Terör Koridoruna Geçit Yok

Erdoğan, Dolmabahçe'deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde Reuters'a değerlendirmelerde bulundu. Bu dönemde Türkiye ile Amerika arasında özellikle S-400 konusunun öne çıkan bir konu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Rusya ile Türkiye arasındaki bu S-400'lere yönelik atılan adımın da bir geçmişi var. Bu durup dururken olmadı. Bu sayın Obama döneminde başlayan bir süreç. Sayın Obama döneminde maalesef bizler malum bu savunma sistemlerine yönelik ABD'den yapmak istedik. Tabii ABD bize 'Kongre izin vermiyor.' diyerek önümüz kesildi." diye konuştu. Trump döneminde de bu konuyu dile getirdiklerini kaydeden Erdoğan, "Sayın Trump da bu konudan rahatsızlığını ifade etti. Osaka'da 'Türkiye üzerine düşeni yapıyor. Kendisi talepte bulundu. Ama Amerika olarak buna evet denmedi. Denmeyince de o da S-400'leri almak durumunda kaldı.' Biz S-400'lere dönünce Rusya burada gerçekten samimi bir yaklaşım ortaya koydu. Bu samimi yaklaşım neydi? Gerek ortak üretim, gerekse kredi temini konusu. Gerekse takvimin gayet sağlıklı bir şekilde işlemesi konusu. Bunlar bu süreci hızlandırdı." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Biz bütün bunlara rağmen bölgedeki barış için bu adımı atmak zorundaydık. Zira biliyorsunuz bu taarruz sistemi değil. Savunma sistemi. Bizim de böyle bir savunma sistemine ihtiyacımız vardı. Bunu tabii NATO'nun bir müttefiki olarak ortaklarımızdan da bunu özellikle istedik. Ortaklarımızdan bize bu konuda yardımcı olanlar oldu. Fakat kısa bir süre sonra onlar da bu sistemlerini geri çektiler. Şu anda biz tabii S-400 sistemiyle ilgili adımı atınca bu tabii bizi biraz rahatlatacak. Niçin? Çünkü en geç nisan ayına kadar bunlar yerlerine monte edilmiş olacak ve bunlar monte edildiği anda da bizler savunma sistemleri olarak çok daha huzurlu bir hale gelmiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin savunma sanayisinde çok önemli adımlar attığını kaydeden Erdoğan, savunma sanayisinde atılan adımlarla birlikte, ortak savunma sistemlerine de girildiğinde, Türkiye'nin bölgede çok daha güvenli bir güç, ön koruma noktasında tedbirlerini almış bir NATO ülkesi olarak geleceğe bakacağını söyledi. S-400 sisteminin F-35'lerle çatışan veya çakışan bir yanının söz konusu olmadığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz bütün bunların incelemesini yaptık. Çünkü sonunda bir savunma sistemi bu. Sayın Trump bütün bu yapılanları anlayışla karşılarken, yaptırım tehditlerinin gerçeği yansıttığını düşünmek de mümkün değil. Biz para ise paramızı veriyoruz. 1 milyar 350 milyon dolar F-35 ile ilgili ödeme yaptık. Biz F-35'lerin aslında ortağıyız, üreticisiyiz. Yani orada birçok parçayı aynı zamanda biz Türkiye'de üretiyoruz ve bu üretime ortak olmak kaydıyla da biz pazar değil aynı zamanda üretici konumundayız ve 100 15 gibi de bu uçaklardan bizim alım protokolümüz var. Tabii bunlar şu anda sekteye uğradı. Oraya gönderdiğimiz pilotların yetiştirilmesi ile ilgili süreç vardı, o şu anda askıda." "ABD GİBİ BİR ÜLKE MÜTTEFİKİ TÜRKİYE'Yİ DAHA FAZLA İNCİTMEK İSTEMEYECEKTİR" Erdoğan, haftaya BM zirvesi kapsamında yapacağı Amerika seyahatinde ABD Başkanı Donald Trump ile bunları da konuşacaklarını belirterek, "Ama bana göre ABD gibi bir ülke, müttefiki Türkiye'yi daha fazla incitmek istemeyecektir. Bu rasyonel bir davranış da değildir, sorumlu bir dış politika hiç değildir." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Patriot teklifi ile ilgili de şunları kaydetti: "Gündemimize geldi, konuştuk. Zaten yaklaşık bir hafta gibi bir süreç oldu o telefon görüşmemiz. Ben tabii kendisine (Trump) daha önce şu teklifi yaptım, 'Biz her ne kadar 100'lük paket S-400 alıyorsak sizden de belirli bir miktarı Patriot olarak alabiliriz. En azından S-400'deki şartları sizde de görmemiz lazım.' dedim. (Trump) 'Ciddi mi diyorsun.' dedi. 'Evet.' dedim, 'Bunu arkadaşlara söyledik.' dedim. 'Belirli bir oranı belirli bir paketi bu tür şartlarda, ortak üretim, kredi vesaire gibi olduğu anda biz Patriot'u alabiliriz.' 