Vali'ye 'İt Demedim' Diyemedi!

Karadeniz gezisinde Trabzon’a indiği andan itibaren VIP kapısında karşılandığını söyleyen İmamoğlu, “Ben nereden gireceğimi nereden çıkacağımı takip edecek değilim. Süreci takip eden insanlar var. İl başkanları, milletvekilleri var ve o insanlar bizim rotamızı çizer. Trabzon’da uçaktan indik ve insanlar bizi VIP’de karşıladığı için biz oradan çıkış yaptık. Orada Trabzon Valisi gerekli izni vermiştir. Biz VIP kapısına geliyoruz. VIP kapısındaki otopark giriş bariyerleri açılıyor. Araçlarımız içeri alınıyor. Ben içerde ne olup bittiğinden haberdar değilim. Kapıdaki insanlarla vedalaşıyoruz, fotoğraf çekiliyoruz, helalleşiyoruz. Bir milletvekili geliyor ‘içeri girelim başkanım diyor koluma giriyor’. Kapıdan içeri geçiriyor beni. Ve bu esnada içerdeki kargaşayı görüyorum. Yani bizim VIP’den geçmemize dönük bir engel oluşturulacaksa, ya da vali buna müsaade etmiyorsa kapatırsın VIP salonunu kimseyi içeri almazsın. Ama siz kapıyı açık bırakıyorsunuz. Kapıdan içeri insanlar giriyor. Benim annem babam o yaşlı insanlar çantalarını x-ray’den geçiriyorlar. Memur geçişine imkan tanıyor. Ben içeri giriyorum. Ortada bir kaos karmaşa. Böyle bir ortamda bize sayın vali bir tuzak kurmuştur. Bir tuzakla bir şov yaparak ne yazık ki Karadeniz’deki o güzel ortamı, atmosferi gölgeleme çabası içeresine düşmüştür. Ben içeri gidiyorum tartışmanın olduğu yerde. Ve orada konuşmamı yapıyorum. Bütün duygumu bütün ifadelerimi aslında orada kullanıyorum. Diyorum ki, ‘Vali beye daha fazla prim yaptırmayalım, rütbe taktırmayalım’ manasında konuşmalar yapıyorum. Ve lütfen rica ediyorum Seyit Torun’a dışarı çıkalım, öbür terminalden gidelim’ diye bu şeklide tavrını koymuş birisiyim. Psikolojim ortada. Olaya bakışım ortada. Buradan kendisine malzeme çıkarmak isteyenler, ‘şunu yaptı, bunu dedi, gerçek yüzü’, benim gerçek yüzüm ortada.” ‘İTLİK’ DEDİNİZ Mİ VIP krizinde ‘polislerle helalleştim’ demiştiniz ama polis tutanağında, ‘Bu sizlik bir durum değil ama bu vali afedersiniz itlik yapmıştır, kendisine aynen iletin’ cümlesi var. Böyle bir cümle ağzınızdan çıktı mı? Çıktıysa eğer özür dileyecek misiniz?” sorusunu ise İmamoğlu şöyle cevap verdi: ÖZÜR BEKLİYORUZ “Ben, size bütün olayı anlattım. Ruh halimi anlattım. ‘Kurban oluyum gidelim, Sayın Vali Bey’e rütbe taktırmayalım’ dediğimi anlattım. Oraya gittim polislere, bu işin onlarla bir alakası olmadığını söyledim. İtiş kakışlar olmuştu uzaktan gördüğüm. Onlara da gereken ifadeyi söyledim. Karadeniz turunda tam 20 konuşma yaptım. Yanımda olan insanlar, sesimin çıkmadığını, bazı kelimelerin yarısının çıktığını, yarısının çıkmadığını çok iyi biliyorlar. Hatta Ordu konuşmamda, dura dura, bazı kelimelerin yarısının çıktığı, yarısının çıkmadığı şekliyle mitingini zorlukla tamamladım. Valinin basitliğine, gereken ifademle orada işarette bulundum. Polisin ne anladığı, ne anlamadığı beni ilgilendirmiyor. Bize yaptığı tuzaktan dolayı Vali Bey bizden özür dileyebilir. Bekliyoruz zaten. Eğer bir polisin ayağına basmışsam, polise ters tavırda bulunmuşsam özür dilerim ama ben gittim polisten helallik istedim. ‘Size bir hata yapılmışsa kusura bakmayın’ dedim.”

Bakmadan Geçme