Ahilik Kültürünün kadının da sosyal ve ekonomik hayattaki yerini ve önemini en önemlisi de işlevini ifade eden Bacıyan-ı Rum “Anadolu Bacıları” her dönem üzerine düşin toplumsal görevi yerine getirmektedir. Bugün www.esnafhabertv.com’un eko-öykü köşesinde bir esnaf başkanını tanıtacağız. İstanbul’un Üsküdar ilçesinde onu; kimi gün elindeki bir buket çiçek ile Koronavirüs Covid19 mücadelesi veren doktorlar başta olmak sağlık çalışanlarıyla, kimi gün fırıncılık yapan kadın esnaf ile, kimi gün esnaf kredisi için seferberlik yapan Halkbank şubesinde teşekkür ederken görürüz. Kimi gün kimselere görünmeden elindeki poşetlerle pandemi nedeniyle eve sığınan yaşlılarımıza erzak götürürken görürüz. Hayatın her yerinde bulunan esnaf başkanı Terlan Kaya iki tane önemli esnaf birliğinin başkanlığını yapıyor. TESKOMB’a bağlı İstanbul’un kadın kooperatif başkanı. Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız? İsmim Terlan Kaya, Ardahanlıyım. İstanbul Sahne Perde Film Eğlence Yerleri Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanlığı’nı yürütüyorum. Aynı zamanda Üsküdar Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanıyım. Kendi adıma ait bir de ajansım var. Terlan Ajans diye burada da festival, fuar organizasyonları yapıyorum. Kendi çapımızda yağımızda kavruluyoruz diyebilirim. Ne kadar süredir başkansınız? Kooperatiflerde üçüncü yılım, odalarda bir buçuk yıl oldu. Kooperatif başkanı olmaya nasıl karar verdiniz? Şöyle bir şey ajansım için kredi lazımken gittim, Üsküdar Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nden aldım. Biraz daha lazım oldu. Biraz araştırma yaptım. Başkanların genelinin erkek olduğunu görünce neden kadın yok dedim. Bir araştırma içine girdim ve İstanbul genelinde hiç kadın başkan olmadığını gördüm. Ve İstanbul’da tek kadın başkan olma gayesi ile yola çıktım. Ve İstanbul’un ilk kadın kooperatif başkanı oldum. Bu kararınızı aileniz, arkadaşlarınız nasıl karşıladı. Çevreden ne gibi geri dönüşler aldınız? İlk önce babamla görüştüm. “Baba sadece rızanı istiyorum.” dedim. Babam da rızasını gösterdikten sonra hiç kimse ile paylaşmadım. Aileme söylemedim çünkü moralimi bozmalarına, motivasyonumu düşürmelerine izin vermek istemedim. Ve bu işin ne kadar zor olduğunu herkes biliyor. Yükümlülüğü çok fazla olan bir iş, mesuliyeti büyük ve insan iletişimine dayanan bir iş. Ataerkil bir toplumdan geldiğimiz için de genelde erkek başkanların olması da kadınların bu işi yapamayacağı anlamına geliyor algısı vardı. Onu gösteriyordu. Ben böyle kimseye sormadan, kimseye söylemeden yola çıktım. İnandım, kendime güvendim. Allah’ın izni ile kooperatif başkanı oldum.
