- Haberler
- Sanayi-Kobi
- 'Sanayi esnafı' bahane denize yakın 400 dönüm şahane!
'Sanayi esnafı' bahane denize yakın 400 dönüm şahane!
Yeni Mezitli Küçük Sanayi Sitesi için ayrılan alanın 400 dönümlük araziye, 60 bin civarındaki narenciye ağacının yok edilmesi pahasına ''Kıraç Raporu'' verildiğini dile getiren Milletvekili Turan, 'Esnaflarla yaptığımız görüşmede oranın talibinin, oradaki esnaflar olmadığı ortaya çıkıyor' dedi.
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, denize çok yakın olan rantı yüksek bir alanın nüfuzlu kişilere peşkeş çekilmeye çalışıldığını savundu.
Yeni Mezitli Küçük Sanayi Sitesi için ayrılan alanın 400 dönümlük araziye, 60 bin civarındaki narenciye ağacının yok edilmesi pahasına Mersin Tarım İl Müdürlüğü'nden ''Kıraç Raporu'' verildiğini dile getiren Turan, “Mezitli Küçük Sanayi Sitesinde bunların talibi yok yani oradaki esnaf almıyor, kimin aldığını araştırdık biz bulamadık ama esnaflarla yaptığımız görüşmede oranın talibinin, oradaki esnaflar olmadığı ortaya çıkıyor” dedi.
TBMM Genel Kuruluna hitap eden Turan, şunları kaydetti:
"Mezitli bölgesinde Davultepe’de 400 dönümlük bir narenciye alanının tasfiye edilmesine ilişkin çok önemli bir konu da söz aldım. Hikâye şöyle başlıyor, burada bizim ağırlıklı olarak Yörük vatandaşlarımız yaşıyor. Daha öncesinde bölgede hayvancılık yaparken 1967 yılında bölgeye sulama kanallarının açılmasıyla birlikte bu insanlar kanıyla, canıyla, teriyle orada bir cennet bahçesi yaratıyorlar; on binlerce narenciye ağacı, binlerce zeytin ağacından oluşan muhteşem bir alan. Kendi yağlarında kavrulup gidiyor bu insanlar, kimseye zararları yok, tam tersine yararları var. O yarar da şu: Her yıl bu alandan olağanüstü hacimlerde ihracat yapılıyor, ülke ekonomisine katkıda bulunuluyor. Her dönümde aşağı yukarı 100 ağaç var değerli arkadaşlar ve her dönümden, bu 100 ağaçtan 15 tona yakın narenciye elde ediliyor. Bunu da 400 dönümden hesapladığınızda gerçekten muazzam bir miktar ve bunun da önemli bir kısmı ihracata gidiyor. Sonra ne oluyor? Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin yetmediği gerekçesiyle küçük sanayi sitesine yer aranıyor ve bir kooperatif kuruluyor, bu küçük sanayi sitesini kurmak temelinde. Kooperatifin yönetiminde de son derece nüfuzlu kişiler var değerli arkadaşlar, kimler olduğundan sizlere bahsedeceğim.
Bu arada ilginç bir şey oluyor ve 13/7/2020 tarihinde Büyükşehir Belediyesinden bir plan değişikliği jet hızıyla geçerek daha önce organize tarım sanayi bölgesi olan bu bölge bir anda kentsel servis alanı hâline getiriliyor ve böylece küçük sanayi sitesinin açılmasının, yapılmasının zemini de oluşturulmuş oluyor. Ne pahasına? 400 dönümdeki 60 bin civarındaki narenciye ağacının yok edilmesi pahasına. Ve ÇED falan aranmıyor süreçte. Sonra ne mi oluyor? Daha ilginç bir şey oluyor, Mersin İl Tarım Müdürlüğü Toprak Koruma Kurulu buraya “kıraç arazidir” raporu veriyor. Bakın, size kıraç araziyi göstereyim arkadaşlar, burası 400 dönümlük bir dünya cenneti; insanların emeğiyle, kanıyla, canıyla yarattığı ve ihracata büyük katkıları olan bir mekân. Bunun ardından jet hızıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve Beştepe’ye giden rapor… Vatandaş 1/100000’lik plana dava açarken Danıştaya, bir anda 6 Ocakta bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bu bölge acele kamulaştırılıyor. Fakat acele kamulaştırılmasına ilişkin bir gerekçe yok yani doğal afet ya da mücbir sebepler ya da yurt savunması gibi herhangi bir şey söz konusu olmadığı hâlde bu bölge kamulaştırılıyor. İşin daha da tuhafı bir yıldır bu kooperatif birilerine satış yapıyor, maket satışı yapıyor, yani sizin yeriniz şurası ya da diğer taraf diye.
