Türkiye 'yeşili' seçti! Ekonomide büyük fırsat kapısı aralandı
Haftaya Meclis'te görüşülmeye başlanacak 'iklim yasası' üretimde karbon salımını düşürecek. Şirketler yüksek karbon vergilerinden kurtulurken yasal altyapısı oluşturulan döngüsel ekonomi, yeni fırsat kapıları açacak
Yeni yasama yılı hızlı ve yeni umutlarla başladı. TBMM’nin açıldığı ilk gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Paris İklim Anlaşması’nı Meclis’e göndermesi, kamuoyunda ‘Türkiye’nin bu konudaki iradesini net bir şekilde ortaya koyması’ olarak algılandı. Kanun teklifinin 5 Ekim’de Meclis’te görüşülmeye başlanması bekleniyor.
Paris İklim Anlaşması’na uyum için önce çerçeve yasayla, ardından da yönetmeliklerle düzenleme yapılması gerekiyor. Konunun, özellikle şirketler tarafında, yıllardır takipçisi olan Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) Başkanı Ebru Dildar Edin ile gelinen noktayı ve Türkiye’yi bekleyenleri konuştuk.
Türkiye’nin en büyük ticari partneri Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat ile üretiminde ve ithalatında karbonu sıfırlamaya yönelik hedefler koyduğunu hatırlatan Ebru Dildar Edin, bu durumun Türkiye’deki üreticileri üretimlerini ya buna uydurma ya da yüksek karbon vergileri ödeme noktasına getirdiğini anlattı. Yeşil Mutabakat’ın, üretim süreçleri üzerindeki belirleyiciliğinin önemli ancak bir anlamda isteğe bağlı olduğunu ifade eden Edin, TBMM’den Paris İklim Anlaşması’na ilişkin çıkacak yasanın ise her şeyin üzerinde olacağını, üretim kurallarının yasa çerçevesinde yeniden oluşturulacağını vurguladı.
Türkiye’nin şu anki üretim süreçleriyle Avrupa’ya ihracatında yıllık 1.8 milyar dolar karbon vergisi ödemeyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Edin, sanayi çevrelerinde Yeşil Mutabakat’a şimdiye dek ‘tehdit ve fırsat’ olarak iki açıdan bakıldığını, TBMM’den çıkacak yasayla ise ‘fırsat’ yönünde irade konulacağını belirtti.
BİR DEĞİL, ÜÇ TANE
Özetlenirse, bu ‘fırsat’ın üç ayağı var.
1- Türkiye’de üretim yapan firmalar, yeni yasanın getireceği üretim kurallarına uyarak karbon salımlarını azaltacakları için ihracatta yüksek karbon vergileriyle karşı karşıya kalmayacaklar.
2- Üretimde sıfırdan kaynak kullanmak yerine geri dönüşümü önceleyen döngüsel ekonomi ile milli gelir ve istihdam artacak.
3- Üretim süreçlerinin yeniden kurgulanmasıyla iklim ve doğa üzerindeki baskı kalkacak.
KAZANDIRAN ‘DÖNGÜ’
Türkiye’de döngüsel ekonominin yükselmesi için çok uygun bir ortam bulunduğunu belirten Ebru Dildar Edin, “Hammadde ve enerji başta olmak üzere dışa bağımlı bir endüstrimiz olduğu göz önüne alınınca, başka bir endüstrinin atıklarını girdi olarak kullanmak, dışa bağımlılığı azaltmak için çok önemli bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Dünyada mevcut doğrusal ekonomi ile üretim devam ederse 2030’da 8 milyar tonluk kaynak açığı ile karşı karşıya kalınacağını kaydeden Edin, sadece Avrupa’da döngüsel ekonomiye geçilmesiyle ise elde edilecek kazanımları şöyle aktardı:
“2030’a kadar gayri safi yurtiçi hasılada mevcut projeksiyonların yanı sıra 82 milyar euro’luk artış olacak. Ayrıca 700 bin kişi için yeni istihdam fırsatı ortaya çıkacak. Avrupa’nın kaynak verimliliğini 2030’a kadar yüzde 3 artırmasıyla yıllık 600 milyar euro’luk maliyet tasarrufu ve 1.8 trilyon euro’luk ekonomik fayda sağlanacak.”
BANKALARA YOL HARİTASI GELİYOR
Elbette, üretim süreçlerinin karbon salımını azaltacak şekilde yeniden kurgulanması, yeni yatırımları gerektiriyor. Ebru Dildar Edin, Avrupa’da buna ilişkin atılan adımları anlatırken, “Yeşil ve dijital dönüşüme geçiş için AB Parlamentosu 312.5 milyar euro’luk hibe ve 360 milyar euro’luk paket açıkladı. Bu paket bugüne kadar geliştirilmiş en büyük AB programı olan 750 milyar euro’luk Yeni Nesil AB Kurtarma Planı’nın yüzde 37’sini oluşturuyor” dedi.
Türkiye’de de bu amaçla yapılacak yatırımları finanse etmek için kamunun teşvik mekanizmasıyla, finans sektörünün de yeni enstrümanlarla devreye girmesi gerektiğini belirten Edin, BDDK ile temasta olduklarını, konuyla ilgili açıklamaların yakında yapılabileceğini söyledi. Nitekim BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, bu hafta katıldığı bir toplantıda, “Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında yıl sonuna kadar ‘Sürdürülebilir Bankacılık Strateji Belgesini’ yayımlayarak bankacılık sektörünün Yeşil Mutabakat’a uyumu için yol haritasını belirlemiş olacağız” açıklamasını yaptı.