Demirciliği Sanata Döndüren Yusuf Bayyiğit

Yusuf Bayyiğit: Ben şimdi sıcak demircilikle ilgili yaptığım sanatsal çalışmalardan bahsederken şöyle buradaki bazı ürünleri göstermek istiyorum. Örneğin şurada çelik halattan yaptığım bir kuşbaşı ürün var, yine bir Zülfikar var. Benzer çok şey var, şurada bir gergedan var, bunlar normal bir demircilik mesleği ile çok yapılacak çalışmalar değil. Bir insanda sanatçılık olması lazım, şu elimdeki ürün benim için çok özel bir ürün, bu da tamamen demir tasarımı, hiçbir şekilde, hiçbir yerden, ne bir resimden, ne bir görselden hiçbir şekilde esinlenmeden böyle bir şeyi kendim tasarladım. Kaldı ki bu tasarım benim için bir hayat felsefesi, hayattaki düşüncem aslında bu. Şöyle baktığınızda sıradan bir kılıç gibi görünüyor, bu kılıcın kabzası da normalde ahşaptan başka malzemelerden yapılır, ben komple demirden yaptım. Şu şekilde bir parçayı döverek, yoğurarak, uzatarak yaptım. Kullanma amaçlı değil tamamen görseldir. Şöyle elde tuttuğumuzda şöyle bir kılıç görüntüsü verir ancak burada olay kabzada gizli. Şöyle sanat daha doğrusu, anlatmak istediğim olay kabzada, şimdi kabzanın bu tarafına baktığımızda bir yüzünde bayan, bir yüzünde erkek görüntüsü vardır. Burada bayanla erkek sırt sırta verip tek beden oluyor. Bunu neden böyle bir şey düşündüm, hayatta yaşamın zorluklarını, sıkıntılarını, problemlerini bir bayanla bir erkek sırt sırta verip, tek beden olursa ortaya çıkan durum bu. Yüzyıllardan beri bir gücün simgesi olan bir kılıca dönüştüğünü ifade etmeye çalıştım. Bunu mesleğimde yapabileceğim sanatsal bir çalışma olarak ortaya koydum.