Oğuz Güler

Mehmet Şimşek, Merkez Bankası'nı Doğru Eleştirmek

Oğuz Güler

Yeni Şafak gazetesi, 17 Nisan’da ana sayfasından şu haberi yayımlamıştı:

“Muhalefetin belediyelerdeki yolsuzluk ve terör soruşturmalarını gölgelemek için Türkiye ekonomisini hedef alan girişimlerinin ardından bir darbe de Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’ndan (MB) geldi. Döviz talebindeki sınırlı yükselişi bahane eden MB, birçok kesimin finansmana erişim sorunlarını görmezden geldi. Politika faizini 3,5 puan artırarak %42,5’ten %46’ya çıkardı. 13 ay sonra yeniden faiz artırma kararı alan Para Politikası Kurulu (PPK), iş dünyasının ‘faiz düşürülmeli’ beklentilerine rağmen aksine hareket ederek, yavaşlayan üretimi baltalayacak bir adım attı. Yatırımların azalmasına, emek yoğun sektörlerde işten çıkarmalara ve bazı işletmelerin üretimini yurt dışına kaydırmasına sebep olan kararlarda ısrar eden Merkez Bankası, bununla da yetinmeyip gecelik vadede borç verme faiz oranını %46’dan %49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise %41’den %44,5’e yükseltti. İçeride muhalefetin ekonomiyi hedef alan girişimleri, dışarıda ise küresel bir dalgaya dönüşen korumacılık adımlarının atıldığı bir ortamda Merkez Bankamız faiz artırdı. Başkan Trump’ın Çin başta olmak üzere 100’den fazla ülkeye gümrük vergilerini artırması küresel bir durgunluk işareti olarak kabul ediliyor. Büyüme, yatırım ve iş gücünü hedef alan bu korumacılık dalgasına karşı koyabilmek için birçok ülke faizleri indirdi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) dün mevduat faiz oranlarını %2,50’den %2,25’e düşürdü. Singapur MB faiz oranını %2,28’den %2,26’ya indirirken, Hindistan MB faizi %6,25’ten %6,00’a çekti. Meksika MB faizi %9,5’dan %9,0’a düşürürken, İsviçre MB %0,50 olan politika faizini 25 baz puan azaltarak %0,25 seviyesine indirdi. ABD MB (Fed) bu yıl yapmayı planladığı faiz indirimi beklentisini beşe çıkardı.”

Mehmet Şimşek, Merkez Bankası'nı Doğru Eleştirmek

Bu tür isabetli analizleri nedeniyle Yeni Şafak’ı sık sık yazarak medya takip merkezlerinin bu tür yazılarımı gazete yöneticilerine sunmalarını sağlamam gerekiyor.

Ben, Carry Trade konusunu 24.02.2024 tarihli Esnaf Haber TV'deki yazımda ayrıntılı olarak ele almıştım. Yazının tamamını şu linkten okumanızı tavsiye ederim:
 https://www.esnafhabertv.com/yazi/oguz-guler/yuzde-21-ile-carry-trade-mahkum-olmak-ilginc/63464/

Yazıda da belirttiğim gibi, dövizi ülkeye getiren yatırımcı parayı %5 faizle almışsa, %21 net faizle 160 milyon dolar kar etmiş oluyor. Oysa biz TUDEM ile %3,5 faizle kaynak bulabiliriz. Bu durumda %16 yani 160 milyon dolarlık fazla ödemeye gerek kalmaz. AB Merkez Bankası’nın faizi geçen yıl %3-3,5 bandındaydı, şimdi ise %2,25’e indi. Bu, özel bankaların %1,75-2 aralığında borçlanacağı anlamına geliyor. Hatta durgunluk olmasın diye bu faizlerin daha da düşmesi bekleniyor.

TUDEM önerimizi dikkate alması için yazılarımın basın müşavirlerince bakanlığa iletilmesi gerekiyor ancak şu ana kadar "yaz buza koy, güneşe çıkar" misali bir tutum izlenmekte. Bu nedenle hem Yeni Şafak hem de ben, haklı olarak bu duruma “Bu nasıl millilik?” sorusunu yöneltiyoruz.

TUDEM Modeli ile Sürdürülebilir Finansman ve Üretim

Yeni Şafak yöneticilerinin dikkatle okumasını istediğim TUDEM modelimde, örneğin bir devre mülk için ayda 300 € taksit ödeyen bir kişi, 26 ayda 7.800 € ödemiş olur. Bir konutta 52 aile yer alır ve toplamda 405 bin € toplanır. Hedeflenen 250 bin devre mülkten ortalama 72 milyar € ana para toplanabilir. Uzmanlara göre bu ilgi 500 bini aşabilir. 6 yıl sonunda bu para 88 milyar € olarak geri ödenir. Katılım artsın diye işleyen faiziyle geri ödeme planlanmakta.

Yabancılar bankalardan %2 faiz alırken, bizden %3,5 almak için bu sisteme dahil olacaklardır. Yeni Şafak'ın haberinde İsviçre MB'nin faizini %0,25’e, ECB’nin ise %2,25’e düşürdüğü dikkate alındığında, %3 bile bize rahat kaynak sağlar. Amaç, Carry Trade gibi yöntemlere başvurarak %21 faiz vermek değil, sürdürülebilir bir ekonomik modelle bu yükü azaltmaktır.

24 Yıllık Süreçte Elde Edilecek Kazanç

Bu sistem sayesinde:

  • Her yıl 30 milyar € döviz girdisi sağlanabilir,

  • 24 yılın sonunda 720 milyar € + 72 milyar € faizli toplam kaynak oluşur,

  • TL olarak ekonomiye giren para, her yıl en az yarısı kadar vergi geliri üretir,

  • 1 trilyon € vergi geliri ve 1 milyon kişiye istihdam sağlanır.

Toplanan 13 birim kaynağın 1 birimi konutlara ayrılırken, 12 birimi her sektöre dağıtılır.

Dışarıdaki Vatandaşlara %5 Faiz Verilmeli

2025 öncesinde dövizini Türkiye’ye getiren vatandaşlarımıza, getirdikleri paranın bir kısmına %5 faiz verilmelidir. Şu anda dışarıda yaşayan vatandaşlarımızın 30 milyar dolarlık dövizi bulunmakta. Bu vatandaşlar artık yaşadıkları ülkelerde %2,25’ten fazla faiz alamayacakları için %5 cazip bir oran olur. Aldıkları faizi de Türkiye’de harcayacakları için iç piyasada daralma yaşanmaz.

Yerlilere ise, mevcut döviz mevduatlarına %0,1 gibi komik oranlar yerine %5 verilerek içerideki pastanın dışarıya gitmesi engellenmelidir.

Mevcut Sistem Döviz Kaçışını Teşvik Ediyor

Mevcut sistem, yabancıya %21 faiz vererek 80 milyar dolar anapara karşılığında 16,4 milyar dolar faiz ödemek anlamına geliyor. Bu da 96,4 milyar doların ülkemizden çıkması demek. Bunun yerine TUDEM gibi yerli kaynaklı, akılcı ve sürdürülebilir çözümler desteklenmelidir.

Yeni Şafak’ın, MB’nın faiz artırma kararına yönelik gösterdiği tepkiler yerindedir ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde yankı bulmalıdır. Bu nedenle gazete yönetimine ve Berat Albayrak’a teşekkür ederim.

Metnin kalan kısmını da dilerseniz devam ettirebilirim. Uygunsa devam edeyim mi?

Yazarın Diğer Yazıları