Ülkenin güneyindeki sınır hattında geçen hafta Hizbullah örgütü ile İsrail arasında yaşanan gerginliğin ele alındığı görüşmede Avn, "Lübnan'ın egemenliğine veya toprak bütünlüğüne yönelik muhtemel herhangi bir saldırıya, kendini savunma hakkıyla karşılık verilecek ve sonuçlarından da İsrail sorumlu tutulacaktır." ifadelerini kullandı. Başkent Beyrut'un güney bölgesine 25 Ağustos'ta düşen insansız hava araçlarını (İHA) saldırı olarak nitelendiren Avn, İsrail'in söz konusu saldırıyla BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1701 sayılı kararına aykırı davrandığını ifade etti. BM Lübnan Özel Koordinatörü Kubis de ülkenin güneyi sınırında görev yapan Lübnan ordusunun, siyasi yönetim ve Yüksek Savunma Konseyinin kararları çerçevesinde görevini tam olarak yerine getirdiğini vurguladı. HİZBULLAH İLE İSRAİL ARASINDAKİ GERGİNLİK Hizbullah örgütünün kalesi olarak bilinen Beyrut'un güney banliyösünde, 25 Ağustos gece saatlerinde İsrail'e ait 2 İHA düştü. Örgütün Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, konuya ilişkin açıklamasında, "Gece saatlerinde yaşanan olay, Beyrut'un güneyindeki bir yeri hedef alan ve kamikaze İHA ile yapılan bir saldırıydı. Bu da düşmanın 14 Ağustos 2006'dan beri gerçekleştirdiği ilk eylemdir." ifadesini kullandı. İsrail'in aynı gece Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bazı hedefleri vurması sonucu Hizbullah mensubu 2 kişinin öldüğü bilgisini de paylaşan Nasrallah, bunun karşılıksız kalmayacağını söyledi. İsrail ordusu, 1 Eylül'de Lübnan'dan İsrail tarafına bir dizi tanksavar atışı yapıldığını, buna karşılık Lübnan'ın güneyinde bazı hedefleri vurduğunu duyurdu. Saldırıyı doğrulayan Hizbullah örgütü de kendisine bağlı "Hasan Zebib ve Yasir Dahir Şehitler Grubu"nun, İsrail'in kuzeyindeki Avivim askeri noktasını vurduğunu açıkladı. Lübnan ordusu ise İsrail güçlerinin, sınırın Lübnan tarafında yer alan Marun er-Ras, Aytaron ve Yaron beldelerine onlarca havan topu attığını duyurdu. İsrail ile Hizbullah örgütü arasında 2006'da Lübnan toprakları ve İsrail'in kuzeyinde çıkan çatışma Lübnan'da büyük bir yıkıma yol açmıştı. "Temmuz Savaşı" olarak bilinen ve 33 gün süren savaş, BMGK'nin 1701 sayılı kararıyla son bulmuştu.