'Bu konuda samimi misiniz?' dedi. 'Evet samimiyiz.' dedim. 'Amerika'ya geldiğimde bunu etraflıca görüşürüz.' dedim. Çünkü bu sistemlerde alternatifli çalışmanın tabii ki faydası var buna inanıyorum. Türkiye böyle bir yapıyı da kaldırır." "Nasıl Patriotlarda önümüz tıkanınca biz S-400 olayına girdiysek, F-35'lerde de önümüzün tıkanması halinde ne yapacağız? Bunun çaresine bakacağız." diyen Erdoğan, bu konuda alternatifleri arayacaklarının altını çizdi. Bu uçakların alternatiflerini bir de Çin'in ürettiğini hatırlatan Erdoğan, "Fransa'da da var ama tabii uyum nereyle olacaksa bu ortak üretimi kimlerle yapacaksanız, onlarla adım atacaksınız. Mesela Fransa ile İtalya ile Eurosam’ı konuştuk ama henüz adım atamadık. Öyleyse biz nereyle adımı hızlı atabiliyorsak orayla işi yapacağız. 'Efendim orası NATO'nun üyesi değil falan filan.' Tamam da NATO'nun üyesi değil ama NATO'nun üyesi olan bana bu desteği vermiyorsa, ben de bana bunu kim veriyorsa oraya yönelmek durumundayım." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, Rusya'nın Türkiye'ye SU-35/SU-57 savaş uçakları satmayı teklif ettiğini ve Rusya'nın bu konuda savunma sanayisine yönelik her adımda destek verdiğini ifade etti. "Rusya mı, ABD mi, hangisi en iyi müttefikiniz?" sorusuna ise Erdoğan, "Tabii şimdi bu çok çok zor bir soru. Şimdi bizim de işimiz her soruyu aynı şekilde cevaplamamak. Çünkü derdimiz bizim dünyada dostların sayısını artırmak, düşmanların sayısını da azaltmak. Buna gayret ediyoruz ve bunu temin edeceğiz." diye yanıt verdi. - Hem İran ile hem Rusya ile ikili görüşmelerimiz olacak hem de üçlü görüşmemiz olacak. Buradaki beklenti anlık ateşkesler değildir. Göçün sona erdirilmesini, ateşkesin teminini hedefliyoruz. İdlib halkına her türlü yardımı ulaştırmaya çalışıyoruz. Göçe karşı gerekirse kapıları açmak zorundayız dedim. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; - Almanya ve Fransa ile Ekim'de dörtlü zirve de gündemde. - PKK'nın başı içerideki kimdir? İsmini anmama gerek yoktur. YPG/PKK ile bunların bir sürü resmi vardır. Bunları gösteriyoruz. Ve bütün bunlara rağmen bizim söylediklerimize inanmıyor. Bu terör örgütünün söyledikleriyle hareket ediyorlar. Biz nasıl müttefikiz 10 binlerce TIR silahı, mühimmatı getireceksiniz. Kim var burada kime karşı getiriyorsunuz. Burada Türkiye var. Bu terör örgütlerinin savaştığı kimdir Türkiye'dir. Ama siz bu silahları bedavaya terör örgütlerine veriyorsunuz. NATO parayla satıyor. Siz bedavaya veriyorsunuz. Bunu Fransa'da Almanya'da anlamıyor. Güvenli bölge arayışlarımız bizim beklentilerimizi karşılamıyor. Bu oyalama siyasetine dönüyor. Doğrusu bu bizim sabrımızı taşırıyor. Dolayısıyla kendi başımızın çaresine bakmak durumunda bırakıyor. - 20 mil talebi bizden değil, Trump'tan geldi. Fırat'ın Doğu'sunda ne yazık ki Trump'ın altındaki ekipler uymadı. Obama'nın bana verdiği söz Münbiç'ten çıkacağızdı. Sayın Trump'la konuştuğumuz da o a aynısını söyledi. "Çıkacağız" dedi. Ama çıkmadılar. - Sınırımızdaki terör koridoruna izin vermedik vermeyeceğiz. Ve bu konuda adım atmaya devam edeceğiz. Rejim gözlem noktalarına saldırırsa gereğini yaparız. - Soçi mutabakatına bağlıyız, herkesden de bunu bekliyoruz. - Biz 40 milyar dolar harcadık, AB verdiği sözleri tutmadı. Sadece 6 milyar dolarlık destek verdi. Bizim harcadığımız para ortada. Verdikleri desteğin ne kadar az olduğunu kendileri de biliyor. - Biz Kıbrıs'ta garantör ülkeyiz. Kuzey Kıbrıs hakkını alacaktır. Alakası olmayanlar burada söz hakkı sahibi olmaya çalışıyor. Bütün gemilerimiz çalışmalarına başladı. - Biz Kabine ile alakalı bir ihtiyacımız olduğunda böyle bir şey yaparız. Sipariş üzerine böyle bir şey yapmayız. Şimdiden 2023'e tüm hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. - Ortada herhangi bir sıkıntı yokken ele almanın anlamı yok. - Yargının gücü benim elimde mi? Böyle bir saçmalık olur mu? Yargı bağımsızdır, kararlarını vermekte serbesttir. - Bu eleştirileri getirenler siyaseti ve devleti bilmiyor.

Bakmadan Geçme