Ne Oluyoruz , Bu Ne Hız ?

Kamu Gözetimi Kurumu Türkiye koronavirüs ile mücadele ederken ilginç bir karara imza attı. Konkordota ilan edecek şirketlerin makul güvence raporu kurum tarafından yetkilendirilmiş Bağımsız Denetim Kuruluşları (Şirketleri) verebilirken  ani ve beklenmedik bir kararla ile bu yetkiyi Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşlar (KAYİK)  dahil denetim yapan şirketlere devretti. Şirketlerin bir çoğunun yabancı bağlantılı şirketler olması kamuoyunda sermaye kontrolü ve yerli ve milli sermayenin yabancılaştırılması olarak yorumlandı. Kurul kararının yargının 30 Nisan 2020’ye adli işlemleri koronavirüs nedeniyle askıya aldığı bir dönemdi gerçekleşmesi dikkat çekti. Bağımsız Denetçiler Dernekleri Federasyonu,  Ticaret Kanunu’nun çiğnendiği, Ticaretin engellendiği iddiasıyla 307 firmayla birlikte yargıya gidiyor. Üyeleri arasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eşi  Hülya Çavuşoğlu’nun bulunduğu Kamu Gözetimi Kurumu’nun  uzun bir süredir üç üyesi atanmıyor.  Kurumun 6 kişilik yönetim kurulunun  hiçbir gerekçe göstermeden 23 Mart 2020 tarihinde 2004 sayılı kanunun 286/1-(e) maddesi ve Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılacak denetimler hakkında yaptığı değişiklik herkesi şaşırttı. Kurul ilgili maddeye “      “…. Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılacak denetimlerin sadece “ kamu yararını ilgilendiren kuruluşlar (KAYİK) dahil bağımsız denetim yetkisine sahip denetim kuruluşları tarafından yürütülmesine” cümlesini ekledi. Bağımsız Denetiticeler Ayakta Aralarında Kocaeli, Muğla, Aydın, Yalova, Manisa derneklerinin bulunduğu Bağımsız Denetçiler Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Şakir Süloğlu değişikliğe sert tepki gösterdi. Süloğlu yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Bilindiği üzere 19.12.2018 tarihinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun konkordato talebine eklenecek belgeleri düzenleyen 286’ ncı maddesinde yapılan değişiklikle birlikte borçlular tarafından mahkemelere konkordato talebinde bulunulurken söz konusu talebe, KGK’ nın yetkilendirdiği Bağımsız Denetim Kuruluşları tarafından düzenlenen ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşebileceğine ilişkin MAKUL GÜVENCE RAPORU veren Denetim Raporlarının eklenmesi zorunluluğu getirilmiş ve bu yetki KGK tarafından yetkilendirilen Bağımsız Denetim Kuruluşları tarafından kullanılmaktaydı. Ancak 23.03.2020 tarihinde KGK’ nın 6 kişilik Kurul Kararı ile bu yetki sadece Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşlar (KAYİK) dahil bağımsız denetim yetkisine sahip denetim kuruluşlarına devredilmiştir. KAYİK hariç veya KAYİK dahil şeklinde ayrım yapılarak, KAYİK hariç olanların yetkilendirme dışında tutulmasının, verilecek hizmetin niteliği itibariyle rasyonel bir gerekçesinin olduğunu söylemek mümkün değildir. KAYİK hariç denetim yapan denetim kuruluşlarının hangi konulardaki yetersizliklerinin bu yetkinin onlardan alınmasına neden olduğunun açıklanması gerektiği meslektaşlarımızca talep edilmektedir. Bağımsız Denetim Kuruluşlarına karşı kamuoyunda güven ve itibar duygusunu pekiştirmek gerekirken, aksine zedeleyecek bu tür kararların denetim mesleğinin kurumsallaşmasının önündeki en büyük engel olacağı bilinmelidir. KGK’nın 6 kişilik Kurul Üyeleri, adaletli, hakkaniyetli, liyakatli, bilimsel öneme sahip aldıkları tüm kararlarına saygılıyız. Fakat Makul Güvence Raporunu bundan böyle KAYİK dahil denetim yapan  Bağımsız Denetim Şirketlerine verilmesi, Yerli ve Milli ruhuna sahip ve sahada başarı ile mücadele veren biz Bağımsız Denetçilere vurulan haksız, adaletsiz, küçük düşürücü ve rekabet etme gücümüzü zayıflatan bir zincirdir. Türkiye’mizi ve Dünyamızı kasıp kavuran bu koronavirüs (COVİD-19) belası ile Devletimiz mücadele ederken, KGK‘ nın 6 kişilik Kurul Üyeleri hiçbir gerekçe göstermeden, daha önce yetki verdikleri ve Konkordato için Makul Güvence Raporu veren KAYİK hariç Denetim yapan kuruluşlardan (Şirketlerden) bu yetki alınarak, haksız, yersiz, mesnetsiz, ve başta T.C. Anayasamıza, Türk Ticaret Kanununa, aykırı bir şekilde KAYİK dahil denetim yapan kuruluşlara bu yetki verilmiştir. Bu haksız kararın ve uygulamanın derhal yürürlüğüne son verilmesini, Meslektaşlarımızın tüm yasal haklarının kullanılması saklı kalmak şartıyla KAMUOYUNUN bilgilerine sunarız”