Bakan Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları, Milli Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen Gaziler Günü törenine katıldı. Akar, buradaki konuşmasına, gazilerle bu anlamlı günde bir arada bulunmaktan duyduğu onuru ifade ederek başladı. Bugünün aynı zamanda Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e gazi ve mareşal unvanı verilişinin 98'inci yıl dönümü olduğunu dile getiren Akar, "Asil Türk milleti binlerce yıllık şanlı tarihi boyunca zengin kültürü, ordu-millet geleneği ve birlik beraberlik ruhuyla var olmuş ve bu vasıflarıyla dünya tarihine damgasını vurmuştur." diye konuştu. Ecdadın kanını ve canını feda ederek emanet ettiği vatan topraklarının bedelinin şehit ve gazilerin mübarek kanlarıyla ödendiğini söyleyen Akar, şöyle devam etti: "Her milletin inancı, gelenek, görenek ve milli vasıflarıyla şekillenen kendine özgü karakteri vardır. Türk milletinin en belirgin karakteri de canından aziz bildiği vatanında, milli ve manevi değerleriyle, özgür ve bağımsız olarak yaşama azmidir. Bizim için vatan, yalnızca üzerinde yaşadığımız bir toprak parçası değildir. Vatan, atalarımızdan miras kalmış mukaddes bir yadigar, tarihi zenginliklerini, kültürel değerlerini sinesinde saklayan kıymetli bir hazine, gerektiğinde uğruna can verdiğimiz en kutsal varlığımızdır. Bu asil millet binlerce yıllık tarihi boyunca vatanı için, bayrağı için, milli ve manevi değerleri için her türlü cefaya katlanmış, her türlü fedakarlığı göstermiştir. Yeri gelmiş evladının üzerindeki battaniyeyi alıp cepheye götürdüğü merminin üzerine sererek vatanın selametini, kendi evladının selametinden önce tutmuş, yeri gelmiş canından vazgeçmeyi göze almış, Erzurum'da Nene Hatun, Çanakkale'de Seyit Onbaşı, Maraş'ta Sütçü İmam, İzmir'de Hasan Tahsin, Antep'te Şehit Kamil olmuştur." GAZİLERİ ALKIŞLADI Kahraman, fedakar ve gazi bir milletin olduğunu ifade eden Akar, "Bu millet, her hal ve şartta 'vatan sağ olsun' diyecek kadar onurlu ve sabırlı, düşmana üzüntüsünü göstermeyecek kadar metin bir millettir. Şehit olmak, gazi olmak, bizler için gurur vesilesidir." diye konuştu. Salondakilerle birlikte gazileri alkışlayan Bakan Akar, şu ifadeleri kullandı: "Şehitlik ve gazilik yine bu nedenle şanlı ordumuzu manevi yönden güçlü kılmakta, kahraman ve fedakar mensuplarımızın en büyük motivasyon kaynağı olmaktadır. Malazgirt'te, Çanakkale'de, Milli Mücadele'de, Kore'de, Kıbrıs'ta, 15 Temmuz'da gazaya nasıl ki 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışıyla girmişsek bugün de aynı ruhla, aynı inançla karada, denizde ve havada mücadele etmekteyiz. Asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığımız güçle, vatan toprağımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın ve 82 milyon vatandaşımızın huzur ve güvenliği için gece gündüz, yaz kış, dağ bayır demeden başta FETÖ, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere, vatanımıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadelemiz, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar yurt içinde ve sınır ötesinde aralıksız devam edecek. İnşallah terör belasını ülkemizin ve milletimizin gündeminden çıkarmaya, terörün kökünü kurutmaya kararlıyız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." GÜVENLİ BÖLGE Bakan Akar, Fırat'ın doğusunda 30-40 kilometre derinlikte, ağır silahlardan ve teröristlerden arındırılmış güvenli bölge, barış koridoru kurulmasını amaçladıklarını belirterek şunları kaydetti: "Sayın Cumhurbaşkanımızın bilgi ve talimatları doğrultusunda amaç, ilke ve hedeflerimizi başlangıçtan itibaren muhataplarımıza açıkça, tekrar tekrar söyledik, masaya, ortaya koyduk. ABD'nin söylediklerini, açıklamalarını yakından takip ediyoruz. Daha önce Münbiç'te, Rakka'da yaptıklarını biliyoruz, aynı şeylerin bir kez daha tekrarlanmasını istemiyoruz. Bu doğrultuda mutabık kaldığımız üzere bölgede, ABD ile hava ve kara devriyeleri icra ediyor ve üs bölgeleri kurulması için de çalışıyoruz. Müzakere ve ortak çalışmalara, birlikte yaptığımız çalışmalara, amaç ve hedeflerimize uygun olduğu sürece devam edeceğiz. Oyalama, geciktirme olursa bu çalışmalar biter. Hazırlıklarımızı yaptık. Gerektiğinde Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. B planımız da C planımız da hazır." Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını vurgulayan Akar, "Bundan kimsenin şüphesi olmasın ancak burada bir terör koridoru oluşturulmasına da asla müsaade etmeyiz. Nihai hedefimiz, Suriye'nin kuzeyinde PKK/PYD/YPG varlığını sonlandırmak, burada bir barış koridoru tesis ederek ülkemizdeki Suriyeli misafirlerimizin, kardeşlerimizin kendi topraklarına, evlerine dönmelerini sağlamaktır." diye konuştu. Akar, çocuklara, torunlara terör belasından arındırılmış, güvenli, müreffeh bir ülke bırakmak için ne gerekiyorsa yapacaklarını vurgulayarak, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şimdiye kadar hem masada hem de sahada olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. İşte bu azim ve kararlılıkla Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridoruna müsaade etmedik." dedi. KOMANDO BİRLİKLERİMİZ BÖLGEDE Irak'ın kuzeyinde başlatılan Pençe harekatının devam ettiğini belirten Akar, "Şimdi de Pençe-3 Operasyonu'nu genişletiyoruz. Komando birliklerimiz bölgede. Teröristlerin teslim olmaktan, bu işten vazgeçmekten başka çareleri yok. Kahraman Mehmetçik, bu hainlerin inlerine girmeyi ve buraları başlarına yıkmayı sürdürüyor. Operasyonlarımız artan bir şiddet ve tempoda devam edecek." ifadelerini kullandı. İdlib'deki çabaların Astana süreci ve Soçi mutabakatı çerçevesinde devam ettiğini dile getiren Akar, şöyle dedi: "Yeni bir mülteci akınının, yeni insanlık dramının yaşanmaması için her türlü çabayı gösteriyoruz. 16 Eylül'de Ankara'da düzenlenen üçlü zirvede, taraflarla bu konular görüşüldü ve yaklaşımımız, olaylara bakışımız bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından dile getirildi. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgenin güvenliği, insanların huzuru için barış ve istikrara katkı vermeye devam edeceğiz. Yurt içi ve sınır ötesinde yürütülen terörle mücadele faaliyetlerimizin yanı sıra Kıbrıs dahil mavi vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi de korumakta kararlıyız. Bu konuda uluslararası hukuka bağlı kalmamız, iyi komşuluk ilişkilerini arzu etmemiz taviz ve zafiyet; 'hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğiz, hakkımızı, hukukumuzu koruyacağız.' dememiz de tehdit olarak algılanmamalı. Yaklaşımımız gayet açık. Biz, rasyonel bir biçimde olması gerekenleri söylüyoruz. Kıbrıs'ta kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yanayız. Ada'da barış, huzur ve istikrarın ancak bu şekilde sağlanacağını düşünüyoruz. Doğu Akdeniz'de de kaynakların adil paylaşımı yönünde ilkeli bir tutum sergiliyoruz. 1974'te Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını nasıl koruduysak, bugün de aynı kararlılıktayız. Garantör ülke olarak uluslararası hukuk çerçevesinde kendi haklarımızı da Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını da korumaya devam edeceğiz." Akar, şehit ve gazilerin asil milletin vefalı gönlünde sonsuza kadar yaşayacağını ifade ederek, "Vatanımızın, asil milletimizin huzuru ve güvenliği için canlarını feda eden aziz şehitlerimiz ve bedenlerinin bir parçasını kutsal vatan topraklarına emanet eden kahraman gazilerimiz, şanlı tarihimizin altın sayfalarında en müstesna yere sahiptir. Fedakarlıklarınızın karşılığı yok. Bunun bilincindeyiz. Devletimiz ve milletimiz bugüne kadar yanınızda olduğu gibi bundan sonra da gururla yanınızda olacaktır." diye konuştu. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şehit ve gazilerin kanını yerde bırakmayacaklarını vurgulayan Akar, "Ana, baba, eş ve özellikle evlatlarının gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.