Evet, dostlar birkaç defa bu Carry Trade faizi ile yolunduğumuzu %20’lerin üzerinde dövize faiz verildiğini yazmış, merkez bankamızda ki azalan döviz de bitirmek üzere olduğumuzu aktarmıştım. 160 milyar doları geçen merkez bankası rezervlerimize 80 milyar $ civarı döviz getirmekle övünen Sayın Mehmet Şimşek parti gurubunda ki ikili konuşmalarda iyi anılmadığı söylenmekte. Sayın Şimşek geçtiğimiz aylarda “Swap piyasasında eksi 60 milyar dolardayız” diyerek hükümeti bilmeden sıkıntıya sokup bu eksi 60 milyar doların bizim için iflas bayrağı demek olduğu gafı yaptı. MB’na geçici olarak gelen kabaca 80 milyar doları 160 milyar $ rezervden düşersek kalan 80 milyardan 55 milyar dolar olan altını çıkarsak bankaya 25 milyar $ nakit kalıyor. 20 milyar dolarda 80 milyarın %21 faizi çıkınca 5 milyar $ kalır. Swap piyasalarının eksi 60 milyar dolarını da çıkınca açık pozisyon eksi 55 milyar dolar ortaya çıkıyor ise ölmüşüz demiyor, TUDEM acil devreye girmeli. Ancak bu ara MB 24 Şubat günü 4,8 milyar $ olmak üzere 15-24 Şubat arası 9,4 milyar $ döviz sattı. Bu gidişatın iyi olamadığını ve borç olarak gelen döviz çıkışının çok sancılı geçeceğini anlayabiliyorum.
Gelelim saadete. 2024 yılı 2 Ocakta dolar MB kuru ile 29,7 TL ile kapandı ama serbest piyasada dolar 30 TL idi. Google amcaya bu durumu yazın görürsünüz. Yine Google amcaya 2024 yılbaşında 1 yıllık TL vadeli paraya en yüksek faiz veren bankalar ve stopajlar nedir diye yazınca çıkan sonuçlar şöyle; On Plas %55, TEB %53, İNG turuncu hesap ve Türkiye finans %52, Denizbank %50, Akbank %49,5, Odeabank %48 ve YKB ile Garanti Bankası %46 olarak sıralanmışlar. Yurt dışından gelen döviz TL’ye çevrilince en yüksek faiz veren bankaya yatacağı aşikar. Hatta büyük miktar TL’ye özel faiz verildiği zaten malum. O yüzden ilk 5 bankanın ortalaması %53 olsa da büyük paralara o ara en az 2 puan daha fazla faiz verildiği için örneklemede faizi %55 üzerinden yapacağız. Ama yabancı yatırımcı faiz dışında fona girerek getiri %60’ları aşabilmektedir. Aynı şekilde Akbank, YKB ve Garanti bankasının fonlarınında %55’i aştığını biliyoruz. 2024 yılı ilk 4 ayında stopaj 366 gün için %3 iken 1 Mayıstan 2024 sonuna kadar stopaj %5 olarak uygulanmıştır. Stopaj yani faiz kesintisi, devlete aktarılan rakamı hesap kargaşası olmasın diye tüm yıl için %5 diye ele alacağız.
Şimdi 2 Ocak 2024 de 1 milyar dolarını MB’na bozduran 30 milyar TL alacak. Yıllık %55 faiz olacak. Yılsonu olarak 366 günlük faize 3 Ocak 2025 günü 46,5 milyar TL olacak ama bundan %5 stopaj düşünce 44,2 milyar TL eline kalacak. 3 Ocak 2025 de dolar 35,4 TL idi. Yani 44,2 milyarı MB’na giderek dövize çevirince yani 35,4 TL’ye bölersek 1 milyar 210 milyon dolar eline geçecek. Aldığı doları velev ki %5 ile geri ödeyeceğini düşünürsek 1 milyar 50 milyon doları çıkınca döviz getiren haçlı emperyalistlere 160 milyon $ para kalır. Parayı %50 faizle yatırınca 1 milyar 204 milyon $ eline geçer ve 154 milyon $ kar eder. Sonra donumuzu göz diker. Ben %50 faiz diyenlere %60’dan fazla olan fona da kayanlar var deyince bizi gıdıklamanın boyutları 1 milyar 285 milyon dolara varır.
