Yöresel Van Otlu Peyniri Kadın Eliyle Hayat Buluyor

Esnafhabertv.com: Öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz?

Rezzan Bayram: Merhabalar Rezzan Bayram, Vanlıyım. Evli iki kız çocuğu annesiyim. Bir emeklilik yaşadım, emekliliğin arkasından da ikinci çalışma hayatına başladım ve çalışma hayatımdaki ilk adımlarını atıyorum. Bir süt alanı peynir projesi gibi düşüncelerimiz vardı. Onu hayata geçirmek için bir Haziran itibariyle de adımlarımızı attık ilerlemeye çalışıyoruz.

Pandemi dönemini üretimle değerlendirdi

Esnafhabertv.com: Bize biraz işinizden bahsedebilir misiniz?

Rezzan Bayram: Peynir işine başladım daha doğrusu şöyle başladım, pandemi döneminde, her insana olumlu ya da olumsuz bir süreç yaşattı pandemi, yaşattığı olumsuzluklar ile birlikte ben bugüne baktığımda aslında benim için artı bir süreç olmuş, herkes gibi mutfağa bolca girmeye başladım YouTube'dan ya da Instagram'dan ne kadar pasta börek çörek tarifi var onları yapmaya başlarken önüme peynir yapımları geldi, ev koşullarında sirke ya da limonla peynir nasıl yapılır bilgileri, onları yaptığım zaman inanılmaz derecede keyif aldım peynir yaptım diye ama şunu da biliyordum, onlar gerçek peynir değil peynirimsi çalışmalar idi, sonra bu bende hobi haline geldi, sık sık yapmaya başladım, ilk yaz geldiğinde de bir arkadaşımla Van otlu peyniri yapmayı çok istediğimi ama nasıl bir yol izlemem gerektiğini otları nasıl temin edeceğimi, ne kadar, nasıl süte maya kullanacağım konusunda da hiç bir fikrim yoktu arkadaşımda peyniri annesinden öğrendiğini ve istersem bana öğretileceğini söyledi, inanılmaz derecede keyif aldım öncelikle süt teminine gittik, Van otlu peyniri koyun sütü ile yapılan bir peynir olduğu için, öncelikle koyun sütünü buldum arkasından sütü temin ettik arkasından arkadaşım sağ olsun ot çeşitlerini, keseleri, mayayı hepsini kendi getirdi ve o gün birlikte peynir yaptık, hayatımda yaşadığım en büyük heyecan en büyük keyif aldığım an o andı diyebilirim, o peynirin oluşumunu beklemek benim için gerçekten geçmeyen bir zamandı nihai onun sonucunu gördüğüm zaman gerçek bir peynir diye ayaklarım yerden kesildi ve ben bir hafta ortaklıkta ayaklar yerden kesik peynir yaptım diye çıldırıyorum ve herkese peynir yaptığımı söylüyorum çünkü mucizevi bir şeydi bana göre peynir yapmak, sonrasında ondan aldığım haz o kadar büyüktü ki en kısa zamanda tekrar yapmak istedim, derken haftada bir ya da 10 günde bir peynir yapmaya devam ettim, sonra sonuçlarını almaya başladım.

1 yıl boyunca sadece otlu peyniri konuştular

Lezzeti, tadı, tuz oranı vesaire, bu çalışmalarımızdan tabi ki de ilk olarak aile fertleri bunun lezzetine tadına baktı, peyniri aile fertlerinin beğenmesi ile birlikte bizim evde sabah akşam olmak üzere bir yıl boyunca konuştuğumuz tek konumuz artım Van otlu peyniri, Van otlu peynirinin eksiklikleri üzerinden konuşmalarımız oldu o eksiklikleri biz nasıl tamamlarız ya da biz değil, neden eksiklikleri var oradaki boşlukların doldurulması gerektiği konusunu bir yıl boyunca tek gündemimiz peynirdi, sonrasında bahar geldiğinde biz artık bu peyniri üretip bir ARGE çalışmasını yapıp öncelikle tuz oranında ya da ot çeşitliliğinde ya da reçete oluşumunda neler yapabiliriz bir görelim kendimizi test edelim eğer ki testimizin sonucun evet biz bu işi sevdim hala aynı heyecanı duyuyor isek biz bu işi uzun süreli yapalım noktasına geldik, ve nihayetinde de 1 Haziran daha doğrusu Nisan ayında da otların çıkması ile birlikte ot toparlama ve onların ayıklanması, sarartılması gibi çok uzun ve meşakkatli bir süreç bu sürecin arkasından da baharın gelmesiyle Mayıs ve haziranda da sütler koyun sütleri çıkmaya başladı onun arkasından da otlarımız ile sütlerimizi buluşturmaya başladık ve o heyecan o keyif aslında hiç bitmedi tam tersine büyümeye başladı ama her bir gün yaptığımız bir peynirin tüm özelliklerini içeriklerini notlar alarak bir sonraki gün alacağımız ürünün nasıl bir sonuç verdiğinin hepsinin kayıtlarını aldık bir sonraki gün daha farklı bir deneme yapmaya başladık, çünkü amacımız bizim farklı farklı şekillerde bu Van otlu peynirini deneyerek bir takım reçeteler çıkarmaktı, Van otlu peynirinin eksiklerinden ya da boşluklarından birisi de reçetesi olmayan hanımların belki yüzyıllardır çok iyi lezzetlerde yaptığı ama oranı orantısı olmayan ölçeklendirilmemiş çalışmalardı. Biz bunu biraz daha örneklendirerek reçeteler üzerinde de istediğimiz şekle sokabilmek için biraz daha bilimsel çalışmaları da işin içine katarak üniversiteden bazı hocalarımızın desteğini alarak yağ ölçümlerine, katı madde oranları gibi, içeriğinde de neler olduğu gibi bilimsel ufak konuları da dahil ederek yerel üreten kadınlardan şifayı olarak çok sohbet edip onların yapım yöntemlerine her farklı yöntemi de kendi alanınız içerisinde uygulayarak iyi bir sonuç çıkarmaya çalıştık 

