Fehmi Çalmuk

Sen, sen… Sen, sana sahip çıkmayınca 'esnaf' ismi ortalık malına dönmüyor mu? 

Fehmi Çalmuk

Yazının başlığına bakıp baştan su koyma. Oku sonuna kadar… Seni anlatıyor, senin adına konuşuyor, senin adına ekmek kavganı ben yapıyorum Ustam…

Ahilik geleneğine göre bir ahinin
- Alnı açık olmalı,
- Eli açık, cömert, yardımsever olmalı,
- Sofrası, kapısı açık olmalı, nesi varsa misafiriyle paylaşmalıdır,
- Dilini yalandan, gıybetten, iftiradan bağlamalı,
- Gözünü ayıp aramaktan, elini haramdan bağlamalı,
- Belini bağlamalı, kimsenin namusuna göz dikmemelidir.

Peki, iyi güzel de bugün bunun karşılığı var mı ? 

Gün geçmiyor ki  esnaflar arasında bir kavga olmasın. Kimisinden silahlar, kimisinde palalar, kimisinde bıçaklar çekiliyor. Yaralılar, vefat edenler…
Esnaf teşkilatlarında bir  açıklama var mı ? Önleme çabası, genel bir  etik, ahlak kuralları açıklaması ? 
 
Peki bunları yapmaya, heyecan, istek var mı ?

Tınn !

Türkiye'nin değişik illerine gidiyoruz. Binlerce kişinin oylarıyla başkan seçilen esnaf başkanları bile Ahilik hakkında geleneksel iki sözü  söylüyor.

ELİNE, DİLENE, BELİNE  SAHİP OL...

Gerisi....Lay lay lom...

Bu kadar pandemi geçti, bu kadar ekonomik kriz ile esnaf ve sanatkar uğraştı, kimi ekmeğinden oldu. Kimisi yoksullukla güreşti, kimisi krediler ile savaştı... Güzellik uzmanları hapse atıldı, dükkanları mühürlendi, kimisi  de Allah rahmet eylesin intihar etti.  

Yöneticilerden kuru kuruya gadasını aldığım cinsinden dilek ve temenni...

Bir çok siyasinin, bürokratın bile  bugüne kadar göremediği makam odalarında, sabahlara kadar okey partileri, yapan temsil  ve ağırlama giderlerinden bir kuruş bile imtina etmeyen koskoca, koca koca esnaf yönetimleri derdiyle dertlenecek, konuları gündeme taşıyacak olanların önüne iki satır, veriye dayanan bir analiz, bir istatistik, rakam koyamıyor.

-Başkan kaç esnaf mağdur ?
-3 bin-4 bin arası

-Başkan kaç esnaf kepenk kapattı?
-4 bin-6 bin arası...

Akla ziyan, esnaf  ziyan...
Söylediği rakamın arasında bir kişi var, kimisinin söylediği rakam arasında iki bin...
Sonra siyasiler bize destek olsun. Hükümet veri indisin, kredi faizlerini indirsin...

Dostlar;
35.'inci Ahilik haftası  Eylül ayının 12'inde başlıyor...Bütün Ticaret Müdürleri esnaf sanatkar teşkilatlarının başkanlarının ağzına bakıyor neredeyse. Müdürlüğün bütçesi yok. Elinde verisi yok. 

Kimi Ticaret İl Müdürlerinin esnaf diye derdi yok… Açıkça yazıyorum. Yalova valisinin talimatına rağmen Ticaret il Müdürü yalova esnaflarıyla ilgili çekilecek bir tanıtım filmi için “Yalova’da çekilecek esnaf yok” deyi verdi. Hatta ve hatta başka bir ilin  Ticaret Müdürünü arayarak “Ben yok dedim siz de yok deyin” diyerek olmadık işler yaptı.
Şimdi yılın ahisi seçilecek. Kimin seçileceği ibelli değil. Yılın esnafı bir çok yerde  ahbap yaren ilişkisiyle  belirleniyor... 
Unutulmaya yüz tutmuş,  geleneksel el sanatlarında emektar bir esnaf yılın ahisi seçilecek? Resmi  yazının gereği yerine getirilecek. Resmi tören, yılın ahisine plaket… Gayrısı aynı düzen aynı devran şikayet şikayet.

Trakya'nın en büyük ilinin Esnaf teşkilatının başkanı "Ahilik bize yük" deyiverdi. Boşu boşuna  para harcanıyor. İşimiz gücümüz var.” deyince işin boyutunu anladık.

Bir çok esnaf başkanı işimiz gücümüz var diyor ya; tarlada tapanda, ticarethanede... Başkanı olduğu yönetici olduğu esnaf kuruluşunun nasıl olsa çarkı işliyor diyor...

Peki hepsine peki… Başkan her zaman haklıdır…

Yaramıza merhem, derdimize çare olmuyor. Bir ilin protokol listesine en son ne zaman baktınız ?

Bir ilin ileri gelenlerini sayın deseniz, bu ilin önde gelen ahalisi derseniz  ilk onda olmasa da ilk yirmide esnaf başkanlarını sayarsınız değil mi ?

Resmi protokol listesinde esnaf başkanları 50 küsur sırada…Banka müdürleri bile esnaftan önce geliyor. Esnaf başkanını kim takıyor ? Başkan kendini dışlanmış hissediyor.

Bunun için devlet millet arasındaki ilişki zayıflıyor…

Bir de başkanım, ustam; 
Sen, sen… Sen, sana sahip çıkmayınca “esnaf” ismi ortalık malına dönmüyor mu? 

Esnaf kötü yola düşmüş haberin var mı ?

Bu nereden çıktı diyenlere cevap olsun diye yazayım. Devletin kurumu, Mustafa Kemal’in kurduğu Türk Dil Kurumu “esnafı” nasıl tanımlıyor:
- Küçük sermaye ve zanaat sahibi
- Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse
- Kötü yola sapmış olan kadın

Esnaf kötü yolda diyor. Esnaf kötü yola sapmış kadın olmuş diyor. 

Kötü yol? Pavyona mı düştü, gazinoya mı, kerhaneye mi düştü, geneleve mi?
Daha ne deyim ? Bir de insanoğlunan ismini  vermiş kadını alet ediyorlar.

Koca koca, koskoca esnaf kuruluşları , başkanları, Ticaret Bakanı Mehmet Muş Bey bile bu  tanıtımı devletin kayıtlarından çıkaramıyorsa, geri tındır. Lafı güzaf, esnafın gömüldüğünün resmidir.

Harcırah olmadan il dışına çıkan yöneticiler için  de bir cümle yazayım…. Kendi cenaze töreninizde harcırah yazmalar bilesiniz. 
 

Yazarın Diğer Yazıları