4.Yargı Paketinde O Maddeye Yer Verilmedi
Meclis Başkanlığına sunulan 4. Yargı Paketi'nde, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören 27 maddelik kanun teklifi ile 4 ayrı kanunda değişikliğe gidiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından mart ayında açıklanan İnsan Hakları Eylem Planının ardından hazırlanan 4. Yargı Paketi Meclis Başkanlığına sunuldu.
Canan Sakaryan'ın haberine göre ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören 27 maddelik kanun teklifi ile 4 ayrı kanunda değişikliğe gidiliyor. Etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçları içinde uygulanmasına ilişkin olarak taslak metinde yer alan düzenleme Meclis Başkanlığına sunulan yasa teklifinde yer almadı. Vergideki etkin pişmanlık düzenlemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından mart ayında duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer almıştı. AK Parti kurmayları tarafından düzenlemeye ilişkin yapılan açıklamalarda, 4'üncü Yargı Paketinde, vergide etkin pişmanlık hükümlerinin de yer alacağı bildirilmişti.
Gelecek hafta Adalet Komisyonunda görüşülmesi beklenen 4. Yargı Paketinde yer alan düzenlemeler özetle şöyle:
-İdarenin 60 günde cevap verme süresini 30 güne indiriliyor.
-Boşandığı eşe karşı işlenen suçlar ağırlaştırıcı neden olacak.
-Bilişim suçları ile banka ve kredi kartlarına ilişkin suçlarda mağdurun oturduğu yer mahkemesi de yetkili olacak.
-Tebligatlar, dosyada varsa tüm taraflara ayrıca telefon telgraf e-posta gibi yollarla da bildirilecek.
- İfadesi alınmak amacıyla yakalan kişi mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde belirtilen tarihte ilgili yargı merciinde olacağını taahhüt ederse her yakalama emri için bir kez geçerli olmak üzere Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakılması emredilebilecek. Kişi taahhüdünü yerine getirip yargı merciine gitmezse 1000 TL idari para cezası verilecek.
- Katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi; kuvvetli suç şüphesinin somut delilere dayanmasına bağlı hale getiriliyor.
- Tutuklama kararlarında adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren deliller somut olayda gösterilecek ve kararda yer alacak.
- Konutunda evinde bulunmayı gerektiren adli kontrol uygulamasında konutta geçen iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak hesaplanacak.
-Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devam edip etmemesine en geç 4 ayda bir soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise re'sen mahkemece karar verileceği hüküm altına alınıyor.
-Adli kontrol altında geçecek süre ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen işlerde en çok 2 yıl olarak belirleniyor. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilecek. Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren işlerde ise Adli Kontrol süresi en çok 3 yıl. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi de gösterilerek uzatılabilecek. Uzatma süresi de toplamda 3 yılı geçemeyecek. Terör suçlarında ise bu uzatma süresi en çok 4 yıl olacak. Bu düzenlemede yer alan süreler çocuklar bakımında yarı oranında uygulanacak.
-Savcılıkça hazırlanan iddianamede ilgiliye atfedilen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmeyecek.
-Adalete daha kolay erişim amacıyla iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi sanığa ayrıca telefon, fax, elektronik posta gibi araçlarla bildirilecek. Bu bildirim ayrıca suçun mağduruna ve şikayetçiye de aynı usulle yapılacak.
-Dikey itiraz usulünde yapılan düzenlemeyle Sulh Ceza Hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği karara karşı itirazlar Asliye Ceza Mahkemesince incelenecek.
-Hakim adayları ve stajyer avukatlar Anayasa Mahkemesinde staj yapabilecekler.