O parayla 1,3 milyon esnafın, 13 milyar liralık borcunu silebilirdik
Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasının 128 milyar dolarının nereye gittiğini sorarak bu parayla neler yapılabileceğini sordu: 1 milyon 300 bin esnafın, 13 milyar liralık kredi borcunun tamamını silebilirdik. Yine para bitmiyor....
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM CHP Grup Toplantısı’nda ağırlıkla ekonomi tablo ve hükümetin aldığı tedbirlerin yetersizliğine vurgu yaptı.
Kılıçdaroğlu, esnafın sorunlarına da işaret etti.
Ankara-Niğde otobanı yapmışlar, esnaf perişan
CHP liderinin, konuşmasında esnafı zikrettiği bölümler şöyle:
“Ankara-Niğde otobanı yapmışlar, esnaf perişan. Aksaraylı esnaflar bundan şikâyet ediyorlar, doğal olarak işsizlik kol geziyor, her yerde olduğu gibi orada da büyük bir işsizlik var
Patates üreticisi esnafa, piyasaya borçlu
“Efendim 71 ilde patates üreticimiz var. Yani patates üretiliyor, özellikle Niğde ve Nevşehir bu konuda çok önemli iki ilimiz. Ekim-Kasım ayında hasatlar yapıldı, patatesler toplandı. Tüccar tarlada maliyeti 1 lira olan patatesi, 60 kuruşa bile almadı. Dolayısıyla bunlar aldılar, mallarını depoladılar. Şu anda, 4 aydır, patates üreticisi ürününü depoda tutuyor. 400-500 bin ton civarında sadece Nevşehir ve Niğde'de patates üreticisinin beklentisi var, "Bu kadar ürünü acaba birisi gelip satın alacak mı? Bizim bankalara borcumuz var, esnafa, piyasaya borcumuz var. Biz bunları nasıl ödeyeceğiz" diye.”
TMO sözde çiftçinin kara gün dostu
“Toprak Mahsulleri Ofisi diye bir kurumumuz var, sözde "çiftçinin kara gün dostudur" diye yazar. Tarım Kredi Kooperatifi diye bir kooperatif var ve bu kooperatifin bir yönetimi var. Bunlar birden fazla yerden maaş alıyorlar. Hadi ondan vazgeçtik, bari hiç değilse şu patates üreticilerinin sorunlarına eğilsinler. Ben eğileceklerini sanmıyorum ama onların talebi üzerine bunu tekrar dile getirdim. Eğer patatesinizi bu hükümet almaz da, onlar depolarda çürürse, kesinlikle sandığa gittiğiniz zaman bu konuda gerekli dersi siyasi iktidara vermek zorundasınız. Eğer dersi verirseniz, bir daha bunlar benzerini yapmazlar.”
Merkez Bankasının 128 milyar doları nereye gitti?
Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervinin sıfırlanması ve net rezervin eksi 45 milyar dolar oldu eleştirilerine dikkati çeken Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Soru: Banka meclisi yetkili ve görevliyse, banka meclisi yani Merkez Bankası Meclisi böyle bir karar aldı mı, almadı mı? Soru gayet basit değil mi?
Değerli arkadaşlarım; 5 soru... Erdoğan'a 5 tane soru soruyorum. Kimin adına soruyorum? Tüyü bitmemiş yetim adına soruyorum, çiftçi adına soruyorum, emekli adına soruyorum, esnaf adına soruyorum, aylardır dükkanını kapatan, gelir elde edemeyen esnaf için soruyorum. Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Bunu bilmemiz lazım. Çünkü Merkez Bankası yaptığı bütün satışları normalde 2002'den itibaren listeler halinde kamuoyuna duyuruyor. 2002 Ocak, efendim 2005 Şubat, neyse. Bunların her birisi liste halinde. Kocaman bir liste var, orada duyuruluyor. 128 milyar dolarla ilgili hiçbir duyuru yok. Hiç mi duyuru yok?
Demek ki birinci soru, bu satış hangi yöntemle yapıldı?
İkinci soru, bu satış hangi tarihlerde yapıldı? Bunu da bilmiyoruz.
Üçüncü soru, hangi kurdan. Ne kadar döviz satıldı? Bilmek zorunda; 128 milyar doları hangi kurdan, ne kadar sattın?
Dördüncü soru, bu ticaretin alıcıları kimlerdir? Yani kime sattın sen 128 milyar doları?
Beş, bu satış işleminin altında kimlerin imzası var?
asıl soru şu: Bu 128 milyar dolarla ne yapılabilirdi? Öyle ya, Merkez Bankasının kasasında ve siz bunu gözden çıkardınız. Ne yapılabilirdi? Bir de pandemi dönemindeyiz. Bir avuç tefeciye mi, 80 milyona mı hizmet edeceksin? Onun da bir tablosunu çıkardık; söyledim arkadaşlara, sağ olsunlar çıkardılar. 128 milyar dolar, cari kurdan 932 milyar lira yapıyor. Eski parayla 932 katrilyon lira yapıyor. Ne yapılabilirdi?
-10 milyon işsizimiz var. Bir yıl boyunca, her bir işsize ayda 3 bin lira para verebilirdik. Ama para henüz bitmiyor.
-1 milyon 300 bin esnafın, 13 milyar liralık kredi borcunun tamamını silebilirdik. Yine para bitmiyor.
-Çiftçilerin bankacılık sektöründen takibe düşen 5 milyar tutarındaki kredi borcu var. Bu borcun da tamamını kapatabilirdik. Yine para bitmiyor.
