Özellikle ABD ve Avrupa PYD-YPG’’yi tavsiye etmeyecek. Biz PKK terörü bitsin diye, hain globallerde bitmesin dedikleri güç savaşını izliyoruz. Hainler PYD-YPG’yi Suriye’den çıkartmadıkça PKK terörü iha ve sihalarla azalır ama bitmez.
Evet, biz DEM’in tabanında şahin ve ılımlı kanatları yani Ermeni torunları ile gerçek Kürtleri ayrıştırmak için Devlet Bahçelinin hamlesi inşallah meyve verir. Burada Apo’da son anda çark ederse İyi parti haklı çıkar. Apo silahları bırakın, barış olsun dese de Kandil onu dinlemeyecek. Çünkü PYD-YPG Suriye’den çıkartılamıyorsa bu işten başarı olmaz. Başarı SİHA’larla olur ama Pentagonun dayatmaları bizi ekonomide açmaza itiyor ama bununda çaresinin TUDEM olduğunu biliniz.
Biz bu denli yaygın iletişim döneminde Apo’nun halk arasında ki sevilirliğini kullanıp silahları bırakın dedirterek buna karşın terör kampı Kandil’in barış olmasın, terör olsun gerçeğini Anadolu halkının görmesi için bu hamle MHP tarafından akıllıca ortaya atılmıştı. Bu çıkış doğru ama bizimkiler şu yoldan gidecekler. Hain güçlere bakın terörü başlatan Apo’yu dinlemediler, demek ki güvenliğim için terörü ben temizlemek zorundayıma konuyu kaydırma olgusu devletin en akıllıca bahanesi olacak. PKK terörü bu hamlelerin yanında 2029 yılında olacak veya anayasa değişikliği ile erkene alınan mahalli seçimlerde ülke barajı olarak mahalli seçimlere yüzde 10 barajı getirilerek belediyelerin arka bahçe desteği bitirilmeli.
Ulusal yayın olan Anayurt gazetesinde 2 Kasım 2007 yılında Sayın Fehmi Çalmuk tavassutu ile Ekonomi, Tarım ve Güncel yazılara başladım. 8 Kasım 2007 yılı yılında “Mahalli seçimler nasıl olmalı?” diye bir yazı yazmıştım. Bu yazıda yüzde 10 barajı gelmeli yazım 18 yıl önce ilk kaleme almışım. 2007’lerden bu yana PKK’lı belediyelerden nasıl kurtuluruz konusunda 18 yılda belki 35-40 tane yazı yazdım.. Hatta Anayurt, Haberler Ankara, Türk Time ve Uç Nokta dergisinde de PKK’lı belediyelerden nasıl kurtuluruz yazılarım Pentagon hackerları ile hep silindi… Bu günlerde Öcalan’ın “PKK silahları bıraksın” açıklaması yapılacak. Ancak bu çabaları doğru ama Kandil’in bu sese olumlu kulak vermeyecek. İşte madem Kandil bu sese kulak vermeyecek bizde onlara “yüzde 10 Türkiye barajını aşan partiler belediye başkanı çıkartabilir” ve bağımsız adaylık olmayacak olgum milli güvenlik yüzünden batıya ve PKK’ya bu yöntemlerle cevap vermeliyiz.
1 Mayıs 2008 yılında Uç Nokta olarak yayında olan derginin 15. Sayfasında “PKK Çözümü tek mermi atmadan biter” başlığı ile olası çözüm yolum yayınlandı.. Aslında 2007 Nisan ayı ilk haftasında yayınlanan kitabımda PKK nasıl bitirilir yazım zaten vardı.