EN HIZLI ÇÖZÜM ÜRETEN. OLMAK İSTİYORUZ Bir kadın başkan olarak avantajlarınız ve dezavantajlarınız nelerdir? Olmaz mı. Kadın olanların çok avantajlı olduğu bir dönemde yaşamıyoruz. Avantajları da var dezavantajları da var. Zaten esnaf geldiğinde karşısında bir kadın görünce muhatap olarak şaşırıyor. Hani ne olduğunu anlamaya çalışıyor ve şaşkınlığından doğan mahcubiyetle defalarca özür diliyor. Ve bizim işimizi nasıl yaptığımızı görüyorlar. Ondan sonra hayretler içerisinde kalarak gidiyorlar. Biz şu anda iddalıyız. İstanbul’da en hızlı olmaya çalışıyoruz. En hızlı çözüm üreten. Vatandaşın işi görülsün yardımcı olalım destek olalım diye tek çabamız bu. İstanbul’da ilk kadın başkan olmak için yola çıktığınızda korku ve tereddütleriniz oldu mu? Tabi böyle bir hevesle, istekle yola çıktım. Çok büyük bir azimle yola çıktım ama göreve geldiğim gün beni bekleyen şeyleri bilmiyordum. Üsküdar kooperatifini çok sıkıntılı çok zor bir dönemde aldık. Birlik başkanımız bizi arıyor. Halk bankasından bizi arıyorlar kooperatifin sıkıntılarını anlatıyorlar. “Zor durumda kapanmak üzere.” dediler. Ben ne yapacağımı bilmezken yola çıktım. Kooperatifimizin kullanılacak eşyaları ve kullandıkları eşyaları çok eskiydi. Eski, köhne... Nerden başlayacağımızı bilemezken bir yola çıktık. Kooperatifimizi öncelikle aslan yattığı yerden belli olur diyerek düzenledik. Makamımızı düzenledik, eşyalarımızı yeniledik. Ondan sonrada vatandaşları tek tek çağırdık. Beşeri ilişkilerimiz sayesinde vatandaşlar bize inandılar güvendiler. Aldıkları kredileri düzenli ödemeye başladılar. Ve kredi vermeye başladık hızlı bir şekilde. Bunun meyvesini de şimdi alıyoruz Allah’ın izni ile. ERTESİ GÜN KAVRAMINI LÜGATIMDAN ÇIKARDIM Beşeri ilişkiler dediniz, iki başkanlık ve ajansınız var, beşeri ilişkilerinizi nasıl dengeliyorsunuz? Aktif ve düzenli çalışıyorum. Saati dakikaları çok verimli kullanıyorum. Verimli kullandığım içinde başarımın oradan kaynaklandığını düşünüyorum. Bugünün işini asla ama asla yarına bırakmıyorum. Herkese de tavsiye ediyorum sakın ha sakın bırakmayın diyorum, bugünün işini yarına. Bırakıldığı zaman sistemli ve düzenli çalışmış olmuyorsunuz. Bugün vatandaş geliyor biz onun işini çözüyoruz, sıkıntısı varsa çözüm arıyoruz, nereye gitmeleri gerektiğini ne yapmaları gerektiğini de tek tek anlatıyoruz. Çözümsüz gelen sorunlarda var tabi bunları da her şekilde rahatlıkla kredilerimizi kullandırdıktan sonra hiç kimseye hayır demiyerek vatandaşın ihtiyacını görüyoruz. Onlar mutlu biz mutlu inanın bu mutluluk öyle güzel bir şey ki o gözlerindeki ışıltı her şeye değer başkanım başkanım diyorlar başka bir şey demiyorlar. Bir nebze de olsa onlara can suyu oluyoruz. Can suyu olduğumuz içinde ekonomiye destek oluyoruz. Devlete de çok büyük bir katkı sunmuş oluyoruz. Çünkü o ekonomiyle vatandaş her şekilde ihtiyacını işini görüyor. Ailesi nefes alıyor, rahatlıyor. Bunun yanında ben de ertesi gün kavramı olmadığı gibi herkese de tavsiye ediyorum ertesi gün kavramını lugatınızdan çıkartın. Yarın kelimesini lugatınızdan çıkartın. Bugün,bugün ne kadar hızlı yapabilirsek ne kadar hızlı çözüm üretebilirsek bizim için o kadar iyidir. [caption id="attachment_44541" align="alignleft" width="150"] Pandemi nedeniyle evinden çıkamayan +65 yaşındakı vatandaşlara yardım etmeyi ihmal etmedi[/caption] Kadın başkan olduğunuz da nasıl karşılandınız. O gün ile bugün arasında fark var mı? Tabi ilk geldiğimde soğuk bir şey vardı. Ama şu anda insanlar hele tanıyanlar bilenler o kadar inanıyor, öyle samimi bir ortam var ki bunun da gücü iletişim. Dokunmadığım insan kalmadı. Arıyorum telefonla, ziyaretlerine gidiyorum. Görüşüyorum istişareler de bulunuyorum. Sorunu sıkıntısı varsa mutlaka yanındayım. Cenazesi varsa mutlaka gidiyorum. Düğünü varsa davetiye gelmişse mutlaka gidiyorum. Ufakda bir hediye olsa götürüyorum. Esnafın hiçbir şeye ihtiyacı yok esnafın ufak bir dokunuşa ihtiyacı var, içten bir merhabaya ihtiyacı var. Bunu verdiğimiz zaman varya öyle bir güzel ortam oluyor ki biz zaten şuan da öyle bir sistem haline getirdik ki esnaf geliyor çayını kahvesini içiyor kredisini alıyor beni görmeden hiç kimse gitmiyor. Başkanım burada mı başkanım nasılsın iyi misin bu nerede var kaç kooperatifte var. Bizim orada aslında misyonumuz ve görevimiz çok ulvi diye düşünüyorum ben. Bilinen, tanınan bir başkansınız. Bu popülerliğinizde kooperatifinizden mutlu ayrılan esnafların payıda olabilir mi? Bu tamamen beşeri ilişkiler sayesinde iletişimin gücü başka hiçbir şey değil. İnsanlarla uzun uzun konuşmak ve sohbet etmek onları dinlemek ve dertlerine bir şekilde derman olmak yol göstermek yardımcı olmak en güzeli bu iletişim, iletişim, iletişim.
