Hak-İş, İktidara İsyan Etti

Kamudaki yüz binlerce sürekli işçinin sendikalarını değiştiren düzenlemeye tepki gösteren Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, “Bizim on yılı aşkın süredir verdiğimiz bu mücadele son dakika eklenen bir düzenleme yok sayıldı. Biz bunu hak etmedik ve bu düzenlemeyi getirenlere biz hakkımızı helal etmiyoruz. Bu adalete, hakkaniyete ve sendikal özgürlüğe vurulmuş bir darbedir” dedi. TV5’te katıldığı “Emek ve Tarım” programında çalışma hayatının öne çıkan başlıkları hakkında konuşan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. TBMM Genel Kurulu’na sunulan ve içerisinde çalışma hayatı ile ilgili hayatı düzenlemelerin yer aldığı “Torba Yasa”yı eleştiren Arslan, böylesi bir düzenlemenin asla kabul edilemeyeceğini belirterek düzenlemeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

BU DÜZENLEMEYE KARŞI KIRGIN VE ÜZGÜNÜZ

Milli Gazete'den Ahmet Sesli'nin haberine göre 1 Kasım itibari ile taşerondan kadroya geçen yüz binlerce kamu işçisinin sendikalarını değiştiren düzenlemeye tepki gösteren Arslan, bu düzenlemeye karşı kırgın ve üzgün olduklarını belirterek şunları kaydetti: “Biz taşeron sisteminin modern kölelik olduğunu inanmış ve bu kölelik zincirini kırmak için 2007 yılında bir mücadele başlattık. On yılı aşkın bir süre mücadele ettik. Kimse bu konuyu önemsemezken bizler gece gündüz çalıştık. Bu çalışmaların sonunda taşeronları sendika ile toplu sözleşme ile tanıştırdık. Ve en sonunda mücadelemizin bir sonucu olarak kadro meselesini çözerek bu modern kölelik sisteminin tüm zincirlerini kırdık.”

BU DÜZENLEME HAK-İŞ’E KARŞI BÜYÜK BİR HAKSIZLIK

Kadro düzenlemesini getiren 696 sayılı KHK’ya kendileriyle konuşulmadan bir düzenleme eklendiğini söyleyen Arslan, “Bizim on yılı aşkın süredir verdiğimiz bu mücadele son dakika eklenen bir düzenleme yok sayıldı. Biz bunu hak etmedik ve bu düzenlemeyi getirenlere biz hakkımızı helal etmiyoruz. Bu Hak-İş’e karşı yapılmış büyük bir haksızlıktır. Bu adalete, hakkaniyete ve sendikal özgürlüğe vurulmuş bir darbedir. Ancak biz bu duruma karşı sessiz kalmayacağız. Mücadeleyi daha da büyüteceğiz” ded

i. www.esnafhabertv.com GÜNDEME GETİRMİŞTİ

Bir süredir Hak İş Konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikasına yönelik Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın genel başkanı olduğu Hizmet İş Sendikası’nın el altında yürüttüğü hareket açıktan kamuoyuna resmen deklare edildi. Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan Öz Büro-İş Sendikasının il başkanları ve bazı üyeleri ile konfederasyon genel merkezinde toplantı yaptı. Arslan işçilere “Sizler doğru adrestesiniz. Sendikanız da yaşadığınız birtakım sıkıntıları anlatmak ve çözüm yolu aramak için buraya geldiniz. Öz büro-İş Sendikamızın yaşadığı sorunların çözümü sağlansın ve geleceğe emin adımlarla yürüsün istiyorsunuz. Buda sizlerin en doğal hakkıdır.” dedi.

