Erdoğan Bilkent'te Öğrencilerin Sorularını Yanıtladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Allah katında en kıymetli olanınız ondan en çok korkanınızdır. Bu konuda ecdadımız da tüm insanlığa ışık tutan tavsiyeleri ile öne çıkmaktadır. Bugünkü batının geçmişi en ağır insan hakları ihlalleri doludur.
Terörle mücadelemizi insan hakları diye eleştirenlerin geçmişi soykırımlarla dolu. Halbuki bizim böyle bir ayıbımız yok. İnsan hakları alanındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün açıklanan Birleşmiş Milletler İnsani gelişim endeksinde Türkiye artık çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyor. Hep önce insan demeye insanı yaşat ki devlet yaşasın demeye devam edeceğiz.
Ülkemizin mücadelesini insan hakları kisvesiyle eleştirenlerin geçmişinde her türlü leke var.
Hak hukuk adalet bu 3 kavram bizim olmazsa olmazımızdır. Bir liderin de dikkat etmesi gereken konu budur. Bu 3 kavramda adeta insanlığın tüm meseleleri saklı bunları halletmemiz gerekiyor. Ekonomik boyutta da alınan mesafeler çok açık net ortada. Israrla hep söylediğimiz Türkiye’yi dünyada ilk 10’un içine sokmak istiyoruz.
SORU - CEVAP
Ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Sizin zihin dünyanızı inşa etmenizde örnek aldığınız düşünürler, liderler, ön açıcı isimler kimler?
Çok zor bir soru sordun. Bunların altından kalkmak kolay değil. Her şeyden önce bizim için önder, rehber baktığımız zaman geçmişten bugüne dediğimizde, tek önderimiz, tek rehberimiz sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa'dır.
Hak, hukuk, adalet dediğimiz zaman her şey onda var. Adaletin de timsali olarak Hazreti Ömer çok çok önemli. Hazreti Ömer çok büyük önem arz ediyor.
Şöyle çağımıza doğru yaklaştıkça Osmanlı'da Selçuklu'da örnek liderlerimiz var.
Cumhuriyetimizin kuruluşunda aynı şekilde Gazi'nin önemi var.
Şu anki liderlere baktığımızda da bakıyorum oturuyoruz, konuşuyoruz ama biraz daha zora giriyoruz. Öyle liderler var ki gizli ajandaları yok ancak öyle liderler de var ki gizli ajandaları çok. Şöyle Avrupa’ya girdiğimiz zaman da orada şu anda ciddi manada lider krizi var. Fakat Başbakanlığımın ilk dönemlerinde beğendiğim Almanya’nın şansölyesi Schroeder'dir. Onun ayrılmasının ardından reformların tüm verimliliğini Merkel kullanmıştır.
Aynı şekilde bu dönemlere baktığımızda hakikaten iş birliği yapma gücü itibari ile İtalya’da Berlusconi…
Afrika’da işbirliği yapabileceğimiz liderler var ancak Avrupa hala bunun farkında değil.
Son dönemde de seversiniz sevmezsiniz Sayın Trump çok önemli biri. Gizli ajandası yok, saklısı gizlisi bu noktada yok. Bana karşı da çok açık söyler ben de kendisine karşı çok açık söylerim.
Bir diğer isim de Putin’dir. Onunla da ikili görüşmelerimizde herhangi bir gizli ajandalarımız yok. Bölgede de barışı birlikte sağlayacağız, inşallah.
Dünyada mazlumların haklarını sık sık gündeme getiriyorsunuz. Dünya liderlerinin karşısına da aynı netlikte bu konuları hatırlatıyor musunuz?
Fakirin en büyük özelliği budur. Olan hatırlatmamak dürüst bir ziyaretçiye yakışmaz. Son dönemde NATO zirvesinde bütün düşüncelerimizi A’da Z’ye anlattık. Dörtlü zirvede de çok açık net ne söylediysem her zaman bunu orada da gündeme getirdim. Zaten İngiltere Başbakanı bu noktalarda çok açık bir insan. Biraz Türk’lük var ya… Çankırı’dan gidiş var. Bu dörtlü zirvede bu konuları açıkça paylaştık.
Fakat BM Genel Kurulu'nda 20’ye yakın liderle olan görüşmelerimizde de açık ve net bir şekilde kim olursa olsun paylaştık.
Gizli kalırsa ne olur onunla sadece siz sancı çekersiniz başka bir şey olmaz ama açık ve net ortaya koyarsanız sancıyı onlar çeker.
Şimdi Libya’da attığımız adım sonrası karşımızda birileri birleşmiş. Aslında Kaddafi döneminde başlayan bir süreçti bu onun ölümü ile sekteye uğramıştı sadece. Biz de Fayez Sarrac'ı muhattap aldık onunla masaya oturduk ve anlaştık. Bundan sonra da yolumuzu almaya devam edeceğiz
Doğu Akdeniz’de Libya’da yapılan anlaşma gibi kıyısı olan diğer ülkelerle anlaşma söz konusu mudur? Türkiye Libya’ya asker gönderecek mi?
Kazan - kazan esasına dayalı olarak biz Akdeniz’deki tüm kıyıdaş ülkelerle birlikte her türlü adımı atabiliriz. Ancak 'hepsi benim olsun'... Hayır bu mantıkla olmaz. Bu noktada da biz kıyıdaş ülkelere bunların bilgilerini sürekli gönderiyoruz.
Talep olursa Libya’ya hele hele böyle bir güvenlik anlaşmasını da imzaladıktan asker gönderebiliriz. Zaten önümüzde de herhangi bir engel söz konusu değildir.