Türkiye'nin Beyin Göçü Korkutuyor
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 verileri, Türkiye'nin en parlak zihinlerinin neden ve nereye göç ettiğini gözler önüne serdi. Bilişim, mühendislik ve doğa bilimleri gibi kritik alanlarda artan beyin göçü, ülkenin gelecek stratejileri açısından alarm veriyor.
Türkiye’nin En Çok Beyin Göçü Verdiği Alanlar
2023 yılında Türkiye’den yurtdışına göç eden mezunlar, özellikle stratejik alanlarda yoğunlaştı:
- Bilişim ve İletişim Teknolojileri: %6,8 ile zirvede.
- Mühendislik, İmalat ve İnşaat: %4,4 ile ikinci sırada.
- Doğa Bilimleri, Matematik ve İstatistik: %2,6 oranında ciddi bir kayıp yaşanıyor.
Bu veriler, özellikle teknolojik ve bilimsel ilerlemenin temel taşlarını oluşturan bölümlerdeki kaybın hızlandığını gösteriyor.
Göç Oranlarında Lisans Programlarının Zirvesi
Türkiye’nin en parlak gençleri yurtdışına akın ediyor. En yüksek göç oranına sahip lisans programları şunlar:
- Moleküler Biyoloji ve Genetik: %17,9
- Biyomühendislik: %10,2
- İşletme Mühendisliği: %9,8
- Elektronik Mühendisliği: %9,1
- Matematik Mühendisliği: %8,9
- Bilgisayar Mühendisliği: %8,4
Bu bölümlerden mezun olanlar, yurtdışında daha iyi kariyer ve yaşam fırsatları arıyor.
Beyin Göçünde Rotanın İlk Durağı: ABD
Mezunların en çok tercih ettiği ülkeler ve öne çıkan bölümler şöyle:
- ABD: İşletme, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Makine Mühendisliği.
- Almanya: Bilgisayar Mühendisliği, Makine Mühendisliği, İşletme.
- Birleşik Krallık: Bilgisayar Mühendisliği, İktisat, Endüstri Mühendisliği.
- Hollanda: Endüstri ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği.
- Kanada: İşletme, İktisat ve Makine Mühendisliği.
Kritik Sorular: Neden ve Nasıl?
Türk gençlerinin yurtdışına yönelmesinin arkasında, daha iyi çalışma şartları, gelişmiş teknoloji altyapısı ve cazip maaş olanakları gibi faktörler var. Ancak bu göç, Türkiye’nin beyin gücünün en verimli döneminde ülkeyi terk etmesi anlamına geliyor.
Bu tablo, Türkiye’nin eğitim ve istihdam politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Yükseköğretim sistemindeki iyileştirmeler ve kariyer fırsatlarının artırılması, ülkenin geleceği açısından kritik önemde.
Türkiye’nin parlak zihinleri yurtdışına kaçarken, bu duruma dur diyebilecek çözümlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerekiyor.