-Mikro işletmelerin, küçük işletmelerin -ki bunların sayısı 4 milyon 35 bin- takibe düşen, icralık olan 16 milyar liralık kredi borcu var, tamamını ödeyebilirdik. Yine para bitmiyor.
-Yoksulluk sınırının altında gelire sahip olup, doğalgaz kullanan 1 milyon 600 bin hane var. 1 milyon 600 bin hane... Kasım 2020 ile Nisan 2021 arasında bunların doğalgaz borçlarının tamamı kapatılabilirdi, ödenebilirdi.
-50 milyon vatandaşımıza Pfizer-Biontech aşısı iki doz, bedava, 50 milyon vatandaşımız yapılabilirdi. Yine bitmiyor para.
-Milli Eğitim Bakanlığının EBA verilerine göre uzaktan eğitim sisteminden yararlanamayan 4 milyon 800 bin öğrenciye, gayet güzel birer tane tablet verilebilirdi. Gene bitmiyor.
-Devletten 3 ay boyunca, sadece ayda 1000 lira destek alan 806 bin 871 esnafa 1 yıl boyunca her ay 3 bin lira para verebilirdik. Yine para bitmiyor.
-Devletten 3 ay boyunca 1000 lira destek alan, basit usuldeki defter tutan 432 bin 567 esnafa yine her ay, 1 yıl boyunca 3 bin lira para verebilirdik. Yine bitmiyor.
-Devletten 3 ay boyunca şu anda 1000'er lira alan, 26 bin müzisyene 1 yıl boyunca, her ay 3 bin lira para verebilirdik. Yine bitmiyor.
467 milyar lira para artıyor, eski parayla 467 katrilyon lira hâlâ para artıyor. Onunla da yatırım yapardık. Ne yapardık? Aksaray demiryolunu yapardık, Mersin'e kadar. Hadi buyur bakalım.
Şimdi diyorlar ki, 128 milyar doların önemi ne? İşte önemi bu. Kime gitti bu para? Esnafa gitmedi, çiftçiye yetmedi, emekliye gitmedi, işsize gitmedi. Kime gitti bu para? Kime gitti, kim aldı bu parayı? Kimin altında imzası var bu parayla ilgili karar alınırken, kimin imzası var bu kararın altında? Onun da cevabını bilmiyoruz değerli arkadaşlarım ama soracağız, soracağız.
128 milyar doları söyledim. Kime gittiğini gayet iyi biliyoruz. Yurtdışına gitmek isteyen, kaçmak isteyen yabancılara verilen paradır. Rüşvettir yani, rüşvettir. Bu parayı verdiler, adamlar 128 milyar doları alarak yurtdışına çıktılar. Kimin parasıydı bu? Fakir fukaranın parasıydı, 83 milyonu alın teriydi ve şimdi Merkez Bankası eksi negatifte, negatif dövizi var. Yani SWAP'ları, dışarıdan borç aldıklarını düşerseniz eksi 47 milyar dolarlık eksi bir tablosu var.
Değerli arkadaşlarım; Tayyib'i Üzmeyen İstatistik Kurumu bir karar yayınlamış, yani TÜİK. Efendim 2020 yılında, Türkiye bir yılda yüzde 1,8 oranında büyümüş. Çiftçi kardeşlerime soruyorum, siz büyüdünüz mü kardeşim? Kalkınmadan pay aldınız mı? Hayvan üreticilerine soruyorum, siz büyüdünüz mü kardeşim? Esnafa soruyorum, kardeşim sizde bir büyüme, bir gelişme var mı; gelirlerinizde artış var mı? Yok. İşsizlere soruyorum, kardeşim sizde bir büyüme var mı, işsizlik azaldı mı? Orada da yok. Tam tersi oldu. Esnaf perişan, emekli perişan, çiftçi perişan, herkes perişan. İşsizlik de diz boyu artıyor. O zaman soru şu: Kim büyüdü? Bunlar büyümediğine göre, birileri büyümüştür yani. Onu da söyleyeyim, bütün vatandaşlarıma söyleyeyim. Saray ve beslenmelerinin tamamı büyüdü. Saray ve beslemelerinin tamamı büyüdü. Onlar, o kadar lüks içinde yaşıyorlar ki, bir maaş yetmiyor onlara. Bir maaş, iki maaş, üç maaş, dört maaş; yeri geldiğinde her ay beş ayrı yerden maaş alıyorlar. Keyifleri yerinde, işleri tıkırında. 5'li çete büyüdü, onlara her türlü imkan sağlandı. Zaten dolar bazında, avro bazında gidiyor, her türlü imkan sağlanıyor. Bankada dövizi olanların durumu da iyi, orada da hiçbir sorun yok. Merkez Bankasından 128 milyar lira parayı götürenler; zaten onlar da bu işten çok iyi büyüdüler. Devlete dolarla, altınla borç verenler var, onların da durumu çok iyi. İşin garip tarafı bütün bunlar olurken bütün bunlar yerliyiz ve milli ayaklarına yapılıyor.”
Kılıçdaroğlu, Trabzon'daki bir esnafın "Namuslu bir şekilde battık" diye tabela asarak dükkanını kapattığına hatırlatarak, “Doğrudur. Şunu da arkadaşlarım getirdi, "Esnaf, işletmeciler nefes alamıyor" diye Kayseri'de açmışlar. Öyle bir noktaya Türkiye gelmiş vaziyette. Biz işin peşini bırakmayacağız, fakirin fukaranın hakkını sonuna kadar savunacağız” dedi.