''Bir mahalle kadına sözüm var''

Esnafhabertv.com: Ağzınıza sağlık bu arada, evde başlayan bir süreç olduğunu söylediniz, pandemi süreci ile aslında evde atılmış bir adımla bu aşamaya gelmişsiniz, peki az önce kadınların da desteğini bu şekilde aldığınızı söylediniz. Şu an çalıştığınız yerde kadınlar ne kadar zorlanıyor ya da üretim veya istihdamda onlar ne kadar varlar? 

Rezzan Bayram: Öncelikle bahsettiğim üzere kadınlarla ot sürecinde başladık biz otların toparlanması, onlarla da çok güzel hikayelerimiz oluştu bu arada, otlar tamamı ile kadınlar tarafından toparlandı, onlarla birlikte otları ayıkladık, salamurasını yaptık, sarartmasını onlarla birlikte yaptık şunu söyleyebilirim, bir kadınla başlayıp bir mahalle kadınla ot sürecini tamamladık ve önümüzdeki yine Nisan ve Mayıs ayları içerisinde bir mahalle kadına benim sözüm var otları sadece onlardan alacağım, onlarda o günü heyecanla bekliyorlar, öncelikle bir mahalle kadın çok güzel bir ifade onların duygusu da bana inanılmaz derecede enerji veriyor onların o yaklaşımlarını her hatırladığım da mutlulukla anıyorum, sonraki süreçte yine kadınlar süt boyutunda, bunlar yaylalarda otlayan koyunların çobanları var ama kadınlar yine ön planda ve Berivanlar o sütleri sağıyorlar onları sağdıktan sonra bize iletiliyor o sütler, sonrasında kendi iş alanımız içerisinde tabi ki de biz bu sene 250 litre gibi çok az bir limitle aile çalışması gibi yürüttük, bu süreç içerisinde de beş kadın üç erkek olarak faaliyetimizi devam ettirdik.

''Erkeklerin çok fazlaca desteğini aldım''

Esnafhabertv.com: Soruma şöyle devam edeyim o zaman siz bir kadın girişimci olarak bu süreçte sizin için kadın olmanın herhangi bir zorluğu oldu mu, piyasanın içinde esnaf olarak zorlandığınız ya da tam aksine sizin için kolaylık olan bir kadın olmanın avantajı olan durumlar oldu mu bize bunlardan bahsedebilir misiniz?

Rezzan Bayram: Şu ana kadar herhangi bir zorlukla karşılaştığımı söyleyemeyeceğim, belki çok fazla, henüz çok yeniyim, henüz piyasaya açılmışlığımız yok ama süt yeminden ot yeminden ya da bu faaliyetten erkeklerin çok fazlaca desteğini aldım. Onaylarını aldım ve bir kadının böyle bir işe el atmasının aslında zaten yöresel yapıldığında da kadınlar ağırlıklı olarak bu işi yapıyorlardı onun için yadırganmadı, bir destek aldım onu söyleyebilirim, herhangi bir zorlukla bu saate kadar karşılaşmadım, umuyorum ki bu saate kadar bir zorlukla karşılaşmam diye umut ediyorum.

Esnafhabertv.com: Peki Van'da esnaf olmak sizin için nasıl?

Rezzan Bayram: Van'da esnaf olmak bugün için henüz konuşmak için çok erken ama esnaf olmak veya ticaretle uğraşmanın biraz zor bir alan olduğunu düşünüyorum, çünkü ben hayatım boyunca 19 yaşımdan beri hep sivil toplum örgütçü oldum. Hayatım tamamıyla sivil toplum örgütü ve sosyal faaliyetler ve toplumsal mevzular üzerinde gittiği için fikir üretimi yapıyorum ama bu üretimin ticari boyutunu ne kadar yapacağım açıkçası bende çok bilmiyorum onu birazcık zaman belirleyecek. 

Esnaf ve Haber TV'ye de bu arada çok teşekkür ediyorum bu tür programları bu tür katılımları çekerek bizleri tanıttığınız bizim düşüncelerimizi yaklaşımlarımızı da paylaştığınız için sizlere ayrıca çok teşekkür ediyorum Eskişehir ve Gaziantep esnaflarına da buradan selamlar bize böyle bir katkı sağladığı için de Dünya Esnaf ve Sanatkârlar derneğine de ayrıca çok teşekkür ediyorum.