KOOPERATİFÇİLİĞE KADIN ELİ DEĞİNCE, ÇOK ŞEY DEĞİŞİYOR Başkanlık temposundan ailenizi, arkadaşlarınızı yakınlarınızı aksattığınız oluyor mu? Oluyor. Çünkü ben bu işi severek isteyerek yaptığım için aklımı fikrimi enerjimi her türlü kooperatife harcıyorum. Kooperatifçilik değişik bir duygu farklı bir duygu ve ben mutluyum. O kadar mutlu oluyorum ki birisinin ihtiyacını görünce, birisine para verince onu nerede kullanacağını ne şekilde kullanacağını öğreniyorsunuz. Takip ediyorsunuz görüşüyorsunuz ve aileye yeni birisini daha katıyorsunuz. Engel olmamasına gayret ediyoruz ama ister istemez oluyor tabi. Kadın başkan olarak kooperatifçilik alanında kadınlara ne söylemek istersiniz? Örnek alsınlar bizi. Bunu erkek kooperatif başkanlarımız duymasın. Kooperatifçilik zor bir iş değil. Yapılacak bir iş, kadın eli değdiği zaman da neler olacağını Üsküdar Kooperatifine gelerek görebilirler, sorarak öğrenebilirler sihirli el değmiş gibi. Ben genel başkanıma da diyorum bütün başkanlara da söylüyorum lütfen yönetimlerinize bir tane kadın alın. Kadının olduğu yerde bin bereket vardır. Her şekilde bakış açısı değişiyor. Oturma kalkmada bir kadın varsa hemen düzeltiyorlar erkekler kendilerini kadınlar bence cesaret etsinler hiç korkmasınlar. Ben kadınlara bu konuda maddi manevi tam destek veriyorum. Hem oda başkanısınız hem kooperatif başkanı bir de kendi işletmeniz var. Hepsini beraber nasıl idare edebiliyorsunuz? Çalışma düzenini oturtuğum için hepsi çok güzel gidiyor. Odada da artistler, sanatçılar bize bağlı. Sanatçılarda biliyorsunuz biraz daha zor ulaşılmaz erişilmez insanlar. Burada da yine aynı şeyi söyleyeceğim bugünün işini yarına bırakmayarak yapmaya çalışıyorum. Hayatımın çoğunu kooperatifçiliğe adamış büyük bir heves ve istekle onu yapıyorum. Odayı da ihmal etmiyorum çünkü ihmal etmeye gelmez. Bir yer de oda bir yerde ajans ama iş bölümüyle ve ekiple başarabiliyorsunuz. Tamamıyla her şey bir ekip işi ekip olmadan olmuyor. Zamanımdan geri kalandan kendime de ayırabiliyorum. İyi bir planlama yaptığınız takdirde her şey yolunda gidebiliyor. Bir treni raya oturttuğunuz da nasıl sağa giden, sola giden bellidir ekiple de her işimi çözüyorum. Şu an da ajans olarakda güzel hizmetler veriyoruz, oda olarakda. Odamın seviyesini güzel bir seviyeye çıkardım. Odada İstanbul’un üçüncü kadın oda başkanı oldum. Bu da bir başarıdır ve kadınların beni örnek almasını istiyorum. Burada bir örnek var hem oda başkanlığını, hem kooperatif başkanlığını yapıyorum aynı zamanda da işimi yürütüyorum. Aynı zamanda aileme çok güzel bir zaman ayırıyorum. Ailem benim için her şey, annem babam. Kesinlikle cumartesi pazar onların istisnasız. Kadınlar hiçbir şekilde hiçbir şeyden korkmasınlar. Cesaretli olmaları lazım, girişken olmaları lazım. Esnaf kadınlar yardım alabiliyorlar, destek alabiliyorlar. Hibeler var yardımlar var, AB projeleri var kalkınma ajanslarının projeleri, programları var. Ticarete atılmaktan ve esnaf olmaktan da korkmasınlar. Kadınlar bence bu işe gözü kapalı girer gözü kapalı da yaparlar. Kadının el atmadığı iş yok zaten başarılı olamayacağı hiçbir işte yoktur. [caption id="attachment_44544" align="alignleft" width="150"] TESKOMB Genel Başkanı Abdülkadir Akgül, Kars eski Milletvekili Selahattin Behribey ve Terlan Kaya[/caption]
