İstanbul Sözleşmesi Bir Firavun Yasasıdır
HDP'ye yönelik kapatma davası üzerinden AK Parti'yi uyardı. İddianamede yer alan çözüm süreciyle ilgili bölümlere dikkat çeken Eski Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, 'Adalet ve Kalkınma Partisi yaklaşık 2-3 aydan beri ciddi bir komployla karşı karşıya. Adalet ve Kalkınma Partisi kendi silahıyla vurulmak isteniyor.' dedi.
Eski Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi için " Bu firavun yasası, erkek için de olsa firavun yasası. Erkek çıkıp bir kadına iftira atarsa ve o iftiradan dolayı kadını içeri atarsanız bu da firavun yasası" diye değerlendirdi.
BBNTÜRK ekranlarında moderatörlüğünü Fehmi Çalmuk'un yaptığı Politik Adam programına konuk olan Eski Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu İstanbul sözlemesi için şunları şöyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız iptal etti. Allah razı olsun, doğru olanı yaptı ama ona dayalı olarak çıkan yasalar var. Bak ne diyor biliyor musun? Bu sözleşmedeki çok özel bir cümle söyleyeyim: "Hazreti Yusuf tacizcidir." Kur’an-ı Kerim bize niye Peygamber kıssalarını anlatıyor? Hz. Yusuf'a Züleyha taciz etmek istedi. Yusuf kaçtı kaçarken gömleğini bile yırtıldı ama Züleyha kalktı dedi ki, Yusuf bana tacizde bulundu, tecavüzde bulunmaya kalkıştı. Sorgusuz sualsiz bir kadının tek başına söylediği söz üzerine Hazreti Yusuf 7 yıl zindanda hapis yattı. Kur’an-ı Kerim bunu anlatıyor. Kur’an-ı Kerim, bir insanı bir tek insanın delilsiz iddiasıyla içeri atmak firavun yasasıdır, sakın firavunlaşmayın diyor. Hz. Yusuf sonra aklanıyor. Züleyha 'Ben ona tacizde bulundum o kaçtı' diyor. Hazreti Yusuf bu olayın ortaya çıkması üzerine 'Ben nefsimi aklamıyorum' diyor. Nefsimi aklamak için bunu yapmadım diyor. İnsanlar asansöre binmekten korkuyor. Asansörde bir bayan gelir oturur da indiğinde 'Beni asansörde taciz etti' derse sorgusuz sualsiz adam içeri atarlar. Bu firavun yasası, erkek için de olsa firavun yasası. Erkek çıkıp bir kadına iftira atarsa ve o iftiradan dolayı kadını içeri atarsanız bu da firavun yasası olur. Bu işin delili, ispatı, şahidi, tanığı olması lazım. Şimdi şu anda mevcut yasalar hala buna fırsat veriyor. Özellikle sosyal medyanın yaygın olduğu dönemde bu çok daha kötü şekilde seyrediyor. Kadın yazıyor, erkek buna cevap veriyor. Bir daha yazıyor ardından da kendi yazdıklarını siliyor. Erkeğin yazdıkları kalıyor. Bu beni taciz ediyor diyor."
