Sayın okuyucular Arslan Tatar’ı iyi tanırım. Dostumdur, arkadaşımdır. Geçtiğimiz hafta Kuğulu pasajında ki antikacı dükkânıma geldi. Muhabbetimiz tespih konusu olsa da konu 1997’de Eruh’ta şehit olan kaynımdan dolayı PKK’nın ivme kaybetme durumunu konuştuk. Sn. vekil bana TBMM’de yaptığı bir konuşmasını izletti. Bu izletide DEM’in yani PKK’nın bölücülük olgusundan dolayı DEM’lilere Kürt, Türk kardeş bölünmeyeceğiz mesajı verdiği için kürsüden konuşursa ona aşağıdaki 15-20 satırlık verdiğim anekdotlarımı okuyacaksınız.
Notlarım mealen aşağıda olup rahmetli Kamer Genç’in bana aktardıkları ile konuya başlayayım. Kamer bey ben Sn. İbrahim Konukoğlu’na fahri danışmanlık yaparken ve Moda çarşıda rahmetli ile komşu olduğumuz için iyi tanışırdık. Bir gün bu “Kürt Alevilik” nedir dediğimde; Kamer bey Kürtler Sünni ve çoğunlukla şafidir, hiçbir zaman Alevi olmadılar dedi. Doğuda “ben Kürt aleviyim demek Aleviliğe sığınmış kriptoyum yani Aleviliğin hoşgörüsüne sığınmış 1915 torunuyum” demek olduğunu söyledi. Alevilerin saf Türk olduğunu da aktardı. Bunu her yerde konuşmadığını ve buna da zaten gerek olmadığını aktardı. Sn. Genç’in youtube’de bu “Kürtlerin Alevi olamayacağı” videosu var izleyebilirsiniz.
Kamer Genç bunun yanında doğuda Türk olamadığı, çok yoğun bir Kürt nüfus olduğu için tehcirde Kürtlere saldırı olduğundan devlet kurma gazı ile şuursuzca Kürtlere yapılan saldırılara elbet Kürtler karşılık verdi dedi. O zaman kurtuluş savaşına giden Kürt erkekler yüzünden Ermeniler savunmasız kadınlara sarkıntılık, ziynetlerine göz dikmeleri oralarda savaşa gidemeyen yaşlı erkeklerce elbette kendilerini koruma refleksleri oldu. 500 yıldır aynı köyde yaşayan Ermeni, Rum ve Türkler o beş yüz yılda birbirlerini incitmediler de 1. Dünya savaşı kargaşasında niye bu sıkıntılar yaşandı?Bölgeye 1920 sonrası gelen 500 bine yakın Ermenilerin çoğu Aleviliğe ve Kürtlüğe sığındılar. Özellikle Tunceli civarında Kürt aleviyiz diyerek bu günlere gelindi dedi.
Van bölgesinde görev yapan bir kurmay subay arkadaşım 2000’li yıl yakınlarında terörist birini dinlemeye aldıklarında o teröristin 8 cami imamı ile telefon görüşmeleri dinlemeye takılınca bu kişiler kritik bir olgu için göz altına alınmaları sonucunda kendilerinin kripto oldukları ve 7 cami imamının sünnetsiz olduğunu itiraf etmeleri bilgisini duyunca çok şaşırmıştım. Van'da Kürt köylerinden imam kılığında 7 sünnetsiz ve 1915’in rövanşından dolayı bu durumda olduklarını devletimiz biliyorsa bu durumu niye halkımız bilmiyor?
Google amcaya sadece “Türklerle Toprak, Kürtlerle kan davamız var” yazınca Erzurum milletvekili İbrahim Aydemir’in bu konuyu dile getiren 49 saniyelik görselini izleyebilirsiniz. Ezcümle kendisini tebrik ettiğim Arslan TATAR beyin şunu söylemesini arzularım;
-“Sizler Kürt değil dönmesiniz. 1915 öncesi talan, yağma ve tecavüz olayları yapmaya başlamanıza karşı koymalar yüzünden elbette kan davanız Kürtlerdir. Şimdi Kürt kardeşlerim şunu bilsinler bu kendilerini Kürt partisi olarak tanıtanlar 1920’li yıllarda Anadolu’ya dönen 500 bine yakın gurubun kin ve nefret dolu kripto yani dönme, rövanş peşinde olan Ermenilerin 5 milyona yakın torunlarının emperyalistlerin maşası olma meselesidir. Beyler siz Kürtçe bilseniz de asla Kürt değilsiniz. Kürt olsaydınız Kürt çocukları ve insanlarını öldürmezdiniz. Siz Türklerle değil biz Kürtlerle kan davanızda rövanş maskelerinizle bu parlamentoda devletten maaş alıp ülkemize ve saf Kürt kardeşlerimizle rövanş peşindesiniz hemde Kürt postu ile. Şafi Kürt kardeşlerime sesleniyorum, bu dönmeler hainlik için size Kürtüz diyorlar ama değiller. Bizlerle kan davası, Türklerle toprak davamız demeleri yüzünden sizleri kullanarak Kürt maskesi giyen zavallılara kanmayın”
Bu çağrıda bulunmasını bekliyorum Sayın Arslan Tatar’dan. Saygı ve sevgi ile Kürtlerin ve Anadolu’nun kadim dost Ermenilerinin kardeşlerimiz olduğunu da unutmayalım.