Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları: Milletimize doğruları göstermezsek yalan ve iftira dalgaları her tarafı meşgul ediyor. Fitne bayağı egemen ve fitnenin egemen olduğu yerden de ne bereket ne de hayır çıkar. Yapmamız gereken işimize bakmak. AK Parti’ye saldıranların gayesi yerine bir başka partiye ikame etmek değil temsil ettiği değerleri tümden yıkmaktır. İçinden geçtiğimiz dönemin gerçeği şudur ki AK Parti ne kadar güçlü olursa Türkiye de o kadar güçlü olur. İçinden geçtiğimiz dönemin gerçeği şudur, AK Parti ne kadar güçlü olursa ülkemiz de o kadar güçlüdür. Buna karşılık, AK Parti'nin zayıflaması demek Allah göstermesin, Türkiye'nin savunmasının zayıflaması demektir. Sizlerden attığınız her adımı bilinçle örtüp tartmanızı istiyorum. Biz sıradan bir parti değiliz bu hareket bir davadır bizler dava arkadaşları olarak bir aradayız. Neyi değiştiriyorsun? Bu millet yüzde 51 buçukla bu yeni sistemi onaylamış. Bu seçimlerin en çok tartışılan yerleri Ankara ve İstanbul'du. Cumhur İttifakı İstanbul'da da Ankara'da da belediye meclisini açık ara yönetiyor. Bunu gündemde tutmamız gerekiyor. Ortada asla bir başarısızlık telafi edilemeyecek bir yıkım olmadığını önce kendimize sonra da milletimize anlatacağız. Türkiye gelecek yarım asrın belirleyicisi olacak. Eski Türkiye’yi diledikleri gibi hırpalamayı alışkanlık haline getirenler hala aynı hevesteler. Saldırılar milletimizi yıkamadı ama yordu. Ne vesayetçilere ne terör örgütlerine eyvallah etmedik. Birlik, dirlik ve kardeşlik için yeniden yollara düşme vaktidir. Birileri sürekli yalanları ile bu iklimi zehirlemeye çalışsa da kendilerini mecbur kalmadıkça muhatap almadık, almayacağız. Saldırılara en büyük cevabın icraatlarımız olduğunu biliyoruz. AK Partinin girdiği tüm milletvekili ve mahalli idareler seçimlerindeki genel seviyesinin gerisine düşmedik. Elbette milletvekilliği ve belediye başkanlığı olarak kaybettiğimiz her yerin muhasebesini yapacak, gereken tedbirleri alacağız. Fakat evvela, ortada asla bir başarısızlık, telafi edilemeyecek bir yıkım olmadığını önce kendimiz kabul edeceğiz. Milletimiz AK Parti'den kendi iç meseleleriyle uğraşmasını değil, ülkemize daha büyük hizmetler kazandırmasını bekliyor. Vesayetçilere, darbecilere, terör örgütlerine, iç, dış siyasi ve ekonomik tetikçilere eyvallah etmedik. Türkiye, gelecek çeyrek asrın, yarım asrın belirleyicisi olacak bir dönemden geçiyor. Yaklaşık 6 yıldır ülkemize yönelen gizli açık saldırılar milletimizi belki yıkamadı ama yordu. Buna karşılık üstesinden geldiğimiz her sorun, göğüsleyip boşa çıkardığımız her saldırı ülkemizi daha da güçlü hale getirmiştir. Bugün Türkiye'ye herhangi bir alanda zarar vermeye çalışmanın maliyeti düne göre katbekat fazladır. Eski Türkiye'yi diledikleri gibi yönlendirmeyi, diledikleri gibi hırpalamayı alışkanlık haline getirenler, hala aynı heveslere kapılmıyor değiller. Hamdolsun her defasında milletimizden cevaplarını alıyor, kös kös geri dönüp gidiyorlar. Önümüzdeki dönemi en iyi şekilde değerlendirir, millete hizmetkarlık olan siyaset amacımıza sıkı sıkıya sahip çıkarsak gelecekte bizi çok daha büyük başarılar bekliyor. Geçmişe ders almak niyetiyle değil de hesaplaşma gayesiyle bakmak bize de ülkemize de hiçbir şey kazandırmaz. Böyle bir tavır sadece enerjimizin ve zamanımızın boşa harcanmasına yol açar. Sizlerden ve tüm arkadaşlarımdan ricam artık bu tartışmaları bir kenara bırakıp 7. Olağan Kongre sürecimizle partimizi daha da güçlendirmeye 2023'e hazırlanmaya odaklanmamızdır. Milletimiz AK Parti'den kendi iç meseleleriyle uğraşmasını değil ülkemize daha büyük hizmetler kazandırmasını bekliyor. AK Parti, milletimizin tek umudu olma vasfını koruyor, bundan hiçbir endişeniz olmasın. Birileri çıkmış televizyonlarda neymiş ‘Güvenli bölgeyi ABD kendisi planlamış, güvenli bölge olayının Erdoğan ile bir ilgisi yokmuş’ diyorlar. Bunlar geçmişi okumaktan aciz insanlar. Bunlara da televizyonda bu imkanı veriyorlar. Bir kere sayın Obama döneminde nerelerin güvenli bölge olabileceğini söyleyen şahsım. Ne yazık ki PKK PYD, YPG gibi terör örgütleri buralarda cirit atıyorlar. Trump Fırat'ın doğusundan çekilmeyi gündeme getirdi ama yanındakiler talimata uymuş değil.