FETÖ ile ilişkileri konusunda sürekli iddialara maruz kalan Sarar ailesi 17-25 Aralık sürecinde ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da tartışmaların odağında oldu. FETÖ operasyonları kapsamında eski yöneticisinin gözaltına bile alındığı belirtilen Sarar ailesinin Hollwood filimlerini aratmayacak bir şekilde evlerinde saldırıya uğramaları ve para ile mücevherlerinin çalınması herkesin dikkatlerini bir kez daha bu aileye çekti. Sarar ailesine geçmiş olsun dileklerimizle ile birlikte www.esnafhabertv.com olarak ortaya çıkan çelişkili ifadeleri teker teker masaya yatırıyoruz. 1.ÇELİŞKİ: PLASTİK KELEPÇE Cemalettin Sarar: Zehra Hanım çok direndi. Bu direnmesinin sonunda ikimizi de bağlayıp yere yatırdılar. 'Kasada ne varsa alın götürün' dedim. Zehra Hanım olmasaydı kurtulamazdık. Başka bir kadın olsa elini çıkaramazdı -Şüpheliler üzerime bastılar. Zehra Sarar: Biri beni, diğeri de eşimi etkisiz hale getirip siyah plastik kelepçeyle ellerimizi ve ayaklarımızı bağladılar. Ben direndim. 'Ramazan mübarek günde hiç Allah korkunuz yok mu?' diye direnmeye başladım. Ayaklarım bağlı olduğu halde kurtulmaya çalıştım. -Cemalettin Bey'i yüzüstü yere yatırmışlar. Bana da 'Yat' dedi, ben biraz direndim. Ellerimizi ayaklarımızı arkadan yeniden bağlayıp birbirimize bantla bağladılar. Üzerimizden kilitlediler. Ses kesildi. Önce sağ kolunu ipten kurtardım. Daha sonra çekmecedeki makasa doğru hamle yapıp eşimle birbirimizin iplerini çözdük. ÇELİŞKİ: İfadeler birbiriyle çelişiyor. Plastik kelepçe mi iple mi bağladılar? Bantla da bağlandıklarını belirtiyorlar. Plastik kelepçeden kurtulmak neredeyse imkansız. 3’üncü kişiye ihtiyaç var. Bir de ters kelepçe yapılmış. Bu yöntem daha çok terör suçlularına yapılıyor. Hırsızlık olayında çok görünmeyen bir olay. 2.ÇELİŞKİ: GÜVENLİK KRİZİ Zehra Sarar: Biz burada çok güvenlikli olduğumuzu düşünüyorduk. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. Eve son sistem koruma sistemi yapılacak. Bir tek değişiklik o olacak. Kapıda iki bekçi var. Biz güvendeyiz diye oturuyoruz. Adam karşıdan kendisine kapı açmış. Oradan elini kolunu sallayarak girdi. Anahtar kapının üzerinde. ÇELİŞKİ: Fabrika, otel ve köşkün olduğu alanda nasıl oluyor da iki bekçi var. Güvenlik kameraları ve alarm yok mu ? 3.ÇELİŞKİ: KAPIYI NEDEN AÇMADILAR? Zehra Sarar: Soyguncular çıktıklarında kapıyı kapattılar. Bizi kim kurtardı, kapı nasıl açıldı, sonrasını hatırlamıyorum. ÇELİŞKİ: Kendi başlarına Ellerini ayaklarını çözdüler ise neden kapıyı kendileri açamadı ? 4.ÇELİŞKİ: KIŞ BAHÇESİ Zehra Sarar: "Kış bahçesinde eşimle oturuyoruz. Sularımızı, haplarımızı içtik. Başımı çevirdiğimde iki siyah giyimli, sadece gözleri gözüken iki adam... 'Cemalettin bunlar kim?' dedim. 'Sus' dediler. 'Sus' deyince 'Cemalettin Bey'e şaka mı yapacaklar, böyle de şaka mı olur?' diye düşündüm. İrkildim, tuhaf oldum. Cemalettin Bey bana doğru döndü, biri o sırada yukarı doğru çıkıyordu. ÇELİŞKİ: Kış bahçesinde oturduklarını söylüyor ancak birinin yukarı doğru çıktığını belirtiyor. Kış bahçesi evin içinde mi ? 5.ÇELİŞKİ: HİZMETÇİ Zehra Sarar: Moldovalı hizmetçi giderken zaten anahtarı yanında götürmüş. Teslim etmedi. İki yıl önce iki ay kadar çalıştılar, bu sürede planladılar herhalde. -Çalışırken sevgilisiyle kadın kendi aralarında güya kavga etmiş. Gece 02.00-03.00 gibi binmişler arabaya gitmiş, bir minibüsleri vardı. İki yıl önce iki ay kadar çalıştılar, bu sürede planladılar herhalde. Onlardan çalıştıkları sürede şüphe etmedik. -Sonra anladık ki onların yerine gelen kadını takip etmişler. Bir gün çalışan kadın geldi, 'Birisi beni takip ediyor.' dedi. Daha önce