İdlib'de Hain Saldırı: 4 Şehit 9 Yaralı
İdlib'de gerçekleştirilen kalleş saldırıyla ilgili Milli Savunma Bakanlığı şu duyuruyu yaptı: "İdlip’te çatışmaların önlenmesi maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen unsurlarımıza, bulunacakları yerler önceden koordine edilmesine rağmen Rejim unsurları tarafından 03 Şubat 2020 tarihinde yapılan yoğun topçu atışı neticesinde, 4 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 1’i ağır 9 silah arkadaşımız yaralanmıştır. "GELİŞMELER TAKİP EDİLMEKTEDİR" Bölgede tespit edilen hedefler derhal ateş destek vasıtalarımızla yoğun şekilde ateş altına alınarak gerekli karşılık verilmiş ve hedefler tahrip edilmiştir. Gelişmeler takip edilmekte ve gerekli tedbirler alınmaktadır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralı personelimiz için acil şifalar dileriz." "ASKERLERİMİZİN KANI YERDE KALMAYACAK" Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yaptığı açıklamada "Rejimin açtığı ateş sonucu İdlib’te şehit olan dört askerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum. İdlib mutabakatı hilafına yapılan bu saldırıya derhal karşılık verilmiştir. Askerlerimizin kanı yerde kalmayacak, failler hesap verecektir." dedi. FAHRETTİN ALTUN: KALLEŞ SALDIRI... İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İdlib'de gerçekleştirilen hain saldırıya ilişkin olarak Twitter'dan açıklama yaptı. Altun "Milletimizin başı sağolsun. Kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Devletimiz bu kalleş saldırının hesabını soracaktır!" mesajını paylaştı. UZMANLAR NE DİYOR? Eski Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı Gürsel Tokmakoğlu: "Bu konu dün geceden itibaren gündemdeydi. Türk birlikleri zırhlı vasıtalar başta olmak üzere İdlib bölgesine doğru ilerleme gösterdiler. Gözlem noktalarımıza ilave olarak bölgeye 200'den fazla askeri vasıta ile birlikte Türk birlikleri içeriye girdi. M5 Karayolu üzerindeki bu noktaya Türk birlikleri girince, bir anlamda güneyden kuzeye doğru hareket etmekte olan rejim güçlerinin durdurulması anlamına geliyordu. Bölgede Türk varlığının bu şekilde olması bir anlamda Esed güçlerinin bütün harekatını engellemişti. Beklenen şuydu, Rusya destekli Esed güçlerinin harekatının duracağı ve böylelikle Halep ile Lazkiye hattı güneyinde birliklerin bekleyeceği ve kuzeye doğru gitmekte olan bütün mültecilerin, sığınmacıların rahat edeceğiydi. Fakat tabi sanıyorum Esed güçleri topçu ateşiyle gözlem noktasına doğru bir harekatta bulundu ve burada şehitlerimiz oldu. Tekrar başımız sağ olsun. Bundan sonra gelişmeleri izleyeceğiz. Bölgede bu şekilde bir durum söz konusu olursa TSK, Esed rejimine karşı mücadelesini sürdürecektir. Orada Türkiye bir güvenli bölge oluşturmaya çaba gösterecektir diye düşünüyorum." Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın: Bölgede durum çok hassas. Maalesef Türkiye ve Rusya arasındaki bütün istişarelere rağmen rejim kuvvetleri saldırılarını sürdürdüğü gibi, hem Rusya hem rejim güçlerine ait uçakların, topçu ateşiyle birlikte bölgeyi yoğun ateş altına aldığını biliyoruz. TSK GEREKENİ YAPACAKTIR Son olarak rejim güçleri Marasel Numan bölgesini ele geçirdiler. TSK'nın 9-13 ve en alttaki 10 numaralı gözlem noktalarının etrafında çok yoğun ateş olduğunu biliyoruz. Bu kabul edilemez bir durum. TSK bunun gereğini yapacaktır. Ortada ciddi bir hadise var. AMERİKA SOÇİ MUTABAKATI'NIN FİŞİNİ ÇEKMEK İSTİYORDU Amerikan Büyükelçisi bir şekilde Türkiye ve Rusya arasındaki Soçi Mutabakatı'nın fişini çekeceğim demişti. Bu durumda fişin çekildiğini görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız "Rusya Soçi Mutabakatı'na uymuyor" diye eleştiride bulununca Rusya Sözcüsü Peskov, "Eleştirileri kabul etmiyoruz. Rusya tüm sorumluluklarını yerine getiriyor. İdlib'de durum ideal olmaktan uzak. Çok sayıda terörist grup var." diyor. Burada Rusya'nın tutumunun değişmediğini görüyoruz. Sayın Putin ve Sayın Erdoğan'ın defalarca konuşmasına rağmen rejim güçlerinin Türkiye'ye yönelik saldırıları sürdürüyor. Bu bölge uluslararası hukuk açıdan Türkiye'nin bulunduğu bölge Birleşmiş Milletler kapsamında barışın korunması için bulunulan bir bölge. Türkiye bir işgal kuvveti olmayıp buradaki sivilleri korumak için buradadır. Hala sınırımızda 650 bin sivil yaşamaktadır. Bu bir insanlık faciasıdır. Kimsenin sesi çıkmıyor. Ne zaman Ege'yi geçip Yunanistan'a geldiğinde bu sorun dünyanın gündemine gelmektedir. İDLİB'DEKİ DURUM SON DERECE KRİTİK İdlib'deki durum son derece kritik. NATO'nun Avrupa Komutanı geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye geldi. İdlib'de artan gerilim Amerikalılarla da görüşüldü. Amerika tarafı Türkiye'ye her türlü askeri desteği verebileceğini açıkladı. Rusya burada yanlış yapıyor. TSK'ya karşı bu rejim kuvvetlerini durdurmak Rusya'nın görevidir. Rusya Hava Kuvvetleri'nin de bu saldırılara katılması Türkiye Rusya ilişkilerine büyük zarar vermektedir. GEREKİRSE TÜRK HAVA KUVVETLERİ DEVREYE GİRECEKTİR TSK bölgeye yığınak yapılmaktadır. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hiç bir şekilde gözlem noktalarından geri çekilmeyeceğini söyledi. Burada TSK'nın vazifesi sivilleri korumak ve Türkiye'ye karşı bir göçün önlenmesidir. Bu sadece Türkiye'nin değil BM'nin Avrupa Birliği'nin görevidir.Ben çatışmanın daha da şiddetleneceğini düşünüyorum ve gerekirse Türk Hava Kuvvetleri de devreye girecektir. Güvenlik Politikaları Danışmanı Mete Yarar: "Milli Savunma Bakanlığı, bilerek ve isteyerek bir saldırının yapıldığını söylüyor. Çatışmasızlık alanı bulunduğumuz yer Astana sürecinin bir parçası. Ve Astana sürecinin içerisinde aslında Suriye de bir taraf. Hatta bu taraflığı şöyle anlayın. Suriye, Fırat Kalkanı ve diğer alanlardaki askerlerle ilgili olumsuz açıklamalar yaparken yalnızca İdlib sahasındaki TSK pozisyonunu anlayışla karşıladığını söyleyecek kadar bir açıklama yapmıştı. İdlib'de çatışmasızlık alanlarının olduğu yerler Astana sürecindeki grupların bildiği yerler. Onun tam karşısında İran ve Rusya'nın da kontrol noktaları var. Birkaç gün öncesi itibariyle bu harekat başlamıştı ve bölgeye yeni takviye unsurlar gönderilmişti."