Mezitli Küçük Sanayi Sitesinde bunların talibi yok yani oradaki esnaf almıyor, kimin aldığını araştırdık biz bulamadık ama esnaflarla yaptığımız görüşmede oranın talibinin, oradaki esnaflar olmadığı ortaya çıkıyor. Daha tuhaf bir yön var. Mezitli Küçük Sanayi Sitesi 17 dönümlük bir alana kurulu yerine de -tahmin edersiniz ki- bundan biraz daha büyük, belki 20 dönümlük bir alan gerekecekken burada tam 400 dönümlük bir alan -deyim yerindeyse bu alana çökülmüş oluyor- acele kamulaştırılmış oluyor. İşin başka bir tuhaf tarafı, denize son derece yakın bir alan burası. Yani düşünün küçük sanayi sitesi yapmaktan çok daha büyük bir alanı kamulaştırıyorsunuz, denize son derece yakın bir alan yani rantı son derece yüksek bir alan. Burada 320 bin metrekaresi çiftçiler tarafından bizatihi tapuları ellerinde olan bir yerden bahsediyoruz.
Bu arada kooperatifin üst düzey yöneticileri halkı işgalci ve vatan haini olarak nitelendiriyor. Bakın, kooperatifin yöneticileri enteresan kooperatif başkanı MHP’li, başkan yardımcısı AKP’li ikisi de büyükşehir belediye meclis üyesi yani kooperatifte aldığı kararı meclise gelip oylayacak siyasi hüviyete sahip, olacak iş değil. Değerli arkadaşlar, bunun sonucunda köylülerle defalarca görüştük şu anda da bizi izliyorlar. Bakın, köylüler diyor ki: “Ya vekilim Cumhurbaşkanımızın bilgisi olsa bunu mutlaka engeller.” Ben de onlara aynen şunu söyledim: Cumhurbaşkanının haberi olmadan bu arazi işleri, rant işleri dönmez, tek bir yaprak kımıldamaz Cumhurbaşkanının haberi olmadan. Ama dedim madem siz böyle talep ediyorsunuz ben buradan Sayın Cumhurbaşkanına hitap ediyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, burada acele kamulaştırdığınız 400 dönümlük tarım arazisinin sahibi olan vatandaşlar sizden attığınız imzanın karşılığını görmek için alanlarını görmenizi talep ediyorlar, bu karardan dönmenizi talep ediyorlar. Ben burada elçi vazifesi olarak bunu halkım adına Cumhurbaşkanına iletmiş durumdayım."
Ezcümle şu değerli arkadaşlar: Mersin’in hem demografik yapısını hem bu insanların aşını, işini, kazancını tehdit edecek bir durumla karşı karşıyayız, ekolojik yapıyı tehdit edecek bir durumla karşı karşıyayız.
Gelin, bir irade gösterelim, bütün partiler yan yana gelsin -o parti, bu parti meselesi değil, çoluğumuzun çocuğumuzun geleceği meselesidir bu mesele- ve bu yanlıştan dönelim. Eğer sanayi sitesi ihtiyacı var ise -evet, böyle bir ihtiyaç var- başka yerlerde, tarıma elverişli olmayan yerlerde bu sitenin kurulması pekâlâ mümkündür. Mümkün olmayacak tek şey vardır -ben onu köylülerin gözünde gördüm- hiç kimse arazisine çökülmesini kabul etmeyecek ve buna sonuna kadar direnecek değerli arkadaşlar."