HDP'ye yönelik kapatma davası üzerinden AK Parti'yi uyaran Hatipoğlu "Ben şunu çok net söylüyorum. Bu da gizli kapaklı bir şey değil. Benim kanaatim çok net. Adalet ve Kalkınma Partisi yaklaşık 2-3 aydan beridir ciddi bir komployla karşı karşıyadır. Adalet ve Kalkınma Partisi kendi silahıyla vurulmak isteniyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'ni bitirmek için uluslararası şebekeler ne kadar faaliyette ise Adalet ve Kalkınma Partisi'nin dost zannettikleri bazı unsurlar da bu kuyu kazmakta onlara yardımcı olmaktadır." diye konuştu
Erbakan'ın Başbakanlık'ta din adamlarına iftar sofrası kurduğu için siyaset yasaklısı olduğunu "Çözüm İslam kardeşliğidir." dediği için de hakkında Meclis'e idam fezlekesi geldiğini hatırttı ve Ak Parti'yi şöyle uyardı:
""Beyler böyle boomerang gibi gelir seni de vurur." diyen Hatipoğlu, "Cumhuriyet Başsavcısı ve HDP'nin kapatılmasını istiyor. Vicdanen, siyaseten HDP'nin savunulacak hiçbir tarafı yok. Ben HDP'nin yapısını da anlattım. PKK bir terör örgütüdür. HDP de o terör örgütünün siyasal uzantılarından biridir. Tek değildir sadece biridir. Bunu kapatacağım derken sen çözüm sürecini getirip niye oraya koyuyorsun? Yarın bu çözüm sürecine acaba ilerde birileri Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılma davasını bir unsuru haline getirmeyi düşünürler mi? Şimdi eşeğin aklına karpuz kabuğu getiriyor olmayayım. Bu tehlikeyi seziyor ve şimdiden uyarıyorum. Kumpasa gelmeyelim, Türkiye adına insan hakikaten üzüntü duyulacak bir şey. Dolayısıyla meydana gelen gelişmede büyük bir ciddiyetle dikkatle izlemek ve ona göre pozisyon almak gerekir."
HDP'de İttifak
HDP için "ittifak partisi" diyen Hatipoğlu, "O ittifakın içinde mezhepçi yapı var. O ittifakın içinde Türkiye'deki marjinal sol partiler ve PKK var. Bu üçü bir araya geldiğinde HDP oluyor." dedi.
"Şimdi bunu kapattığında Türkiye'deki bütün mezhepçi yapıları ortadan kaldırabiliyor musun? Marjinal sol partileri kaldırıyor musun?" diye soran Hatipoğlu, bataklığın kurutulamadığını sivrisinekle uğraşıldığını savundu.
Devlete seslenen Hatipoğlu, "Ey devlet öyle bir akıl ortaya koy ki, o akıl gelip bu bataklığı kurutsun. Bu durumu sorun olmaktan çıkarsın. Türkiye'de Kürtleri sorun haline getirmek için tam 60 yıldır herkes mücadele veriyor. Maalesef devlet kimi uygulamalarıyla da bunu zemin hazırlamıştır. Ey devlet, gel bu bataklığı kurut" ifadelerini kullandı.
Teröristle mücadelenin devletin güvenlik güçleriyle, terörizmle mücadelenin ise devletin bütün kurumlarıyla eşgüdümlü yapılması gerektiğini vurgulayan Hatipoğlu, "Bütün anayasal kuruluşlar, Türkiye'deki STK'lar, siyasi partiler, aydınlar, üniversiteler hepsinin ortak işbirliğiyle terörizmle mücadelede biz başarıya ulaşabiliriz. Yani siyaset kanallarını açık tutmamız lazım." şeklinde konuştu.
"Türkiye'de etnik bir Kürt sorunu yok"
Oy alamadığı için HDP'den şikayetçi olanların daha akıllı politikalar uygulaması gerektiğini dile getiren Hatipoğlu şöyle devam etti: "Bakın Kürt sorunu dedikleri Kürt meselesiyle ilgili 4 tane kitabı, en az 500 makalesi olan bir adam olarak şunları söylüyorum: Türkiye'de etnik bir Kürt sorunu yok. Türkiye'de psikolojik bir sorun var. O sorun ortadan kaldırmak da, takınılacak tavırlara atılacak adımlara bağlıdır. Anlatmaya çalıştığım bu ve Kürtler'e 'Sizin partiniz HDP'dir' demeyin. Yani orayı adres göstermeyin benim deyin. Bu çözüm süreci konuşulduğunda o bölgede AK Parti'nin milletvekili sayısı HDP'nin vekil sayısından daha fazlaydı. Kendi vekillerine otur konuş. Türkiye'nin bütünlüğünden yana olan partilerin vekilleriyle bu işi müzakere et."