'Kapının Önüne Koruz'

Subay ve astsubayların mezuniyet töreni vesilesiyle törende bulunan ailelere seslenen Erdoğan, ülkeye böyle hayırlı evlatlar yetiştirdikleri için şahsı ve Türk milleti adına şükranlarını iletti. Her mesleğin değerli, kutsal ve önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Jandarma ve Sahil Güvenlik personeli olarak çalışacak buradaki gençlerimizin üstlendikleri vazifenin yeri çok ayrıdır. Ülkesi ve milleti için gerektiğinde canını feda etmekten çekinmemelerini gerektirecek bu mesleği seçen gençlerimizin her biri alınlarından öpülmeyi hak ediyor. Yaşadığımız coğrafya, millet olarak bizi bin yıldır kesintisiz mücadele etmeye, topraklarımızı kanımızla sulayarak, vatan yapmaya mecbur bırakmıştır. Gerek sınırlarımız dışından gerek sınırlarımız içinden ülkemizin ve milletimizin bekasına yönelik tehditlere karşı verdiğimiz mücadelenin ilanihaye devam edeceğini biliyoruz." Şehadetin bu yüzden farklı ve anlamlı olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Şehadet, ilk insandan başlayıp, kıyamete kadar devam edecek olan bir makamdır. Onun için Rabbimiz kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de şehadet ile ilgili bize müjdeyi veriyor. 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz.' buyuruyor. Dolayısıyla bu yol, şehadete giden bir yoldur. Sıradan ölmek var ama şehadetle kucaklaşmak var. Güvenlik teşkilatlarımızda görev alan evlatlarımızın bu bilinçle vazifeye koşuyor olmaları geleceğimize olan güvenimizi daha da perçinliyor. Şu anda Gabar'da, Cudi'de, Bestler Deresi'nde bu mücadeleyi teröre karşı sürdüren evlatlarımızı, şehadete yürüyen evlatlar olarak görüyorum. Annelerimiz öyle demiyor muydu; 'Git evladım, git ya gazi ol ya şehit' diyordu. Kınalı kuzular öyle değil miydi, onlar da öyleydi." Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi yaşananların, bu milletin her bir ferdinin gerektiğinde ülkesi ve milleti için canını vermekten çekinmeyeceğini ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Tarih boyunca sayısız örneği olan kahramanlık hikayelerimizin yeni bir sayfası olan 15 Temmuz kıyamı gelecek nesiller için çok önemli bir örnek olacaktır." dedi. Neredeyse 35 yıldır sürdürülen terörle mücadelede, Irak ve Suriye sınırlarında ve ötesinde sürekli operasyon yapmak zorunda kalındığını belirten Erdoğan, "Bu harekatlarda askerlerimizin, polislerimizin, jandarmalarımızın, güvenlik korucularımızın gösterdiği kahramanlıklar da tarihimizin altın sayfaları arasında yer alacaktır. Sahillerimizin güvenliğinden sorumlu birimimizin özellikle insan ve mal kaçakçılarına karşı verdikleri kahramanca mücadeleyi de asla unutmayacağız." diye konuştu. Erdoğan, bu toprakları vatan yapan ve vatan olarak devamı için bir gül bahçesine düşercesine toprağa giren tüm şehitleri, gazileri ve kahramanları rahmetle yad ettiğini dile getirerek, "Unutmayınız, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bir toprağın uğrunda ölen yoksa o toprak zaten vatan olmaz, olamaz ama ölen varsa eğer şehit kanıyla yoğruluyorsa o vatan olur." ifadesini kullandı. Halen Türkiye sınırları içinde ve ötesinde mücadele vermeyi sürdüren tüm güvenlik güçlerine başarılar dileyen Erdoğan, "Rabbim hepsini de muhafaza etsin, korusun diyorum. Son dönemde bölücü örgütün şehit ettiği jandarmalarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum." dedi. "İnsan büyür beşikte mezarda yatmak için, kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için" dizelerini hatırlatan Erdoğan, "Ülkesini yaşatmak, milletini korumak için can veren kahramanlarımızın her biri yüreğimizde sonsuza kadar yaşamaya devam edecek. Türkiye, bölgemizdeki ve dünyadaki pek çok devlet gibi sonradan kurulmuş, dengelerin ya da projelerin eseri bir devlet değildir. İçinde bulunduğumuz şu jandarma okulunun dahi 180 yıllık geçmişi var. Unutmayın bu devlet, bir kabile devleti değildir. Bu devlet, tarihe mal olmuş bir devlettir." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanlığının bu yıl 2228'inci kuruluş yıl dönümünü kutladığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Pazartesi günü kendisinden kat be kat kalabalık bir orduyu gün batmadan darmadağın ettiğimiz Malazgirt Zaferi'mizin 948. yıl dönümü için inşallah Malazgirt'te, Ahlat'ta olacağız. Osmanlı'nın sadece devlet yapısının değil, askeri düzeninin etkisi de günümüze kadar tüm dünyayı etkilemeye devam etmiştir. Alparslan, oradan yola çıktı ve Anadolu işte böylece bizler için vatan oldu. Bizim milletimizin kurduğu ordular her dönemde dünyanın en önemli askeri yapıları olmuştur. Bugün de Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın sayılı ordularından biridir. Halen güvenlik güçlerimizin geniş bir alanda yürüttüğü operasyonların benzerlerinin üstesinden gelebilecek pek az ülke vardır. Emin olunuz, yarın da öbür gün de bu millet yine dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olmaya devam edecektir. Bunun sebebi savaşa merakımız değil, bizi ne bu coğrafya da ne de dünyada başka türlü barındırmayacaklarını biliyor olmamızdır. Ecdat daima 'Hazır ol cenge eğer ister isen sulhu sala' sözüne uygun şekilde hareket etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' sözü de aslında barış içinde yaşayabilmek için daima çok güçlü olmamız gerektiğini ifade ediyor." Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: Bir toprağın uğrunda ölen yoksa o toprak zaten vatan olmaz, olamaz. Son dönemde bölücü örgütün şehit ettiği jandarmalarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye bölgemizdeki ve dünyadaki pek çok devlet gibi sonradan kurulmuş, projelerin eseri bir devlet değildir, jandarma okulunun bile 180 yıllık geçmişi vardır, bu devlet bir kabile devleti değildir. Bu devlet tarihe mal olmuş bir devlettir. Kendi savunma sanayii ürünlerimizin yüzde 70'ini üretiyoruz, bunun bir anlamı var. Ayrıca ihraç ediyoruz, 3 milyar dolar elde ediyoruz. Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın ve kendimizin hakkını orada koruyacağız. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin olmadığını söyleyen zavallılar var, oradaki sondaj gemilerimizin üzerindeki devasa al bayrağımızı tanımayacak kadar zavallı, bizim gemilerimiz kiralık değil, kendimize ait. Sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun batı ayağını kırdık, doğu ayağını da kırdığımızda oyunu bozmuş olacağız. Biz artık masadayız. Konuşarak yolumuza devam edeceğiz. Oyun sahiplerinin tamamen vazgeçip köşelerine çekilmeyeceklerini elbette biliyoruz ama hem masadaki hem sahadaki mücadelemizi en küçük rehavete düşmeden sürdüreceğiz. Bu milletin alınterinden artırarak verdiği vergilerle kendilerine gelen parayı halka değil de Kandil'e gönderenlere biz seyirci kalmayacağız. İspanya'dan Fransa'ya kadar benzer işlemler yapanlara seyirci kalanlar Türkiye konu olunca ortalığı karıştırıyorlar. Türkiye Irak'tan Suriye'ye Atlantik ötesinden Avrupa'ya kadar kısa, orta, uzun vadeli çıkarlarını korumanın mücadelesini veriyor. Birilerinin fırsatçılık peşinden koşması acıdır. Bunların yaptığı siyaset değildir, bir belediye başkanının görevi şehre, halka hizmettir. Teröristlere hizmet ediyorsa, şehit ailelerini kapının önüne koyuyorsa biz de onları kapının önüne koyarız. Bizlere düşen görev her alanda bayrağımızı dimdik yukarda tutmak ezanımızı susturmamak için gayret göstermektir.

Bakmadan Geçme