İstanbul UKOME Meydan Savaşı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul'da 5 bin taksiyi belediye olarak kiraya vereceklerini açıklaması taksi esnafı ile belediyeyi karşı karşıya getirdi. Yılda 300 Milyon TL gelir bekleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi hızla konuyu UKOME gündemine getirmeye hazırlanıyor. Ulaştırma Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararının ardından İBB Meclisi’ne, eğer oradan onay çıkmazsa da Encümen kanalıyla sistemin hayata geçirilmesi hedefleniyor. Hükümet olayın UKOME’ye gelmesini bekliyor. İçişleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ‘Büyükşehir belediyelerinin sorumluluk alanlarındaki ulaşım ve trafik ile ilgili kararları alan UKOME’deki üye dağılımını geçen Şubat ayında değiştirmişti. Büyükşehirlerde ulaşımla ilgili tüm kararların alındığı Ulaştırma Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME) yapısal bir değişikliğe gidild. UKOME’deki belediye temsilcilerinin sayısı 11’de kalırken, kamu kurum temsilcilerinin sayısı ise 14’e çıkmış oldu. İmamoğlu: Rantçılara Kurban Ettirmeyiz İmamoğlu gelen tepkiler üzerine "İstanbul halkının, taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, Bağcılar Oto Galerisi'ndeki birkaç taksi galericisi değildir. Sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasınlar. Plaka fiyatları ile geçim sağlayan rantçılara bu süreci kurban etmeyiz, ettirmeyiz. İstanbul'da düzeni bozucu bir fiile giren her şahıs, karşısında devleti bulacaktır. Yani yasaların İBB'ye verdiği her yetki kullanmaktan imtina etmeyiz" " dedi. “Bizi Tehdit Etmeye Çalışmasınlar" Ekrem İmamoğlu “Geçen hafta cuma günü, yeni bir sürecin başlatılacağını 5 bin yeni taksinin İstanbul'a katılacağını dile getirmiştim. Elbette bunun bir kural, bir paylaşım ve aynı zamanda bir süreci var. Biz, pazartesi günü 5 bin taksiyi sürece katmayacağız. Bu bir öngörü, bir çalışma; ama kararlı bir çalışma. Bu kararlı çalışmada şunu dile getirelim: Evet, biz esnafımızla, esnafımızın gerçek temsilcileri ile odayla oturup bunları tartışacağız, konuşacağız. Neyi konuşmadık ki bunu konuşmayacağız; elbette konuşacağız. Ama hiç kimse, sadece ve sadece kendini çıkarı üzerinden hareketle bizi kısıtlamaya kalkmasın. İBB, İstanbul'un 16 milyon insanını temsil eder ve ona göre hareket eder. Yani İstanbul halkının, taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, Bağcılar Oto Galerisi'ndeki birkaç taksi galericisi değildir. Bunu bir kere altını çizelim. Sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasın" "Her Yetkiyi Kullanmaktan İmtina Etmeyiz" Yeni yasaların verdiği tüm hakları kullanacaklarını belirten İmamoğlu, “Bilimsel araştırmalarla, üniversite raporlarıyla İstanbul'un yeni taksilere ihtiyaç duyduğu açıktır. Bütün dünyada bunun örneği vardır. Kaldı ki pandemi süreci ile beraber bütün dünyada, özellikle karantina sonrası, özel araç ve taksi kullanımının arttığı da nettir. Elbette ki, İstanbullunun konforlu taksi kullanma hakkı konusunda hassas davranacağız. Plaka fiyatları ile geçim sağlayan rantçılara bu süreci kurban etmeyiz, ettirmeyiz. İstanbul'da düzeni bozucu bir fiile giren her şahıs, karşısında devleti bulacaktır. Bunun altını çizelim. Yani yasaların İBB'ye verdiği her yetki kullanmaktan imtina etmeyiz. Şunu söyleyelim: Gerçek taksi esnafı, çok ama çok rahat olsun. Hiç dert etmesin. Ama taksinin sahibi ama takside çalışan benim emekçi kardeşim hiç endişe etmesin. Yeni sistemde herkesin çalışma ve kiralama koşulu da iyileşecek. On binlerce esnafımız, on binlerce insanımız, bu işten ekmek kazanan insan da rahat edecek. Sosyal güvencelerinden sosyal haklarına kadar, sürecin disiplin altına alınması konusunda yeni bir dönemi başlatacağız. Herkesin gönlünü ferah tutmasını istiyorum" dedi. Oda’nın Derdi Sayı Değil ! Habertürk Gazetesi'nden Esra Boğazlayan’a göre Oda’nın tepkisi taksi sayısına değil, işletmenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde olmasına ise gelişmeleri şu şekilde kaleme aldı: “5 bin yeni taksi plakasının kiraya verilmek suretiyle İBB tarafından piyasaya sürüleceğini söyledi İmamoğlu. Tabii bu açıklamayla birlikte ortalık karıştı. Taksiciler Odası ayaklandı. "Haberimiz yoktu, çok şaşırdık" diye. Oysa ki haberleri vardı. Hem de aylardır. Zira İstanbul’daki taksi sayısının artırılması yeni değil, bundan 10 ay önce yapılan UKOME toplantısında gündeme geldi ve bu yönde komisyon oluşturulması için karar alındı. O kararda İstanbul Taksiciler