Bana bu hesap yanlış diyen elbet olmadı, olamaz da .Bunu 51 dakika Ulusal kanalda masaya yatırdık. Youtube paylaşım ağına Oğuz Güler Hakan Topkurulu yazıp izleyebilirsiniz. Ben savunma sanayi ve diğer bazı kazanımları bilen biriyim ama benim Turizme Dayalı Ekonomi Modelim-TUDEM ile %4-5 faizle para bulmak varken niye masaya yatırılmaktan kaçılıyor anlayamadım. Kime kızayım? İşe parti, marti diye bakmıyorum ne kadar yukarıya salvolar savuranlar kıymet görüyor olduğunu görünce bende haçlıların, emperyalistlerin bizi soymaması için elbet dikkat çekecek aksi varyasyonlara gireyim ki soyulmadan büyük dövizler bulmaya dikkat çekmekten yanayım. Turizme Dayalı Ekonomi Modeli yani TUDEM’i hükümet yok sayıyorsa o hükümete milli denemez diyenler giderek artmakta. Model için taksitle ayda 300 € yatırıp toplam 7800 € 1 konut için para toplanır. 1 haftalık Devre Mülklere 52 aile üye olur. 1 konuttan 405 bin € para toplanır. 250 bin Devre Mülk ile büyüklükleri ve süreye göre en az 72 milyar € toplanır. 6 yılsonunda 95 milyar € civarı para katılımcılara geri verilir. Devre Mülklerde para alınır ama geri verilmez. Bu sisteme göre katılım artsın sürdürülebilir bir turizm ve ekonomi için her yıl 30 milyar $ ve 24 yılsonunda 700 milyar $ elde edilmiş oluruz. Toplanan 13 birim paranın 1 birimi ile konutlar yapılır kalan 12 birimi her sektöre kaynak olur.
Ülkemizde 2025 ten önce dövizini bankalarımıza yatıranlar arasından yeni döviz ilave etse de eski paralarına müracaatta ki orana göre dövizi % 5-6 ile içeriden veya dünyada ki diğer vatandaş ve işçilerimizden bulma imkânı var. Yeni gelen dövize %6 faiz vereceğim dersek döviz yağar. 5-6 yıl önce döviz mevduatımız 300 milyar dolarken şimdi bu rakam 200 milyar dolara indi. Bunun 30 milyar doları dışarıda yaşayan vatandaşlarımızın dövizleri. Dışarıda ki vatandaşlarımız yaşadıkları ülkeler de %3 ten fazla faiz alamamakta. Onlara %6 faiz verirsek biz ciddi döviz gelir. Aldıkları fazla faizi burada harcama imkânı olduğu için içeride ki pasta küçülmez. Mesela faizi burada harcayana KDV istisnası olmalıdır. Yerlide ise eski parasını yurt içinde MB’na yatıranlara dövizlerinin belirli bir kısmına %0,1 faiz vermektense 2025’e kadar bankadaki dövize karşın yabancıya %21 vermek yerine yerliyle %5-6 faiz vererek içeride ki pastanın dışarı gitmesini engellemeliyiz. Bizim kredi notumuz düşük olunca IMF kendi mevzuatı gereği bize kredi zaten veremezdi. Ama dolaylı yollarla büyük paraların ülkemize gelmesini Carry Trade ile sağladı ve bu dövizi yükseltmemek koşulu başarıldı.
Dövizi haçlı zihniyetinden talep etmektense dışarıda ki vatandaşlarımıza dışarıya göre 2 kat yani %6 faiz vererek ciddi döviz bulmak çok kolay. Evet, döviz şu ara artmasın diye devlet bankaları %1 bile değil, binde 1 faiz vermesinin sebebi dövize yönelme olmasın diye düşünülmesi doğru. Özel bankalarda MB politikalarına paralel olması açısından %1’i geçmeyen dövize faiz verdiği için dövize talep kırılıyor. Düşük faiz politikası devam etmeli ki döviz çok yükselmesin ama bu hep böyle gitmez alternatif olgular iyi yürütülmez ise enflasyon farkı kapanıp 50 TL olması gereken yere gelmesin. Bu da üretim devrimi ile olur. Doların 50 TL olması akaryakıtın 65 TL civarında olması demek. Döviz geçen yıl %20 arttı, enflasyon ve faizler %50 den fazla oldu ve faizler %45 civarı ile kapandı. Bu makas sıcak paranın çıkması sırasında kapanır gibi. Bunu da aşmanın yolu üretim devrimi ama akıl, aklını kullanmazsa çakıl atarız birbirimize. Ambardaki azalan buğday için yabancıya %21 faiz verince 80 milyar $ anapara için 20 milyar $ faiz verilecek ve anapara olan 80 milyar $ çıkıp giderken yanında ambarımızda ki 20 milyar dolarda götürecek. 20 milyar doların çıkıp gitmesine öğünmek akıl tutulması değil de ney? TUDEM’i bilerek uygulatmayanlar olunca iktidara kızma hakkı doğuyor. 20 milyar $ ambardan azalınca dengeler bozulacak ve kavrulacağız. Ülkemizi iç savaşa girdirmek isteyen hainlerin ekmeğine yağ sürüyorduk ama şimdi o yağın üstüne balda sürüyoruz gibi geliyor bana. TUDEM ile 2 yılda 72 milyar € ve her yıl 30 milyar $ ilave para gelmesini göz ardı ediyorsanız sizin arkanızda bilerek durulmaz. Milli olun arkanızda hala duralım. Bizi trene bakıyorlar yerine koymayın yeter. Eziyetlerin rövanşı var diyenleri kınasam da, haçlılara yol verenlerin Allah belasını vermesin diyorum… Bu projem dışında 100’ü geçen projelerim noter tasdikli olup bunların 10 civarını sitemizde ki eski yazılarımdan okuyabilirsiniz.
