Hele Bir Durun, Düşünün !
Fehmi Çalmuk
Esnaf ve sanatkarlık günül işi olduğu kadar hesap işidir.
Durup bir düşünelim şimdi.
Sorun büyük. Kriz var mı ? Ellbette var.
Mutfakta yangın yalnızca esnaf müşterinin evinde mi var?
Esnaf ve sanatkarın hepsi aile geçindiriyor. Bir ay önce aldığını aynı fiyattan alamıyor. Dolayısıyla satamıyor.
Bazı sektörler de dükkanlar hiç kapanmadı. Takır takır işlerini gördüler. Satışlarını yaptılar. Bir gün komşusuna bakmadan, 'o siftah yapmadı, dükkanını açmadı' demeden ürettiler sattılar. Aldılar, sattılar. Allah bereket versin...
Kahveci esnafı dükkanı neredeyse hiç açamadı.Açsa da çay dışında hiç bir şey satamadı.Sattırmadılar... Sonra dükkanları da açtırmadılar. Kısmen daha iyi durumda olan sektörler de var.
Şimdi yeri göğü inleterek hükümeti suçlamak belki de en kolay yol.Haksız da değiller.
Gelinen sonuç; bugüne kadar esnaf ile her buluştuklarında, her kürsüye çıktıklarında 'faiz indirimi' sözü verdiler. Babalar gibi alkışladık. Allah var yaptılar.Kötü mü ettiler ? Vallahi iyi ettiler.
Ancak gel gör ki evdeki hesap çarşıya uymadı.Yüzde 17 ile para toplayan Halkbank yüzde 4,5 ile kredi verdi.Sonunda 'dayanacak gücümüz kalmadı' dedi.Faizleri yükseltti. Haksız mı? Değil elbet...
'Kredi amacına uygun kullanılmadı' sözleri geliyor kulağıma.Bunda esnafın suçu ne?
Düşük faizle kredi alıp; dövize, altına yatıran esnaf varsa ilan etsinler. Açıklasınlar...Pabucunu dama atalım.
Krizi yönetemeyen oda, birlik başkanı varsa çıkıp açıklasınlar.
Hadi pandemi nedeniyle genel kurullar ertlendi. Ancak elbet sandık üyeninin önüne gelecek. Oy kullanırken "Halep oradaysa arşın burada" denilecek.
Neleri Takip Ediyorlar?
Geçenlerde bazı Bilim Kurulu üyeleriyle konuşuyordum. Dolaplarda, masalarda değiişik
sektörlere ayrılmış klasörler var... Hangi sektör ne yapıyor? Hangi oda, federasyon ne söylüyor ? Hepsini gün begün tutuyorlar. Yasaklanmış hizmetler dosyasına uymayan sektörlere ilişkin güvenlik güçlerine, sağlık bakanlığına yazı yazıyorlar.
"Ne olacak esnaf ve sanatkarın hali? diye sorunları anlatınca; dinleme sırası bana geldi.
"Iyi diyorsunuz hoş diyorsunuz ama" diyerek söze başladılar. Duyduklarıma Allah var utandım !
Bir Bilim Kurulu üyesi şöyle dedi:
"Şimdi dükkanlarımızı kapattınız, açlıktan ölüyoruz, kuru ekmeğe muhtaç olduk, Devlet bize destek olsun" diyorsunuz. 'Dükkanlarımız haksızca kapandı' diyenler var. Bakın bu ilanlara: Kapadokya'da bilmem ne Festivali... 4 gece 5 gün...Kişi başına 1500 liraya yakın para ödüyorlar. Çekilen fotoğraflara bir bakın...Burada bir tanesinde maske var mı? Bir tane fotoğrafta sosyal mesafe var mı ? Bir de üstüne üstlük bu toplantıda herkes ile boy boy resim çektiren eğitmen Koronavirüs hastasıyım oradaymış. Kaç kişiyle konuştun? Kaç kişiyle yakınlaştın ? Bir uyarı, bir ikaz yok..Sosyal medya hesaplarından bu konuya dikkat çeken bir açıklama da görmedik. Kulağımıza geliyor şimdi: Bilim kuruluna beddua eden esnaf ve sanatkarlar var... Bakın daha pandemi bitmeden, aşı bile başlamadan organizasyon ilanları veriliyor. Allah aşkına Fehmi Bey bu olur mu?"
İlanlara baktım, gösterdikleri fotoğrafları inceledim, söylediklerini ölçtüm ve tarttım. Vallahi utandım...
Böyle olmamalı ! Biz böyle yapmamalıyız....
Hele bir durup düşünmeliyiz: "Biz ne yapıyoruz?" demeliyiz.
Dükkanlarımız kapalı, okullarımız kapalı...Toplu taşıma araçları dışında Allah'ın yarattığı bir mekanda insanlarla yan yana gelmek durumunda bile değiliz...Ya bu festivaller, organizasyonlar ? Kim, kimi neye çağırıyor ?
Buradan oda başkanlarımızı, birlik başkanlarımızı, federasyon başkanlarımızı uyarıyorum...
Aklımızı başımıza alalım.Yoksa yarın çok geç olacak...
Devran dönecek, yine hesap size sorulacaktır..Benden söylemesi.
Şimdilik hoşça kalın...
