAZANDI YURT içindeki likidite koşulları ve Türk lirasının performansının tam anlamıyla beklentilerde gerçekleştiğine değinen Bakan Albayrak, şöyle konuştu: “Dengelenme süreciyle uyumlu bir şekilde nihayet yürüyor. ‘Şu kadar olmaz, bu kadar düşer, dolar 8-10 olur, 15 olur, faizler şey olmaz, enflasyon şu olmaz, o, bu’ derken bütün bu süreç tam da beklentilerimiz ölçüsünde. Türkiye, tarihinin en büyük kur saldırılarının yaşandığı ağustos, mart ve mayıs aylarında, yaşanan bu süreçteki tabloyu tersine çevirerek, 2019’u pozitif kapattı. 1 Sadece 31 Ağustos’tan bugüne kadar krizin yaşandığı dönemden bugüne kadar kabaca Türk lirası yüzde 10 değer kazandı. Bunun ötesinde gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine, para birimlerine baktığımızda Türkiye, en pozitif performans gösteren ülke olmuş. Bunun ötesinde yine aynı dönemde Türkiye’nin risk primi CDS’si yaklaşık 300 puanın üzerinde. 2 yıllık devlet tahvili faizi yaklaşık 1200 puan, 5 yıllık devlet faizi 1350 puan. 10 yıllık devlet tahvili faiz oranı yaklaşık 900 puan gerileyerek tüm bu maliyetlerde, risklerde bir iyileşme yaşadık. Dünyada bütün bu dönemde en pozitif performans gösteren ülke olduk. Gösterge, tahvil 2017 yılından bugüne kadar ki en düşük seviyesine geldi.”