Konya DSYB: Üretim Maliyetlerini Düşürdük
Konya Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği (DSYB) Başkanı Edip Yıldız Basın açıklaması yaptı.
Konya Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği (DSYB) Başkanı Edip Yıldız, "Büyükbaş hayvan yetiştiricisinin ucuz yem kaynağı olan saman ve balya stokçuluğunun yeniden gündemde olması üreticiyi zor durumda bırakmaktadır" dedi.
Ürünün az olmasını da fırsat bilen sektör dışından kişilerin geçtiğimiz yıllarda yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları gibi bu yılda aynı çabanın içinde olduklarını biliyoruz.
Saman ve balya piyasası arz ve talebe göre olağan seyretmesi gerekirken stokçuluğun ve tekelleşmenin ortaya çıkması Türkiye’de tarımsal üretim yapanların büyük bir bölümünü oluşturan küçük aile işletmelerini mağdur etmektedir.
Yine diyoruz ki; bu haksız kazanca dur demeli ve stokçular değil üreticimiz kazanmalı. Yem fiyatlarındaki geçtiğimiz yıla göre %100’ leri bulan olağanüstü artışın yanında ürettiği sütü değer fiyatından satamamış olması süt üreticilerini her zamankinden daha fazla mağdur etmiş ve zorda bırakmıştır.
Gıda enflasyonuna sebep olacak düşüncesi ile üreticinin ürettiği ürünün fiyatı baskılanırken, girdi maliyetlerine müdahale edilmemesi izah edilebilir bir durum değildir. Saniye Bulduk'un haberine göre Konya’da 50.491 büyükbaş işletmesinde 1.205.863 baş büyükbaş hayvan bulunmaktadır. Anaç sığır varlığı ve süt üretimi ile ilimiz Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır.
Konya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği olarak, Yetiştiricilerimizin yem ihtiyacına bir nebze fayda sağlamak üretim maliyetlerini düşürmek için Türk Şeker A.Ş. ile yapılan anlaşma ile uygun fiyata yem temin ediyoruz.
Birlik olarak günlük 900 ton süte aracılık ederek fiyat istikrarına katkıda bulunmaktayız. Faaliyetine devam eden süt ürünleri tesisimize yeni ilave yatırımlar yapmaktayız.
Ayrıca önümüzdeki aylarda yapımı tamamlanacak et entegre tesisimiz ile birlikte yetiştiricilerimiz ürettikleri ürünlere değer katmak adına var gücümüzle çalışmaktayız. Yetiştiricilerimizin ürettiği üründen kazanacağı sistemin oluşturulması, yaşanan sıkıntıların en temel çözümü olacaktır.
Bunun için daha önce ifade ettiğimiz gibi, yeterli ve nitelikli yerli üretim için planlama yapılmalıdır.
Kısa vade de işletmelerin temel girdilerine destekleme modeli geliştirilmelidir. Yetiştiriciler olarak yaşadığımız sıkıntılar her geçen zaman daha da derinleşmektedir ve nihai tüketici dahil tüm kesimleri olumsuz etkilemektedir.
Söz konusu işletmeler, hayvansal gıda üretimimizin sigortasıdır.
Bu üretim bugün çok daha fazla tehlikeye girmiştir.
Konuyu bu şekilde değerlendirmek ve ekonomik sorunlar ile başa çıkamayan yetiştiricilerimizi birde saman ve balya stokçularının insafsızlığına bırakılmaması ve tedbir alınması talebimizdir.