Odası Başkanı’nın da imzası var. Buradan şunu anlıyoruz ki aslında Taksiciler Odası’nın itirazı taksi sayısının artırılmasına değil, bu yeni işte patronun İBB olmasına. Taksiciler Odası’ndan kastım da plaka sahipleri. Bu mevzuya plaka sahipleriyle taksi şoförleri aynı pencereden bakmıyor. Plaka sahipleri, sektörde yeni bir ortak istemiyor. Bana ulaşan çok sayıdaki taksi şoförü ise tekelin kırılmasıyla üzerlerindeki baskının ortadan kalkacağını, özlük haklarına sahi düzenli bir sistemle çalışabileceklerini söylüyor. Zaten İBB’nin asıl hedefi de taksi tekelini bitirmek.” Altaylı: Belediye Taksicilik Yapamaz Tartışmaya gazeteci-yazar Fatih Altaylı’da katıldı. Altaylı Böyle bir saçma girişim hiç görmedim.Belediyeler taksicilik yapmaz.Yapamaz, yapmamalıdır” dedi. Altaylı’nın yazısı şu şekilde: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, birkaç bin yeni taksi plakası çıkaracakmış. Ancak bu plakalar belediyenin olacakmış ve belediye bunları kiraya verecekmiş. Yani belediye plaka mafyasına rakip olacak anladığım kadarı ile. Böyle bir saçma girişim hiç görmedim. Belediyeler taksicilik yapmaz. Yapamaz, yapmamalıdır. Tabii kendisinden gördüğü, kendisine yakın olanlara kıyak yapmak, taksi plakası üzerinden çevresine rant dağıtmak istemiyorsa. Bu modern bir belediyenin yapacağı iş değildir. Bu ancak ve ancak modern belediyecilik anlayışının eleştireceği bir şeydir. Peki İstanbul’da yeni taksi plakaları çıkarılmasın mı? İhtiyaç varsa elbette çıkarılsın. Ki bir dönem yasadışı UBER’in gördüğü ilgi, ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bir bölümü beyefendi olsa da, bir bölümü gerçek bir kepazelik olan mevcut taksilerin de biraz denetlenmesi ve kendine çeki düzen vermesi gerek. Ona da tamam. Ama belediyeler taksi plakası sahibi olup, taksi satın alıp bunu kiraya vermez. Bunu yapmak belediyecilik kafası değil, esnaf kafasıdır. Bu esnaf için işi bir şey olabilir ama belediye için değildir.Dünyanın her yerinde belediyelerin bu meseleyi nasıl çözdüğü aşikârdır. Modern belediye şöyle yapar: 1. Kentin ihtiyacı olan taksi sayısını belirler. 2. Kentlilerin ihtiyaç duyduğu araç tiplerini belirler. 3. Bir şartname buna göre ihaleye çıkar. 4. Şirketleri davet eder. 5. Araç başına bir belediye harcı belirler. 6. İhale yapar. 7. Tek tek araçlar için değil. 500, 1000, 2000 araçlık ihaleler. 8. Araç başı yıllık bir ödenti belirler. 9. 1000 araçlık bir ihale alan şirket mesela araç başı yıllık 40 bin liradan toplam 40 milyon TL’yi belediyeye öder. Böylelikle vergi kaçağının da önüne geçilmiş olur. 10. Araç bakım ve tamir masrafları optimize edileceği için ekonomiye katkı sağlanır. 11. Yolcu karşısında muhatap bir şirket bulur. 12. Şirketler sorumluluk alacağı için sürücü kalitesini yüksek tutmak zorunda kalır. 13. Yolcu tartışma yaşadığı ya da takside bir eşyasını unuttuğu zaman karşısında muhatap alacağı bir kurum olur. 14. Sürücülerin sosyal hakları güvence altına alınmış olur. 15. Belediyenin karşısında tek tek sürücüler değil bir şirket muhatap olarak çıkar. Yandaşlarına rant dağıtmak istemeyen, halkın daha iyi hizmet almasını isteyen belediyeler bu işi böyle yapar. UKOME Bekleniyor UKOME’de mevcut durumda büyükşehir belediyelerinin 11, kamu kurumlarının, 10, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun da 1 üyesi vardı. Fakat Resmi Gazete’de yayımlanan “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” kapsamında UKOME’deki kamu kurumlarının üye sayısı 4 üye artırılarak 14’e çıkarıldı. UKOME’deki kamu temsilcilerine Milli Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üyeleri de eklendi. Böylece UKOME’deki belediye temsilcilerinin sayısı 11’de kalırken, kamu kurum temsilcilerinin sayısı ise 14’e çıkmış oldu İSTE UKOME ÜYELERİ: İBB ve bağlı kuruluşlarının temsilcileri: 11 Bakanlıklar: 4 Jandarma Genel Komutanlığı: 1 Emniyet Genel Müdürlüğü: 1 Sahil Güvenlik Komutanlığı (İstanbul, İzmir, Antalya gibi deniz bulunan büyükşehirler için): 1 Liman Başkanlığı (İstanbul, İzmir, Antalya gibi deniz ve içsu bulunan büşükşehirler için): 1 Karayolları Genel Müdürlüğü: 1 Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü ve TCDD Taşımacılık Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü: 2 Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü: 1 Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü: 1 Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü: 1 AFAD: 1 Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu: 1

Bakmadan Geçme