- Haberler
- Hangi Şeytanı Taşlamalı veya nereden başlamalı?
Hangi Şeytanı Taşlamalı veya nereden başlamalı?
Madem bu yıl Covid 19 Pandemisi nedeniyle Hacc ibadeti yapılamayacak, madem günahlardan kurtulmayı sembolize eden şeytan taşlama ritüeli yapılamayacak o zaman gelin içimizdeki, çevremizdeki, üzerimize, geleceğimize, geçmişimize abanan şeytanlaşmış öngörüleri, fikri sabitleri taşlayalım. Bunu öyle bir el ve gönül birliği içinde yapalım ki; bir daha çalım atmaya, laf cambazı olup fitnenin ipinde yürümeyi bıraksın. Biz koşarcasına adım attıkça, bir yelkenler fora deyip kulaç çırptıkça onlar rahatsız oluyor. İçindeki bitmez tükenmez kin, yeminli vatan ve millet düşmanlığı fırsatını bulduğunda su yüzüne çıkıyor. “Ebed müddet devleti” al aşağı etmeyi şiar edinmiş maskaraların ekmeğini yediği vatana kılıç sallamalarını anlamış değilim. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen cumartesi günü İstanbul’da geleceğin Türkiye’sine şu vizyonu çiziyordu: "Dış istihbaratta giderek genişleyen etki alanımız sayesinde ülkemiz tüm platformlarda bölgesel ve küresel bir güç olarak yerini almaya başlamıştır. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditleri bertaraf etmeye yönelik daha etkin ve daha iyi koordine edilen bir milli güvenlik sistemi geliştiriyoruz." Hal böyle iken Ayasofya üzerinden başlayan tartışmanın geldiği boyut Türkiye’nin hızını kesmeye, milletin yeniden sinir uçlarını uyandırmaya yöneliktir. Devlet karar vermiş Ayasofya açılmıştır. Gerisi laf-ü güzaftır. Yoksa uzun bir süredir ne sağda ne de solda, siyasi partiler üzerinden değerlendirme yaparsak “ittifak” üzerinden süren mücadelede hiç, ama hiç yumruklar gevşetilmedi. Birbirinin veli nimeti iki bloğun her konuyu bahane ederek giriştikleri kavga Allah’a şükür rotası çizilmiş gemiyi rotasından çıkaramaya gücü yetmiyor. İnsanın kutsal ibadetten önce içindeki şeytanları taşlaması gerekir. Kendisini kendisinden utandıran, “Bir başkası olmaktan yorulan bir kalbe” sahip olmasını sağlayan bilerek/bilmeyerek yapılan günahlar; siyaset penceresinden geniş olduğu kadar kabarık “nedamet”i gerektiren bir konudur. “Siyasi tövbe” diye nitelendirebileceğimiz bu konu bir yüzleşmeyi beraberinde getirmiyorsa her adım başı önüne konulacak günah defterinden başka bir şey ile karşılaşmayacaktır. AK Parti’nin kuruluşunda; 28 Şubat vesilesiyle siyasi hareketi parçalanan, cemaat yapılanmasıyla eli kolu bağlanan Necmettin Erbakan’a yönelik yapılanlar unutulmuş değildir. Şimdiye kadar ki muhasebesi “kumpaslara”, “aldatılmışlıklara”, “halden anlamazlara”, “devşirilmişlere” havale edilirse yine işin içinden çıkılamaz bir durum arz edecektir. Bu nedenle DEVA vardır, Bu nedenle Gelecek Partisi vardır. Bu nedenle Türkmen Bey’i Ak Parti’yi değil Recep Tayyip Erdoğan’ın desteklemektedir. Bu nedenle “Cumhur ittifakı” yeni partinin adıdır. Diyeceğim o ki Ak Parti’de sürprizlere hazır olun. Erdoğan çoklu baro, Ayasofya gibi örgütsel ideolojiyi tahkimat edecek adımlar atıyor. Gün geçtikçe partinin altında kayan tabanı yeni baştan kolaçan etmek, davada sabit ve mukim kılmak adımından sonra yeni yolculara hancılık yapılabilecek konuma gelecektir. Bu nedenle şeytanı taşlayıp, günahıyla yüzleşen, nedamet duyarak yeniden kaldığı yerden başlamak gerekli olacaktır. Eğer kaldığı yerden başlamak için kandırdığı yerden yeniden kandırmaya adım atılacaksa bilelim ki bu 15 Temmuz’da vatanı işgale gücü yetmeyenlerin ruh planında imha hareketidir. Erdoğan bu nedenle ikame partilerini, siyasi vitrinini hazır kıta bekletmektedir. Siyaseten 2023 hedefi için verilen sefer emrinde atı değiştirmek de bir tercihtir, havada ikmal yapmak da… Dış politikada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’i bu döneme damgasını vuracak bölgenin adıdır. Biz Anadolu’ya geldiğimizde Akdeniz kıyılarından başlayarak bir cihan devleti kurduk. Yine oradan başlayacağız. Üs ise üs, plaka ise plaka, askeri tahkimat ise askeri tahkimat…Derin Millet aklı diye tarif ettiğimiz Devlet; Türkiye Cumhuriyet’in 100. Yılında yeni parolasını ilan etmiştir. Yeni Milli Güvenlik Sistemi devrededir. Bu nedenle engel olan, olmaya kalkışan kim varsa ezip geçilecek, gözünün yaşına bakılmayacaktır. Türkiye dışında taşlanacak o kadar şeytan var ki! Bileğinize, yüreğinize kuvvet… [caption id="attachment_52253" align="aligncenter" width="300"] 28 Temmuz 2020 Hürses Gazetesi[/caption]