AB-CHP İşbirliği Yalanını KKTC Bakanı İfşa Etti

KKTC'nin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'dan 'İşgalci Türkiye' İddialarına Yanıt: Gerçekler Çarpıtılıyor. İşte Türk Devletleri ve Kıbrıs gerçeği...

4 Nisan tarihinde Semerkand'da düzenlenen AB-Orta Asya Zirvesi'nde, dost ve kardeş ülkelerin BM'nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlılık bildirmesi, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde haklı bir infiale neden oldu. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi olan bu ülkelerin, 12 milyar avro karşılığında KKTC'yi 'satıp', Türkiye'yi 'arkadan hançerledikleri' yönünde söylemler dile getirildi. Türkiye'de ve KKTC'de muhalefet, Türk dış politikasının ve 'İki Devletli Çözüm' formülünün iflas ettiğini iddia ederek zafer çığlıkları attı.

'Konuyu Detaylarıyla Biliyorum'

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı ve KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı ve Milletvekili Erhan Arıklı, bu iddiaların gerçekle ilgisi olmadığını belirtti.

Orta Asya, özellikle de Kırgızistan'la çok yakın ilişkileri olduğunu belirten Arıklı, zirvenin ertesi günü Bişkek'te Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Japarov ile uzun bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı. Japarov'un kendisine, zirvede neler konuşulduğunu ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen ile yaptığı görüşmenin detaylarını anlattığını söyleyen Arıklı, 'Konuyu detaylarıyla biliyorum. Aşağıda meselenin iç yüzünü öğrendiğinizde, Türkiye ve KKTC muhalefetinin anlattığı gibi olmadığını göreceksiniz.' dedi.

'Kıbrıs'la İlgili İfadeler Gizlenmiş'

Arıklı, Semerkand Bildirisi'nin hazırlanış sürecinde, özellikle Kıbrıs konusundaki bazı ifadelerin gizlendiğini ve yuvarlak biçimde kaleme alındığını belirtti. Bu ifadelerle hem ilgili devlet başkanlarının dikkatinden hem de kamuoyunun tepkisinden kaçılmaya çalışıldığını vurguladı. Arıklı şu açıklamada bulundu:

'Mesela Kıbrıs'la ilgili tüm uluslararası metinlerde 'BM'nin Kıbrıs'la ilgili almış olduğu kararlara bağlıyız' ifadeleri yer alırken, burada 'Kıbrıs' kelimesi dahi geçmeden sadece 'BM'nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlıyız' denmiştir. Konuştuğum tek bir kişi bile bu kararların ne anlama geldiğini bilmiyordu. Türkiye'de dahi bir araştırma yapılsa, 1000 kişiden 5'i bu kararları tanımaz.'

'Sonuç Değişmez, Esasa Geçelim'

Arıklı, bu teknik ayrıntıların sonucu değiştirmeyeceğini vurgulayarak esas meseleye dikkat çekti. Türk Cumhuriyetleri'nin Semerkand Zirvesi sonrasında Güney Kıbrıs'ı 'Kıbrıs Cumhuriyeti' olarak tanımadıklarını ifade eden Arıklı, bu ülkelerin Güney Kıbrıs'ı çok daha önce tanıdıklarını belirtti:

Azerbaycan: 2 Nisan 1992

Kırgızistan: 20 Şubat 1992

Kazakistan: 2 Nisan 1992

Özbekistan: 30 Mayıs 1997

Türkmenistan: 13 Kasım 2007

Güney Kıbrıs'ın ise Türk devletlerini ilk tanıyan ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Arıklı, 24 Aralık 1991'de Azerbaycan'ı, 1992'de Kırgızistan ve Kazakistan'ı, 1997'de Özbekistan'ı ve 2007'de Türkmenistan'ı tanıdığını söyledi.

'KKTC'yi Gözlemci Üye Olarak Kabul Ettiler'

Arıklı, Türk Devletleri'nin Güney Kıbrıs'ı resmi olarak tanımalarına rağmen uzun süre bu ülke ile diplomatik ilişki kurmadıklarını, elçilik açmadıklarını ve 11 Kasım 2022 tarihinde KKTC'yi gözlemci üye olarak TDT'ye kabul ettiklerini hatırlattı.

'AB Rumların ve Yunanistan'ın Oyuncağı'

Avrupa Birliği'nin uzun süredir Orta Asya ülkeleriyle yakınlaşma çabası içinde olduğunu belirten Arıklı, Ukrayna Savaşı sonrası Rusya'nın enerji kaynaklarını silah olarak kullanmasının AB'yi ciddi şekilde zorladığını ifade etti. AB'nin, Orta Asya Cumhuriyetleriyle doğrudan temas kurmak ve enerji kaynaklarına erişim sağlamak istediğini kaydeden Arıklı, AB'nin Rumlar ve Yunanistan'ın etkisi altında olduğunu vurguladı:

'AB, bu ülkeleri stratejik ortak olarak kazanmak istiyor ancak Rum-Yunan ipoteği nedeniyle, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini, bu nedenle KKTC'den uzak durmaları gerektiğini dayatıyor.'

'AB'nin 12 Milyar Avroluk Teklifi'

Arıklı, Çin ve Rusya'nın baskısı altında kalan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin, AB'nin stratejik ortaklık teklifini kabul etmek zorunda kaldığını söyledi. Çin'in tarihi İpek Yolu projesi için 27 milyar dolarlık kaynak ayırdığını, ancak bu durumun bölge ülkelerinde Çin'in yayılmacı politikasına dair endişeleri artırdığını ifade etti. AB'nin bu endişeleri görüp 12 milyar avroluk kaynakla kapılarını çaldığını belirten Arıklı, Orta Asya ülkelerinin kendi gelecekleri için bu fırsatı değerlendirdiğini dile getirdi.

'KKTC'yi Tanımaya Engel Değil'

Arıklı, Türk Cumhuriyetlerinin Güney Kıbrıs'ı tanımalarının, gelecekte KKTC'yi tanımalarına engel teşkil etmediğini belirterek, Kırgızistan Dışişleri'nden bir yetkilinin şu sözlerini aktardı:

'Erhan Bey, lütfen buna kafayı takmayın. Siz iki devletli çözüm diyorsunuz. Türk Cumhuriyetlerinin bazılarının bu iki devletten birini tanımaları, diğerini tanımalarına engel değil. Yeter ki şartlar olgunlaşsın.'

'Türkiye de Bu Gerçekleri Biliyor'

Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk Dışişleri'nin bu gelişmeleri çok iyi bildiğini, bu yüzden Semerkand Zirvesi Bildirisi'ne tepki göstermediğini belirtti. Türkiye'nin tek başına Orta Asya ülkelerini Rusya ve Çin'e karşı koruyamayacağını ifade eden Arıklı, Avrupa Birliği'nin stratejik ortak olarak bölgede varlık göstermesinin olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.

'Zaman Türkiye'nin Lehine İşliyor'

Sözlerini umut dolu bir mesajla tamamlayan Arıklı, 'AB güvenliği açısından yakında Türkiye'nin kapısını çalacak. Zaman bizim lehimize işliyor. Yeter ki sabırlı olalım.' dedi.

Hoton Haber Ajansı

Bakmadan Geçme