Moldovalı hizmetçinin saçları sarıydı ta ki bu olaya kadar, sonra siyah yapmış saçlarını. Tabii orada otobüsler duruyor, işçiler akın gibi giriyor ya o, onların arasına karışmış girmiş. Herkes fabrikaya giriyor. Bir tek bize gelen iki kadın buraya doğru yöneliyor. Onlar bayağı bir araştırma yapmışlar ÇELİŞKİ: Hizmetçi iki yıl önce 2 ay çalışmış. Anahtar ile ilgili neden işlem yapılmamış. Soyguncular anahtar ile değil neden kış bahçesinden geldiler? Hizmetçinin kavga ettiğini belirtirken neden “Güya” demeyi tercih etti ? "Beni takip ediyorlar" sözleri üzerine neden güvenlik tedbirlerini arttırmadılar, emniyete bilgi vermediler? 6.ÇELİŞKİ: KASA Cemalettin Sarar: Kasayı alıp götürdüler. Miktarı bilemiyoruz. Yüksek miktarda diyebiliriz. Yüklü miktarda döviz istediler. Bir milyon avro ve bir milyon dolar istediler. 'Hepsi fabrikada' dedik. 'Kasada ne varsa al git' dedim. Kasanın içinde dövizlerimiz vardı. Zehra Hanım'ın dövizleri ve ziynet eşyaları vardı. Zehra Sarar: Benim için çalınan her şey özel. Merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in hediye ettiği altın yoncalı iki saatte var. Bana sürekli kasanın anahtarını sordular. Fabrikanın kasasında olduğunu söyledim. 'Kasayı olduğu gibi götürün' dedim. Tabii eski hizmetçi (Lulia D.) anahtarın da kasanın da yerini biliyordu. ÇELİŞKİ: Kasa Zehra Sarar’a mı ait? Kasadaki dövizler kime ait? Kasayı alıp nasıl götürdükleri, ne ile taşıdıkları belli değil. Kasadaki para miktarının bilinmemesi işadamı için ne kadar inandırıcı? 1 milyon dolar 100 deste ettiğine göre bu miktarın sığabileceği kasanın insanlar tarafından taşınabilmesi çok zor. Hizmetçi kasanın yerini ve anahtarını biliyorsa neden direkt almadılar? Parayı mı kasayı mı aldılar? 1 Milyon Dolar pek de kolay kolay taşınacak gibi değil 7.ÇELİŞKİ: GÖZLERİNDEN TANIMA Zehra Sarar: Elimi ve kolumu bağlayan, eski hizmetçinin kocam diye tanıttığı sevgilisiymiş. Aksanından, ses tonundan o olduğunu anladım. Gözlerinden tanıdım. Ben silah görmedim ancak elinde kama gibi bir şey vardı. Eski hizmetçi iki ay boyunca buraların keşfini yapmış, işi buymuş. -iki siyah giyimli, sadece gözleri gözüken iki adam... - Bizi neden öldürmediler bilmiyorum, ben kadını tanıdım gözlerinden. Sanırım onları tanımadığımızı düşünerek bizi öldürmediler. Sesinden, gözünden tanıdım. Niyetleri olsa öldürürlerdi, ellerinde her şey vardı. ÇELİŞKİ: Yanında iki yıl önce iki ay çalışan hizmetçiyi hem sesinden hem gözlerinden tanıdığını söylemesine karşın, yalnızca iki adamın sadece gözlerini gördüğünü neden söyledi? Hizmetçinin sevgilisini, yalnızca gözlerinin görünmesi halinde nasıl tanıyabildi? 8.ÇELİŞKİ: HAYATA DEVAM ETME Zehra Sarar: Psikolojik olarak çok etkilendik. Allah kimseye göstermesin böyle bir olayı. Hala ürküyorum, o anlar aklıma geldiği zaman bütün tüylerim diken diken oluyor. Evde yukarı tek çıkmaya korkuyorum. -Bundan sonra normal hayatımızda hiçbir değişiklik olmayacak. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. ÇELİŞKİ: Yukarıdaki beyanatı veren birinin, ölümle burun buruna gelmiş bir iş adamı ve eşinin yaşadığı olaydan sonra “normal hayatımızda değişiklik olmayacak, kaldığımız yerden devam edeceğiz” sözleri kime mesaj olarak verildi?
Erdoğan açıkladı: Yeni evlenecek gençlere faizsiz kredi desteği
Özel'den Erdoğan'a: Cesaretin varsa sandıktan kaçma!
5 Büyük Federasyondan Afet Sonrası Zaaf Analizi
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat gözaltına alındı
Asgari ücrete ara zam olur mu?
Köprü ve otoyol geçiş ücretleri zamlandı işte yeni rakamlar!
WhatsApp İhbar Hattı
0538 483 25 53
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!