Erdoğmuş: Siyaset 'Beyaz Atlı Prensi' Bekliyor
"Demokratik merkez siyaseti için 2019 yılı sonları veya 2020 yılının başlarında, şartların olgunlaşması ve toplumsal talebin yoğunlaşması durumunda, donanımlı, bilgi birikimli bir kadronun "Beyaz Atlı Prens" öncülüğünde yeni bir partiyle kamuoyunun karşına çıkması kuvvetle muhtemeldir..!" Bu satırlar Anavatan Partisi eski Genel Başkan Vekili ve eski Diyarbakır Milletvekili Abdülbaki Erdoğmuş'a ait. Siyasi Düşünce Platformu Sözcülüğünü de sürdüren Erdoğmuş yıllardır aktif siyaset tekliflerine kapıları kapatan, yaygın olarak "Siyaset Bilgesi" olarak tanınan bir siyasetçi. Erdoğmuş, yeni parti kuruluşlarına ilişkin tartışmaların yaşandığı son günlerde "Yeni Parti İhtiyacı" başlıklı bir yazı kaleme aldı. "İtiraf etmek gerekirse; ilkesiz, erdemsiz, düzenbaz, dinbaz bir toplumsallık oluştu" diyen Erdoğmuş'un lyazının en dikkat çeken bölümlerin başında sosyal demokrat-sol ve milliyetçi sağ siyasetteki hareketliliğin yeni parti kuruluşlarında toplumun "Beyaz Atlı prens"e odaklanmış olduğunu belirtmesi: "Yeni bir lider adayında arayacağımız özelliklerin başında; sempatik, sıcak, mütebessim, sınırlarını ve işini çok iyi bilen, kendisine özgüveni kadar çalışma arkadaşlarına da güven veren, sorumluluğu ve yetkiyi paylaşmasını bilen, içerde ve dışarda tanınırlığı ve güvenirliliği üst seviyede olan, kibirden ve şımarıklıktan uzak, edep, adap ve nezaket sahibi “Beyaz Atlı Prens” misali etrafa olumlu enerji yayan bir kişiliğe sahibi olması gelmektedir..!" Türkiye, derin bir krize ve çöküşe sürüklenmiş durumdadır. İzmihlal yaşamak istemiyorsak, demokrasi ortak paydasında yeni bir siyaset inşa etmeli ve bunun asli unsurları olan yeni partiler kurmalıyız.! Demokratik merkez siyaseti için 2019 yılı sonları veya 2020 yılının başlarında, şartların olgunlaşması ve toplumsal talebin yoğunlaşması durumunda, donanımlı, bilgi birikimli bir kadronun "Beyaz Atlı Prens" öncülüğünde yeni bir partiyle kamuoyunun karşına çıkması kuvvetle muhtemeldir..! Gecikmenin telafisi vardır ancak zamanlaması yanlış bir adımın telafisi yoktur!" "AK Parti içinde ciddi kırılmalar ve dağılmalar yaşanmadıkça, genel seçimlere kadar bir iktidar değişimi söz konusu olmayacaktır. İktidar değişimi söz konusu olduğunda ilk akla gelenler; eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’dur." diyen Abdülbaki Erdoğmuş ara başlıklarla şu yorumu yaptı: Gül'e: Geri Dönme Sayın Abdullah Gül’e gelince; AK Parti veya yeni bir partinin Genel Başkanı olarak aktif siyasete geri dönmesini doğru bulmuyorum. Ancak siyasetin dışında kalmasını da genel siyaset açısından çok önemli bir kayıp görüyorum. Sayın Gül’ün Türkiye, Bölge ve dünya siyasetine, demokratik ve makul siyasete katacağı çok şey olduğuna inanıyorum. Böyle bir imkânın oluşması durumunda kendisinden, bilgi ve deneyimlerinden mutlaka yararlanılması gerekir. Davutoğlu:Değişimi Talebini Alenileştirecek Sayın Davutoğlu’nun parti içi mücadeleyi seçmesi, sistemi ve yönetimi eleştirmesi önemlidir. Parti içinde karşılık bulduğu da, başlayan tartışmalardan anlaşılmaktadır. AK Parti içinde bir değişim arzusunun olduğunu da biliyoruz. Bu arzunun alenileşmesinde Sayın Davutoğlu’nun büyük etkisinin olacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Buna göre, Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet Sistemi ile inşa edilen otoriter ve jakoben yönetim, cari olan siyaset tarzı ve mevcut siyasi aktörlerle Türkiye'nin artık güvenli ve sürdürülebilir bir istikrara kavuşması mümkün görünmemektedir. Bu hamasi ve güvenden yoksun politikalara devam edilmesi durumunda, sadece ekonomik çöküş değil, “dış müdahale dâhil”, içerde ve dışarda ülkenin bütünlüğüne, hatta bekasına yönelik çok ciddi sorunlar yaşayacağımız ve ağır bedeller ödeyeceğimiz kuvvetle muhtemeldir. Karizmatik Lider Dönemi Bitti Bugün; karizmatik bir liderlik veya kurtarıcı bir kahramanlık zamanı değildir. Deneyimli, birikimli, öngörülü ehil şahsiyetler yanında, heyecan, enerji ve çağın bilgisiyle donanmış müteharrik bizzat/aksiyoner ve erdemli gençlerin oluşturacağı dinamik bir siyasete ihtiyaç vardır. Bütün kesimleri makuliyet ve hukuk çizgisinde birleştirmeyi amaç edinen demokratik bir siyasete mecbur ve mahkûm olduğumuza inanıyorum. Türkiye'ye lider olmak veya karizmatik bir başkan olmak için değil, ortak akıl ve ortak kararlarla Türkiye'yi ıslah ve imar etmek için yola çıkacak öncülere, liderlere, liyakat ve ehliyet sahibi ekibe başkanlık yapacak bir akla ihtiyaç vardır. "Ferman padişahındır" veya "ulu'l emre itaat vaciptir" anlayışının sonucu olarak ortaya çıkan kibir, vazgeçilmezlik, göklerden gelen kararla seçilmişlik gibi vehm ve zann girdabına dalmayan, ortak akıl, ortak karar ile hareket edecek, müzakere, diyalog ve uzlaşmaya açık bir liderlik ancak çözüm olabilir.! İhtirasın, kibrin, narsizmin rüzgarına kapılıp fırtınalara yol açan, karizma yapıp ülkelerini felakete sürükleyen çok sayıda karizmatik lider biliyoruz. Yeni siyasette narsist, mütekebbir, öngörülmez karizmatik lider tipolojisine fırsat verilmemelidir.! Erdoğmuş'un yazısının tamamına ulaşmak için: https://www.karadenizekspres.com/yazarlar/abdulbaki-erdogmus/yeni-parti-ihtiyaci/2004/