Şok: MB net döviz pozisyonu eksi 45 milyar dolarmış
DEVA Partisi'nden Merkez Bankası açıklaması: 'Kimse kandırmasın, Merkez Bankası'nın net döviz pozisyonu eksi 45 milyar dolardır'
AK Parti'de iken 11 yıl boyunca ekonominin patronu olan Ali Babacan liderliğindeki DEVA Partisi’nden Merkez Bankası açıklaması geldi: “Kimse kandırmasın, Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu eksi 45 milyar dolardır”
İşte o açıklama:
"Sayın Erdoğan, dün yaptığı bir konuşmada ekonomik durumla ilgili düzeltilmeye muhtaç ifadeler kullanmış; Merkez Bankası’nın 95 milyar dolar rezervinin bulunduğunu söylemiştir.
Net döviz pozisyonu eksi 45 milyar dolardır
Bu sözler, 100 lira borçlanan birisinin, 100 lira varlığı olduğunu iddia etmesine benzer. Ne yazık ki, partili cumhurbaşkanının ve atadığı akraba bakanın yüzünden olmaz denilen her şey olmuş, Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu eksiye düşmüştür.
İşin gerçeği gün gibi açıktır. Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu eksi 45 milyar dolardır. Bir diğer deyişle, Merkez Bankası’nın elindeki varlıktan 45 milyar dolar daha fazla döviz borcu vardır.
Müdahaleler piyasa kurallarına uygunsa niçin yayınlanmadı?
Ne var ki çarpıtmalar burada bitmemiştir. Bir diğer iddia da Merkez Bankası’nın dövize müdahaleleriyle ilgilidir. İddiaya göre, bu müdahaleler piyasa kurallarına ve hukuka uygun bir şekilde yapılmıştır.
Oysa bu iddia da doğru değildir.
Merkez Bankası’nın internet sitesinden açıkça görülebileceği üzere, yayımlanan en son alım-satım ihalesinin tarihi 22 Temmuz 2011’dir. Yine Merkez Bankası’nın internet sitesine göre en son döviz müdahalesi 23 Ocak 2014’te yapılmıştır.
Bu müdahaleler, piyasa kurallarına ve hukuka uygun idiyse niçin piyasadan gizlendi? Niçin Merkez Bankası’nın resmî sitesinde şeffaf bir şekilde yayımlanmadı?
Diyelim ki, yapılan müdahaleler doğru ve gerekli hamlelerdi. Öyleyse satıla satıla tüketilen dövizlerin ne zaman, ne kadar, hangi kurdan ve nasıl bir yöntemle satıldığı niçin açıklanmıyor?
Tarihî hataları savunmak şeffaflık ve hesap verebilirlikten kopuşun ispatıdır
Gerçekleri çarpıtarak, insanları kandırarak bir yol alınabileceğinin düşünülmesi bir yanılgıdır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve yeni ekonomi yönetiminin, içi boş söylemlerle geçen üç aylık bir göz boyama döneminin ardından bu tarihî hataları savunması bir tek gerçeğin ispatıdır: Mevcut iktidarın şeffaflıkla ve hesap verebilirlikle uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı açıkça ortaya konulmuştur."