Lübnan'da akaryakıt krizi sürüyor
Lübnan'da, hükümetin, sübvansiyonu aşamalı olarak kaldırma adımları çerçevesinde yaptığı rekor zamlar da yakıt krizine çözüm olmadı.
Lübnan'da devletin sübvansiyonu aşamalı olarak kaldırma adımları çerçevesinde akaryakıta peş peşe yaptığı zamlara rağmen ülke genelindeki istasyonların önünde sürücülerin uzun kuyruklarda bekleme çilesi devam ediyor.
Ekonomik krizin patlak verdiği yaklaşık 2 yıldan beri temel ihtiyaçları sübvanse eden Merkez Bankası, erimeye devam eden döviz rezervlerine bağlı olarak 12 Ağustos 2021'den itibaren akaryakıta yönelik sübvansiyonu tümüyle kaldırma kararını açıkladı.
Lübnan hükümeti de Merkez Bankası kararından sonra sübvansiyonu aşamalı olarak kaldırma adımları çerçevesinde akaryakıta peş peşe zamlar yapmaya başladı.
Akaryakıt fiyatlarının son 3 ay içinde peş peşe yapılan 4 ayrı zamla 5'e katlandığı Lübnan'da vatandaş, Enerji Bakanlığının 17 Eylül'de yüzde 38 oranında yaptığı zamdan sonra dün açıkladığı yeni zamla artık aşırı yükselen fiyatların krize çözüm olacağını umuyordu.
Söz konusu zamlardan sonra aylardır kapalı olan çoğu istasyon pompalarını açmaya başlamış olsa da bir kesimi hala kapalı ve vatandaşın yoğun talebi nedeniyle yakıt krizinde bir hafifleme görülmedi.
Başkent Beyrut'un şehir merkezinde aylardan beri kapalı durduktan sonra bugün açılan birçok akaryakıt istasyonunun önünde oluşan kuyruklar da trafiğin aksamasına yol açtı.
Beyrut'un Cımmeyze bölgesinde yer alan akaryakıt istasyonu önünde kuyrukta bekleyen sürücüler, sabahtan beri en az 5 saattir güneşin altında beklediklerin ve hala beklemeye devam ettiklerini söyledi.
"Yakıt için yakında bir çözüm olmaz"
Başkent sakinlerinden 67 yaşındaki Muris isimli vatandaş, sabah saat 09:00'da sıraya girdiği ve saat 14:15 olduğu şu ana kadar hala kuyrukta beklediğini belirtti.
Hükümetin yaptığı birçok zama rağmen yakıt krizinin çözülmeyeceğini savunan Muris, "Yakıt için yakında bir çözüm olmaz. Çünkü herkeste benzin olmasına rağmen evlerinde stoklamaya devam ediyorlar." dedi.
Birçok insanın karaborsada satmak için kuyruklarda beklediğine de dikkati çeken Muris, vatandaşın bunun ticaretini yaptığı sürece krizin bitmeyeceğini ifade etti.
Muris, tüm zamlardan sonra 20 litrelik benzinin akaryakıt istasyonlarında 200 bin Lübnan lirasına satılırken, karaborsada 500 bin lira üzerinden satıldığını aktardı.
Joseph isimli Lübnanlı sürücü de 5 saatten beri bu kuyrukta beklemesine rağmen sırada daha çok beklemek zorunda kalacağını söyledi. Joseph, "Biz Lübnanlılar 10 yıldır düştüğümüz çukurdan kurtulamadık." diyerek akaryakıt ve diğer birçok alandaki krizlerin çözüleceğini beklemediklerini ima etti.
"Lübnanlılar için her şey sıradanlaştı"
Özel sektörde çalışan ancak ismini vermek istemeyen diğer bir sürücü ise 3 buçuk saattir tüm herkes gibi kuyrukta beklediğini belirtti.
Akaryakıt istasyonlarının özel müşterilerini kayırdığı için kendilerine sıra gelmediğinden de şikayet eden sürücü, halkın krizlere yönelik yaklaşımına ilişkin ise "Lübnanlılar için her şey sıradanlaştı." diye konuştu.
Lübnan'da toplu ulaşım veya işe gitmek için servis hizmetleri olmadığından herkesin özel araç kullanmak zorunda kaldığına dikkati çeken sürücü, küçük minibüsleri kullanmaya çalışması halinde de kişisel araçtan çok daha pahalı olacağını anlattı.
Ülkedeki tüm bu krizlerin sorumlusunun yöneticiler olduğunu ancak halkın da bunda payı olduğunu savunan Lübnanlı sürücü, 13 ay aradan sonra yeni hükümetin kurulmasının olumlu bir gelişme olsa da krizleri çözemeyeceğini ifade etti.
Ülkedeki akaryakıt krizi
Son 30 yılın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı Lübnan'da devlet, günlük tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden sübvanse ediyordu.
Merkez Bankası, 12 Ağustos itibarıyla uygulanmak üzere akaryakıta sağlanacak döviz kredilerinin resmi kur yerine piyasadaki serbest kur üzerinden hesaplanacağını ve böylelikle akaryakıt sübvansiyonunun kaldırılacağını açıklamıştı.
Merkez Bankası'nın akaryakıta yönelik devlet desteğini kaldırma kararından sonra hükümet, 21 Ağustos'ta yoksul aileler için "yardım karnesi" sağlanıncaya kadar yakıttaki sübvansiyonu azaltarak sürdüreceğini duyurmuştu.