“Sendikayı Ben kurdum, benimdir” kavgası Arslan’ın “HAK-İŞ’te iki türlü sendika var. Biri HAK-İŞ’in kurduğu sendikalar, diğeri HAK-İŞ’i kuran sendikalar. Öz Büro-İş Sendikamız HAK-İŞ Konfederasyonumuzun oluşturduğu, konfederasyonumuzun iradesiyle kurulmuş ve bu çizgide yürümüş bir sendikamızdır” sözlerine Öz Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Abdülbaki Gülbaba video konuşmasıyla zehir zemberek cevap verdi. Gülbaba “İşçi toplu iş sözleşmesi derdinde Hak-iş'in Başkanı da hizmetin genel sekreterini Öz Büro-İş’in başına geçirme derdinde. Emek kamuoyu ve herkes bilsin ki bu süreç sendikamızın kendi iç dinamikleri ile gelişen bir ihya hareketi değil başka bir sendikanın tertiplediği intikam ve imha hareketidir. Öz büro-iş şirket değil, sendikadır.” diye konuştu. Öz Büro İş’i “50 bin üyesine hizmet veren bir emek kalesi” olarak yorumlayan Abdülbaki Gülbaba “Sayın Cumhurbaşkanımızın belki de birçok kesimi karşısına alarak verdiği kadroyu sendikal çıkarlara alet ederek ve süreci zehirleyerek kadroyu vereni de alanları da pişman edenler bunlar değil mi ? söyleyecek çok sözüm var arkadaşlar ancak asaletimden susuyorum.  Hak-İş'in adına  olan saygı ve sadakatinin susuyorum. Ancak bu saldırı devam ederse sabrımın gitmekte olduğunu da bilinmesini istiyorum” dedikten sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Sendikamıza yönelen darbe girişimini ibretle izliyorsunuz sahip oldukları her şeyi işçiye borçlu olanlar işçiden aldıkları aidatı Öz Büro-İş ele geçirmek için saçıp vuruyorlar. İşçi toplu iş sözleşmesi derdinde Hak-iş'in Başkanı da hizmetin genel sekreterini Öz Büro-İş’in başına geçirme derdinde. Emek kamuoyu ve herkes bilsin ki bu süreç sendikamızın kendi iç dinamikleri ile gelişen bir ihya hareketi değil başka bir sendikanın tertiplediği intikam ve imha hareketidir. Bütün teşkilatımız günlerdir geceli gündüzlü taciz edilmekte, delege arkadaşlarımız yalan ve iftira ile imzaya zorlanmaktadır. Bu tertip Hizmet –İş’in genel sekreteri tarafından bizzat organize ediliyor . Sendikamıza tasallut eden bu darbeciler karalama ve demogoji ile saldırmaya   saçıp savurmaya devam ediyorlar. Bugüne kadar sendikalı girişimi ile ilgili bana tek bir olumsuz cümle imasında bile bulunmayan Üzeyir Kodan şimdi darbe girişiminin sözcülüğünü yapıyormuş ne kadar alçakça ve ne kadar utanç verici bir durum… Altını çizerek söylüyorum: Öz büro-iş şirket değil sendikadır. Önemli olan ne kadar para biriktirdiğiniz değil nereye harcadığınızdır.  Sendikayı sendika yapan geliri değil yüreğidir.”

Arslan’a Nobranlık Suçlaması Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan Öz Büro-İş Sendikasının il başkanları ve bazı üyeleri ile konfederasyon genel merkezinde toplantı yapmasını nobranlık olarak eleştiren Gülbaba konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yılın başından beri randevu talebimizi karşılıksız bırakan, Hak-İş'e yazdığımız yazıları hiçbirine tek cümle bile olsa cevap vermeyen Konfederasyon başkanı benim sendikamı  Hak-İş'in   genel Denetim Kurulu ile disiplin kurulu ile ve il başkanlarına konuşuyor. Dahası hak-iş genel merkezinde il başkanlarının Başkanların da konuşuyor.  Dahası Hak-İş genel merkezinde il başkanlarının bazılarıyla kapalı devre toplantı yapıyor. Ne kadar ayıp… Oysa ben Konfederasyon başkanından ilk beni dinlemesini beklerdim. Çağrılsaydım giderdim. Ben Konfederasyon başkanından  bu darbe girişiminin tertipcisi genel sekreterini sorgulamasını beklerdim.  Öz Büro İş’e müdahale edenlere “Yaptığınız doğru değil” demesini beklerdim. “Bu sendikayı ben kurdum. Burası benim ben ne dersem o olur gibi hiçbir kitapta yeri olmayan bu nobranlığa Öz Büro İş ailesi olarak asla razı olmayacağız. Arkadaşlar hepimize düşen sendikamıza sahip çıkmaktır. Emeğin adresini emeğin direnç merkezini, Emeğin vicdanını yani Öz Büro  İş’i İntikam ateşiyle yakmalarına izin vermemektir. Bugüne kadar haksız karşı susmadık yine susmayacağız. hiç kimse bu darbe girişimini delege iradesi gibi sunma riyakarlığının arkasına saklanmaya kalkmasın. “    

Bakmadan Geçme