Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Hadi Karasu, 2019'un, Türk hazır giyim sektörü için "yabancı müşterilerin, küçük adetli ve yüksek katma değerli ürünü daha düşük fiyata satın almak istedikleri" bir yıl olduğunu söyledi. Yabancı müşterilerin bu taleplerine yanıt vermek adına sistemlerini yenilediklerini belirten Karasu, değişim sırasında verdikleri kayıpları yatırım olarak gördüklerini söyledi. ABD'li müşterilerin 2019 yılında Türkiye pazarına geri gelmeye başladığını ifade eden Karasu, "Bazı üyelerimizin ABD ile 20 yıl öncesine dayanan deneyimi var. Avrupa'ya göre çalışma şekilleri tamamen farklı olan ABD'li markaların 20 yılda Türkiye'den beklentilerinin de arttığını gördük. 103 milyar dolarla dünyanın en büyük hazır giyim ithalatçısı ABD pazarında payımızı artırabilmek için geçmiş know-how'ımızı geri çağırmamız, iç üretime dönmemiz ve artan taleplerini karşılayabilecek değişimi gerçekleştirmemiz gerekiyor." diye konuştu. Karasu, Ur-Ge, Ar-Ge ve IEB teşviklerinin sanayiciler için can suyu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "2019'da birçok sektörde yaşanan olumsuzluklar dikkate alındığında, hazır giyim endüstrisi, kapasitesini sonuna kadar kullanarak üretmeye devam etti. Sektör, kapasite kullanımında ve istihdamda rekor kırdı. Ayrıca, bu yıl 18 milyar dolar sınırına yaklaşan ihracatla en iyi ikinci performansı göstererek ekonomik sürdürülebilirlik açısından yine ülkemizin ihtiyaç duyduğu zamanda en güçlü desteği sağladı." "BİR YILDA 50 BİN KİŞİYE YENİ İSTİHDAM SAĞLADIK" Hadi Karasu, sektörün yıllık 40 milyar dolarlık üretime imza attığını ve Kasım 2019 itibarıyla kapasite kullanımının yüzde 84,4'e ulaştığını bildirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, hazır giyim firmalarının bu yıl 1,5 milyar liralık yatırım için 297 teşvik belgesi aldığını aktaran Karasu, üretimin ağırlıklı bölümünü İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi'nde gerçekleştirdiklerini söyledi. Karasu, "İstanbul ve çevresindeki üretim tesislerimizi yeni teknolojilere göre modernize etmeyi, buralardan boşa çıkacak olan ve atıl durumda bulunan makineleri de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine taşımayı istiyoruz. Sanayi ve Ticaret bakanlıklarımızla yoğun görüşmelerimiz bu yıl olumlu sonuç verdi. TGSD'nin uzun zamandır talebi olan birinci, ikinci ve üçüncü bölgelerdeki tevzi yatırımları ile bu bölgelerdeki ikinci el makinelerin taşınması teşvik kapsamına alındı. Bu teşviklerin, 2020 ve sonrasında sanayicimizin, belirttiğim değişimi gerçekleştirmesinde etkili olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu. Hazır giyim sektörünün bu yıl da istihdama katkı vermeyi sürdürdüğünü ifade eden Karasu, "Eylül 2018'de 510 bin olan istihdamımız, Eylül 2019'da 560 binin üzerine çıktı. Veriler, bir yılda 50 bin kişiye iş sağladığımızı, bir başka değişle istihdamımızı yüzde 9,7 artırdığımızı ortaya koyuyor." dedi. "YATIRIM KONUSUNDA FİRMALARIMIZIN İŞTAHI VAR" TGSD Başkanı Karasu, bu yıl sektörde gerçekleşen 1,5 milyar liralık yatırımın önemli olduğunu ancak yeterli görmediklerini belirterek, şöyle konuştu: "Kapasite kullanımında yüzde 85'e dayandığımız halde yurt dışından gelen siparişlerin yüzde 20'sini geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Mevcut fabrikalarımızın teknolojisini yenilememiz ve çok hızlı bir şekilde en son teknoloji ile üretim yapacak fabrikalar inşa etmemiz gerekiyor. Yatırım konusunda firmalarımızın iştahı var. Katma değerli üretimde, istihdamda, ihracatta öncü bir rol üstlenen hazır giyim ve konfeksiyonun 11. Kalkınma Planı'nda öncelikli sektörler arasına alınmamasını önemli bir eksiklik olarak görüyorum. Kamu otoritesinden beklentilerimizin karşılanması durumunda mevcut kapasitemizi çok kısa sürede en az yüzde 20 artırabilir, yıllık üretimimizi 40 milyar dolardan yaklaşık 50 milyar dolara çıkarabiliriz." Anadolu'da yeni üretim üsleri inşa etmeyi hedeflediklerini aktaran Karasu, TGSD Yönetim Kurulu'nun, yeni şehirleri keşfetme ve saha yoklaması amaçlı ziyaretlerinin ilkini Elazığ'a yaptığını anlattı. Karasu, "Biz bu üretim üslerinde hazır giyim sektörü için gerekli tüm yan sanayi kollarının bir arada olacağı güçlü bir ekosistem oluşturulması gerekliğini yetkililere söylüyoruz. Bunun için TOKİ'nin inşa edeceği fabrika binaları, firmalara kiralanabilir ya da maliyeti karşılığında devredilebilir. Yatırımın yapılacağı illerde nitelikli iş gücü için istihdam ofisleri kurulabilir. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK ile birlikte nitelikli iş gücünü yetiştirme konusunda sorumluluk üstlenerek hem istihdama hem de ihracatımızın artmasına önemli oranda katkı sağlayabiliriz." şeklinde konuştu. "25 MİLYAR DOLAR İHRACAT HEDEFİNE ULAŞACAĞIZ" Hadi Karasu, mevcut markalara "Turquality" üzerinden sağlanan desteklerin, markalaşma potansiyeli olan sanayicilere de açılacağı bir modelin oluşturulması halinde sektörde hızlı bir markalaşma sürecinin başlayacağına duyduğu inancı dile getirdi. Karasu, sözlerini şöyle sürdürdü, "Yıllardır dünyanın en büyük markalarına ürün tasarlayıp, sadece marka etiketini üzerine koyarak satan pek çok imalatçımızın güçlü bir marka algısının oluşması bize bu güveni veriyor. Kur ve ithalat rejimi, elektronik ticaretin Türkiye'de yeni bir açık pazar yeri oluşturması sonucu iç piyasa, önümüzdeki yıllarda yeni yerli markaların gelişip yaşayabileceği bir ortam oluşturuyor." Türkiye hazır giyim sektörünün kalite, hızlı moda, sosyal sorumluluk ve çevreci üretim altyapısı ile rakiplerinden ayrıştığını ifade eden Karasu, Türkiye'de kumaştan aksesuara ve güçlü lojistik altyapısına kadar bütün yan sanayi dalları ile birlikte entegre donanıma sahip güçlü bir ekosistemin bulunduğunu vurguladı. Gelecek 20 yılda sürdürülebilirliğin, dünyada pek çok sektör için belirleyici olacağını aktaran Karasu, "Sürdürülebilirlik konusunda çok güçlü bir altyapıya sahibiz. Sürdürülebilirliğin ülkemiz sanayi politikalarında öncelikli olması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda Türkiye'nin inisiyatif alması, hazır giyim sektörümüzün kalkınmada öncelikli bölgelerde yapılacak yatırımlarla iş gücünün ucuz olduğu ülkeler karşısında vazgeçilmez ülke olma pozisyonunu sağlamlaştırmamıza ve sürdürmemize katkı sağlayacaktır." diye konuştu. Karasu, Türkiye'nin dünya moda endüstrisinin geleceğinde çok daha fazla söz sahibi olacağına, TGSD'nin 2023 için koyduğu 25 milyar dolar ihracat hedefine ulaşacağını inandığını söyledi.