Evet, beyler 2007 yılında dönemin PKK partisi AB hukukuna sığınmak isteyip oraya müracaat ederek Milletvekili seçimlerinde %10 barajı AB hukukuna aykırı bu baraj Türkiye’de iptal edilmeli denmiş. Ancak 2008 yılında AB komisyonu “bu iç hukuk konusudur. AB ülkelerinde de çeşitli barajlar var, biz baraj konusuna karışamayız” dedi. İşte yıllardır yazıyorum belediye seçimlerine %10 ülke barajı getirilmez ise PKK beklendiği hızla bitirilemez. Belediyeler AB fon ve vakıfları ile maddi desteğe kavuşup bu maddi destekle dağa çıkanların ailelerine ciddi para verilerek militan bulma imkânı oluşuyor. Bu paralar ile şehir içi istihbaratlar, fişlemeler yapılıyor, ihalelere sermaye sağlanıyor. Demek ki PKK’nın arka bahçesi olan belediyeleri kazanması bizi bölme yolunun açılması, artması demektir.
Taaa o yazdığım tarihlerde yerel seçimlerde %10 barajı konsaydı PKK çok önceleri bitirilebilirdi. Ama yapılmadı, yaptırılmadı. Yaptırmayan üst akıl çok şerefli insanlardan oluştuğu için birçok şehit verdik. Tıpkı 1997 yılında Eruh’ta çatışmada şehit olan kaynım gibi.
Sadede gelelim; Velev ki bu fikri 2007 yılında basında yazmaya başlamışım ve 2019 yerel seçimlerinde bu %10 kuralı uygulansaydı İktidar Ankara’yı İstanbul’u kaybetmezdi. Hata o veya bu seçimde Adana, Mersin, Antalya, Hatay vs gibi birçok şehri de kaybetmezlerdi. Sebebi İstanbul’da ve Ankara’da PKK CHP adayına oy verse bu sefer doğu ve güneydoğuda 9 ili barajı aşamayacağı için kaybederdi. Bunu tersini de düşünürsek CHP’nin beyaz Türkleri PKK mahalli barajı aşsın diye oy verseydi zaten Tekirdağ vs dahil 7-8 ili de kaybederdi. İşte hadi şimdi İstanbul’da ve Ankara’da o beyaz Türkler PKK ya oy versin şimdi. Vermezler. 2029 yılında da vermezler. Çünkü bu sefer “ biz kazanmalıyız” diyerek PKK’ya vermezler. Hatta PKK’lı batıda oylar boşa gidecek diye CHP’ye gelir. Beyler PKK’nın oyu %8-8,5 civarında. Çünkü Selahattin Demirtaş CB’gında tam kendilerine has oy olan %8 küsur oy aldı. Şimdi PKK partisi son seçimde zaten biraz oy kaybetti. Öcalan silah bıraksın söylemi ise oyları 2 puan rahat azaltabilir, işte bunun için her hamle ortaya konuyor.
Yukarıda verdiğim örnek yıllarca savunduğun yerelde %10 barajı olan tek turlu seçim örneğidir. Ben hala bu fikrimden yanayım ama mahalli seçimlerde Fransa’da ki gibi 2 turlu da olabilir. Benim Türkiye genelinde yüzde 10 barajı gelmeli tezim, mahalli seçimlerde bağımsız adaylık kaldırılmalı olgum ile PKK’nın ipi çekilir. Mahalli seçim ile hükümetler düşmez ama yerel seçim dinamikleri çok farklı olduğundan PKK ile iş birliği yapmanın daha sonra yapılacak Milletvekili seçimleri etkileyeceğini unutmamak gerek. Bu %10 baraj konusunu 2 yıl önce CB’mızın özel kalemine anlatsam da onları da yanıltıyor diye kendimi avutuyorum. Bu durum belki Ulusal kanalda bu konuya değinme imkanı bulursam ülke gündemine biraz düşürebilirim. Ancak orada da heee güzel bu konuda gereğini yapalım deyip savsaklanıyorsam garibim Doğu başkan uğraşsın dursun. Bir gün Doğu Perinçek başkanın bu çabamdan haberdar olması işleri karıştırırsa üzülürüm. Tezime isabetli diyenlerin ağır davranmaları ilginç.