AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısına ilişki açıklamalarda bulundu. Adli Yıl açılışının Saray'da yapılmasıyla ilgili konuşan Ömer Çelik, "Tartışma konusu olması ideolojik yaklaşım" dedi. "LÜBNAN CUMHURBAŞKANI'NI PROTESTO EDİYORUZ" Dün hepimizi üzen br açıklama gündeme geldi. Lübnan Cumhurbaşkanı'nın Osmanlı İmparatorluğu'na karşı dar ve yakışıksız ifadeler oldu. Bu ifadeler tümüyle reddettiğimiz gibi aynı zamanda protesto ediyoruz. Son zamanlarda Osmanlı İmparatorluğu'na karşı olumsuz yaklaşımlar ortaya koyan ülkelere sinyal göndermelerinin hiçbir faydası yoktur. Özelilkle Lübnanlı bazı tarihçiler bu açıklamaya tepk gösterdiler. Lübnan'ın önemli siyasetçileri bu açıklamaya tepki gösterdiler. Osmanlı'da devlet terörünün sözkonusu olmadığını uzun uzun anlattılar. Hristiyan kadınların Osmanlı dönemlerinde hak ve hukukların ortaya konulması için ortaya konan uygulamaları anlattılar. "LÜBNAN CUMHURBAŞKANI'NIN SÖZLERİ EZİKLİĞİN ÜRÜNÜ" Devlet terörü gibi bir ifade kesinlikle reddetiğimiz, protesto ettiğimiz kınadığımız bir ifadedir. Osmanlı'yı işgalci sayıp, çekilmesinin ardından bölgedeki kaynakları sömürenler, orayı sömürge muamelesi yapanları Lübnan Cumhurbaşkanı 'nüfus sahibi' olarak yorumluyor. Bu tipik ezikliğin bir örneğidir. İlişkilerimizi zehirleyen bu tip açıklamalar yerine ilişkilerimiz daha ileri götürecek, mantığa ve tarihe uygun yaklaşımın serglenmesini bekilyoruz. Lübnan kardeş bir ülkedir. Birtakım siyasilerin davranışlarıyla aramızdaki ilişkiler bozulacak değildir. Lübnan Cumhurbaşkanı tarafından böyle bir açıklama yapılmasının, tarihi çarpıtan, daha da önemlisi Lübnanlılara acı çektirmiş sömürgeciler yücelten açıklamayı doğrusu üzüntüyle karşıladı. Türkiye kendi savunma sistemini güçlendirmek için bir girişimde bulunduğunda bunu sanki ittifaka (NATO) karşı ya da uluslararası ortaklarımıza karşı meydan okuma gibi sunanların aslında ortaya koydukları tavrın herhangi bir şekilde siyasi ya da diplomatik bir değeri yok. Türkiye'nin NATO ile ilişkilerini ikide bir eleştiri konusu yapmak, baştan aşağıya propagandadan ibaret yanlış bir yaklaşım. "KÜLLİYE'NİN İZİNLERİ TAM" CHP Lideri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin kaçak olduğunu, bizim tarafımızdan çürütülen tezleri tekrarladılar. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi milletin evidir. Orada herhangi bir şekilde kaçak durum söz konusu değildir. CHP aydınlanmış br despotizmle örgütlü bir cehalet arasında gidip geliyor. O gazi mekanın bütün izinlerin tam olduğu, herhangi bir şekilde yargı süreçlerinde bir sorun olduğu defalarca ifade edildi. Kendisinin bahsettiği Danıştay idari dava kararıyla ilgili olarak tüm süreçlerin pozitif br şekilde sonuçlandığı biliniyor. Cumhurbaşkanlığı Küllyesi'yle ilgli alınmış kararlar ve izinlere ait belgeleri arkadaşlarımız sizlere dağıtacak. Burada ağır bir vizyon, bilgilenme sorunu, maalesef adli yıl açılışını zehirlemek için ortaya atılan birtakım yalanlar sözkonusudur. Biz bunu artık çok sık görüyoruz. Dış politikada yanlış açıklamalarını deşifre etmek için uğraşmak durumunda kalıyoruz. Aynı şekilde iç politikada öyle. "DİYANET'İN ATATÜRK'E SAYGISINDA BİR PROBLEM YOKTUR" Diyanet İşler Başkanlığı önemli bir kurumdur. CHP'nin Diyanet İşler Başkanlığı ile kurumsal ve ideolojik bir kavgası olduğunu, bu kuruma karşı temelden ideolojk bir hoşnutsuzluğu olduğunu biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da Diyanet İşler Başkanlığımızı, gerek PKK Fetullahçı terör örgütlerine karşı yaptığı faaliyetleri takdir ettiğini belirtmek isteriz. Gazi Mustafa Kemal Paşa ile herhangi bir tartışma yoktur. Kendisi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu önderdir. Atatürk'e saygı konusunda gereken htmamın gösterilmesi konusunda Diyanet İşleri Başkanlığımızın br problem yoktur. Zaman zaman söylenen dualarda belli bir gündeme odaklanarak bu tartışmalar yapılıyor. Ama çıkardığı dergilere ve yapılan konuşmalara baktığınızda Diyanet İşleri Başkanımızın gereken saygıyı gösterdiğini görürsünüz. Devletin bütün kurumları Mustafa Kemal Atatürk'e gereken hassasiyeti göstermektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dün doğru anlaşılması bakımından ortaya koyduğu çabanın ne kadar önemli olduğunun altını çizmek isterim. Bu bahsedilen Atatürk'le ilgli konularda gereken hasssasiyete sahip br kurumdur ve gereken hassasiyete sahip bir başkanımız vardır. İBB İLE PROTOKOLLERİ İPTAL EDİLEN VAKIFLAR Çelik, İBB ile bazı vakıflar arasındaki protokollerin iptal edilmesiyle ilgili, ''Onlar yine gençlere ulaşmaya devam edecek, yine yardım etmeye devam edecek" açıklamasında bulundu. İBB, aralarında Ensar Vakfı, TÜRGEV, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, TÜGVA, Daru’l Fünun İlahiyat Vakfı, Hoca Ahmet Yesevi Vakfı’nın da bulunduğu vakıflar ile yapılan protokolleri iptal etmişti.