Mısır İsrail'e 'dur' dedi

Katar ve Mısır'dan ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, İsrail'in 14-15 Ekim'de Batı Şeria'da 4 bin 948 konutun inşasını onaylamasına tepki gösterildi. Katar haber ajansı QNA'da yer alan habere göre, Katar'ın BM Daimi Temsilcisi Şeyha Alya Ahmed bin Seyf Al Sani, İsrail'in aldığı kararın, yasa dışı olduğu, iki devletli çözümü tehdit ettiği, ekonomik ve sosyal refah ile barışın önünde engel teşkil ettiğini ifade etti. Al Sani, Filistin meselesinin adil ve kapsamlı çözümünün, Birleşmiş Milletler (BM) kararları ve Arap Barış Girişimi temelinde İsrail ve Filistin arasında ciddi müzakereleri gerekli kıldığını vurguladı. Kudüs ile başta Mescid-i Aksa olmak üzere kentteki kutsal mekanların statüsüne dokunulmaması gerektiğini kaydeden Al Sani, yerleşim birimleri inşaatının derhal durdurulması ve Filistinli mültecilerin terk ettikleri evlerine geri dönmesini istedi. MISIR: ULUSLARARASI KARARLARA AYKIRI Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ahmed Hafız ise yaptığı yazılı açıklamada, Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesinin uluslararası meşruiyete ve BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına aykırı olduğunu ifade etti. Hafız açıklamada, söz konusu kararın, taraflar arasındaki güvensizliği artırdığını, iki devletli çözümü tehdit ettiğini ve Filistin tarafıyla yapıcı bir diyalog başlatılması şansını yok ettiğini kaydetti. İSRAİL BATI ŞERİA'DA 4 BIN 948 KONUTUN İNŞASINI ONAYLAMIŞTI İsrailli insan hakları kuruluşu Peace Now (Barış Şimdi), daha önce yaptığı açıklamada, İsrail Sivil Yönetimine bağlı Yüksek Planlama Konseyi'nin 14-15 Ekim'de Batı Şeria'da 4 bin 948 konutun inşasını onayladığını duyurmuştu. Açıklamada, söz konusu kararla 2020'nin Yahudi yerleşim birimi inşalarında en yüksek rakamın görüldüğü yıl olarak kayıtlara geçtiği ifade edilmişti. Peace Now'ın verilerine göre, işgal altındaki Doğu Kudüs'te 13, Batı Şeria'da 253 yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 650 binden fazla Yahudi yerleşimci, işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor. Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.