Ocak ayının 16’sında Ankara’dan Melbourne’ye ailecek geldik. Bundan öncede birkaç kez Avustralya’ya geldiğim için son 10 yıldır gelmemenin çok ciddi farklarını gördüm. Bizim patinaj yaptığımızı, onların koştuğunu gördüm. Kıta devleti Avustralya güney yarım küre olduğundan şu an yaz mevsimi ve kiraz ve karpuz bolluğu var. İki gün önce döndük ve 3-5 satır yazarak kıyaslama yapmanız için bu yazıyı kaleme aldım.
Pandemiden az önce gelmek istemiş ama vize evrakları toparlarken pandemi başladı ve çok kati Avustralya karantina sebeplerinden dolayı ertelemiştik. Torunlarımla geleceğimizden onların okul ve kurs olguları yüzünden kısmet bu yılaymış. Her gelişimde buradan ilginç anılar yazdım ama uzun yazılar okunmadığından kısa geçeceğim.
Buraya her gelişimde ülkemizde ki TÜM siyasilerin bizi kandırdığı söyler dururdum. Bu sefer Cery Trade yüzünden bu hayıflanmam zirve yaptı ve ülkem adına çok üzüldüm. Çünkü geçen yıl, bile bile kaynak bulma yüzünden döviz bulmak için yüzde 27 dövize faiz vererek yılı kapadık. Oysa benim Turizme Dayalı Ekonomi Modelim olan TUDEM yüzde 4-5 ile Sayın Şimşek’in bulduğu paranın neredeyse 10 katını zamanla düşen düşük faizle bulma imkânı varken hem bunu hem de diğer kaynak olgularımı en yukarıya aktardığım halde duyarsızlıklarını bağımsız olmamamıza bağlıyor ve üzülüyorum.
Bunun sebebi de Avustralya’da 3 tane otomobil fabrikasının 3’ununde taşınması ve yüzlerce büyük fabrikanın kapanıp Çin'e gitmesi bu ülkede hiçbir sorun oluşturmamış. Hatta neredeyse tüm fabrikaların yüzde 95 kapanıp Cin, Hindistan, Vietnam, Kamboçya, Bangladeş vs. gibi ülkelere taşınmış ve bu ülkelerde işçiliğin 100 ABD doları ve daha aşağısında olması sebebiyle burada ki tüm fabrikalar o ülkelere özellikle Çin’e kayması son 10 yılda hiç fabrika kalmamasına sebebiyet vermiş. Avustralya da kiralar; maaşlar vs. hep haftalık olduğundan 22 lira olan dolara göre asgari ücret sektörlere ve çalışma saatlerine göre aylık 3-4.000 dolar yani ortalama 75.000 TL civarında ama Çin vs gibi ülkelerde 100 dolar veya aşağısı olan asgari ücret 3.500 TL ise bizi bile sıkıntıya elbet sokacak. 3.500 TL nereye 21 kati 75.000 TL nereye. Biz de de tekstil sektörü ucuz işçilik yüzünden Mısır’a gittiklerini biliyoruz.
Bu arada Avustralya yazılım ve bilişim sektörleri öne çıkmış ama kapanan fabrikalar işsizliği arttıracağı halde bu durum olmamış ve hala TARIM sektörü, madencilik ve inşaat sektörlerine yetkin insan bulmak çok güç. Hatta tarım sektöründe o denli insan gücü ihtiyacı var ki buraya dil öğrenmeye gelenler 88 gün kırsalda, köylerde tarımda çalışmak koşulu ile vize alabilmekte. Hatta hizmet sektöründe de kalifiye eleman sıkıntısı giderek arttığını hissettim. Yani fabrikalar kapanmış ama işsizlik sıfır. Bu arada 300 bin civarı olarak bilinen Aborjin nüfusunun 1.500 kadarı Müslüman bunu yazmalıyım. Ayrıca İngilizleri “toprak hırsızı” olarak tanımlayan yüzde 50’den fazla bir çoğunluk var. İngilizleri çalınmış toprakların efendisi olarak konuşanlara hiç kızan biri görmedim. İngilizler 3 milyon Aborjin'i katlederek onların en güzel arazilerine el koymalarına bu yanlış diyen duymadım. Evet, İngilizler adaya hâkim gözükse de özellikle Çinliler ve Asyalılar 10 yıl sonra Avustralya’nın yeni efendileri olacak ve adadaki İngiliz-ABD çekişmesi Çin'in başarısı ile son bulacak ve Çin bu adayı eliyle koymuş gibi bulması 15 yılı geçmeyecek. Çin’de asgari ücret 100 ABD doları seviyesinde kapitalist-Sosyalist düzen yüzünden yıllarca kontrolde tutulur. Domates 5 ABD senti civarında yıllarca sosyalist düzen yüzünden korunur ve batı MAL, MAL bakarak nerede yanlış yaptık der. Çin ve Asya ülkeleri dünya üretim merkezi olması yüzünden dünya ticaretini ele alınca emperyalist adiler AKILLANIRLAR. Vatan partisi elinde ki televizyonun kıymetini bilse kısa sürede bu ülkeye tam yön verir hale gelir. Çünkü VP bizi tam sosyalizmle değil demokratik üretim devrimi ile global-emperyalist hainlerden kurtarmayı TV kanalının gücü ile başarabilir ama kadro 2-3 kişiye değil ortak akla giderse.
İşte ezcümle burada herkes mutlu ve köy evlerinde villa tipli ve neredeyse her köylünün kapısında 3-4 adet son model arabalarını görünce hem iktidar, hem de muhalefeti zamanında gören 66 yaşında biri olarak ülkemiz siyasetçilerinin bizi keriz yerine koyduklarını iyiden iyiye anladım. Uzun süreli sağ iktidarların yanında Ecevit, Erdal İnönü, Murat Karayalçın ile Baykal’lı hükümetleri iktidar veya koalisyonlarda gördüm. Sol belki az suçlu ama sağ iktidarlar bizi şu 200 yıllık mazisi olan Avustralya’nın yarısına bile layık görmedikleri için Allah onları bildiği gibi yapsın.
Bizi fetö, metö yok Trump, Putin, şu, bu diye oyalayarak bizi cambaza bak ile bu günlere getirdiler. İktidar partisi hala fetö'den arınmadı hatta Fetullah ile resimleri olanlar bakan oluyor, belediye başkanı oluyor bu yüzden bu ne lahana sarması demiyorum. Neden TUDEM rüştünü kanıtlamış olduğu halde neden masaya yatırmıyor, neden bizi yüksek faizle fakirleştiriyorsunuz demiyorum. Çünkü projelerimi en tepeye yani Hasan beye ve Bilal beye aktarsam da yaz buza koy güneşe oldu galiba. Bizim yerimizde saymamız ve tüm tesislerini Çin’e vs. ‘ye giden bir ülke ucuz işçilik yüzünden karlı çıkmış ve gözle görülür ilerlemesini hissetmem yüzünden bizim siyasilerin de öbür dünyada hesaba çekildiklerinde ne diyeceklerini merak etmiyorum!