Kurallara Uymazsak Bedelini Hepimiz Öderiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgını tedbirlerine ilişkin, "Kurallara uymaz ve süreci uzatırsak bunun bedelini de hep birlikte öderiz. Türkiye'nin fazladan bir gün dahi kaybetmeye tahammülü yoktur. Bir an önce 2023 hedeflerimize doğru eskisinden çok daha kararlı ve süratli bir şekilde ilerlemeye devam etmeliyiz." dedi. Erdoğan, video konferans yöntemiyle yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında yaptığı konuşmada, dünkü Kabine Toplantısı'nda belirledikleri takvime göre atılacak ilk adımları milletle paylaştıklarını, halkın ihtiyacı, kurumların tespiti, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun değerlendirmeleri ışığında bu süreci dikkatle yürütmeyi sürdüreceklerini söyledi. Kabine Toplantısı'nda da belirttiği gibi salgın tedbirleri kapsamında yeni dönemde fiziki mesafe, maske kullanımı, temizlik başta olmak üzere kurallara riayeti en üst düzeyde tutacaklarını ifade eden Erdoğan, normalleşme adımlarını asla aceleye getirmeden tüm ihtimalleri enine boyuna değerlendirerek atmaya devam edeceklerini belirtti. Kazanımları riske atacak, salgını yeniden azdıracak risklere girmeyeceklerini dile getiren Erdoğan, "Gerektiğinde normalleşme takviminde bazı konuları öne alma, ileriye öteleme veya ilave tedbirler hakkımız mahfuzdur. Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere göre, Cumhurbaşkanı Yardımcımızın koordinasyonunda hazırladığımız planları sürekli güncelleyeceğiz. Rehavete ve karamsarlığa mahal vermeden ülkemizi inşallah bu salgın musibetinden kurtaracağız. Milletimizin bu konuda bize duyduğu güven ve verdiği destek en büyük güç kaynağımızdır. Bugüne kadar sabırla, metanetle ve fedakarlıkla yanımızda yer alan halkımızdan bir müddet daha bu hassasiyetini sürdürmesini bekliyoruz." diye konuştu. Mayıs ayı içinde faaliyetlerine yeniden başlamalarına izin verecekleri işletmelerle buralardan faydalanacak insanlara kurallara riayet noktasında güvendiklerini vurgulayan Erdoğan, "Aksi takdirde tedbirleri yeniden sıkılaştırmak zorunda kalabiliriz." dedi. "TÜRKİYE'NİN FAZLADAN BİR GÜN DAHİ KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOKTUR" Önümüzdeki haftalarda gelişmelere göre normalleşme planının diğer unsurlarını da açıklayacaklarını aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Hep söylediğim gibi bu salgının üstesinden gelmek 83 milyon olarak bizim elimizdedir. Salgını ne kadar çabuk yenersek, normal hayatımıza o derece hızlı döneriz. Kurallara uymaz ve süreci uzatırsak bunun bedelini de hep birlikte öderiz. Türkiye'nin fazladan bir gün dahi kaybetmeye tahammülü yoktur. Bir an önce 2023 hedeflerimize doğru eskisinden çok daha kararlı ve süratli bir şekilde ilerlemeye devam etmeliyiz. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak yeniden şekillendiği bir döneme giriyoruz. Bu kritik dönüm noktasında karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek için öncelikle önümüzdeki salgın engelini aşmalıyız. Bunu başardığımızda aydınlık bir geleceğin bizi beklediğinden en küçük bir şüphemiz yoktur. Yeni sürecin öncülüğünü yapmak da 18 yıldır olduğu gibi yine AK Parti'ye yani buradaki heyete düşüyor." MESLEK KURULUŞLARININ SEÇİM YÖNTEMİYLE İLGİLİ DÜZENLEME Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın ile mücadelenin başarıyla sürmesinin, gündemdeki meselelere daha sıkı bir şekilde yönelmelerine de imkan sağladığını dile getirerek, bakanlıkların ve kurumların, kendi sorumluluk alanlarındaki konularda çalışmalarına hız verdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te başlanmış olan ve veya başlama kararı alınıp neticelendirmeyi bekleyen pek çok düzenleme bulunduğunu, bunlardan birinin de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili taslak olduğunu söyledi. Geçen günlerde Ankara Barosunun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanı ile onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olunduğunu dile getiren Erdoğan, "Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir. Daha önceki yıllarda bu konuda bir hazırlık yapmış ve belirli bir seviyeye getirmiştik. Bu çalışmayı derhal yeniden ele almalı varsa eksiklerini tamamlayıp en kısa sürede Meclisin takdirine sunmalıyız. Aynı şekilde yargı reformu strateji belgemizde yer alan taahhütlerimizden henüz kanunlaşmamış olanlarla ilgili hazırlıkları da hızlandırmalıyız." diye konuştu. Erdoğan, salgın döneminin ekonomi üzerinde yol açtığı tahribatları hızla onarmak ve çok daha büyük atılımlara yönelmek mecburiyetinde olunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı, büyümeyi arzu ettiğimiz seviyeye getirmek için hep birlikte çok çalışmalıyız. Yaşadığımız süreç gelişmiş diye tabir edilen ülkelerin sadece sağlık sistemlerinin değil ekonomik altyapılarının ve sosyal dokularının da öyle sandığımız gibi güçlü olmadığını gösterdi. Türkiye her bakımdan gelişmiş ülkelerden çok daha sağlam bir duruş sergileyerek bu sarsıntılı dönemi geride bırakma safhasına gelmiştir. Karşımızdaki tablo ülke ve millet olarak kendimize daha fazla güven duymamızı sağlıyor. Salgın sürecindeki kazanımlarımızı inşallah bölgesel ve küresel düzeyde çok daha büyük başarılara dönüştüreceğiz. Dışarıdaki düşmanlara ve içerideki gafillere rağmen her alanda yürüttüğümüz istiklal ve istikbal mücadelemizi zafere ulaştıracağız. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun." Erdoğan'ın konuşmasının ardından gündemdeki konulara geçildi.