İNSAN KAYBETMEM, KAZANIRIM Başkan olduktan sonra ekibinizde ne gibi değişiklikler yaptınız? Başarınızda ekibinizin katkısı nedir? İstihdam sayımı geldiğim günden itibaren ikiye katladım. Kadınlar daha özverili daha güzel daha düzenli çalışıyorlar. Şimdi erkeklerle de çalıştım ama bir şekilde kaytarma var bunu gördüm. Kadınlar bir işi verdiğim zaman o senindir bu benimdir ayrım yapmadan her şekilde her işi yapabiliyorlar geniş yelpazeden bakabiliyorlar ve çözüm odaklı çalışıyorlar. Çözüm odaklı olan bir insanı da asla ama asla ben kaybetmem, kazanırım. Bu tarz insanlara Türkiye’ninde bizimde ihtiyacımız var. Ve bu konuda kadınları zaten çok muazzam beğendiğim için her zaman kadından yanayım. Çalışan erkek elemanımız var mı var ayrı konu ama kadınlar daha özverili iş konusunda. Daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Yazışmalarda olsun resmi, yazışmalarda olsun başka başka şeylerde de olsun bunun örneği var.
ÜRETMEKTE BEREKET VAR İki başkanlık yapan ve bir yandan da ajans işleten bir kadın başkan, olarak kadınlara ne gibi bir mesajınız olur? Beni örnek alsınlar. Türkiye de kadınların yapamayacağı hiç bir iş hiç bir yer yoktur. Sadece yolumuzu açsınlar fırsat versinler fırsatları da nasıl değerlendirdiğimizi görsünler. Hz. Muhammed (s.a.v) başarısı kime bağlıydı eşine bağlıydı. Eşi arkasında destek olmuştu. Ticaretle uğraşıyordu. En başta onu örnek alarak biz bu yolumuzda hiçbir şekilde önümüze ne çıkarsa çıksın aşacağımızı düşünüyorum. Ben bana fırsatlar verildiği takdirde öncelikle kendime inanıp güvendiğim için her şeyi aşarım ve başarabilirim. Başaramayacağım hiçbir şey yok. Çünkü ben çözüm odaklıyım. Ve bugünün işini yarına bırakmayan bir insanım. Erteleme yok. Her şey her şekilde yolunu alır. Yeter ki öncelikle zamanımızı iyi değerlendirelim. İyi kullanalım. Ve yaratılanı sevelim yaradandan ötürü. Herşeyin başı sevgi. Ha bu sevgi neye karşı insanın insana karşı, insanın kadına karşı, insanın erkeğe ve hayvanlara karşı olan sevgisi. Zaten gerisi geliyor hepsi teferruat. Sevgi hepsini getiriyor ve ben şuna inanıyorum saygıya inanıyorum. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı duymak zorunda saygı olunca sevgiyi peşinden getiriyor. Evet burada bir duruş var. Ben buraya gelince çoğu başkan beni tanıyor o kadar hoşuma gidiyor ki. Bana da diyorlar beni tanıdın mı diyorum evet siz Ankara’dan, siz Antalya’dan, siz Isparta’dan diyince şaşırıyorlar çünkü seviyorum sevdiğim için de hafızamda yer edinmiş. Bu ne kadar güzel bir şey yani. Bu durum saygı ile elde ettiğimiz bir durum buralara kolay gelinmiyor ama saygı ve sevgi çerçevesi içinde mümkün oluyor. İnanıyorum ki daha güzel yerlere geliriz. Ve kadınlara da mutlaka tavsiye ediyorum. Oturmasınlar evde çalışsınlar üretsinler. Üretmekte bereket var.