Akşener İstifaları Değerlendirdi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, hayvan haklarının korunmasıyla ilgili, 'Hayvanların yaşam hakkını savunmayı, medeni dünyanın bir gereği olarak görüyorum. Ülkemizin dört bir yanından, hayvanlarla ilgili gelen haberlere gözyaşı döküyoruz. Bu acı tabloya son vermek elimizde. Allah'ın yarattığı tüm canları koruyup, kollamanın, ilahi bir görev olduğunu bilerek, gücüm yettiğince mücadele ediyorum, etmeye devam edeceğim' dedi.
Akşener, ülkede geçim sıkıntısı yaşandığını, her geçen gün işsiz sayısının arttığını, faiz oranlarının yüksek olduğunu söyledi. Akşener, 'Gelişmiş ekonomilerde, sıfıra yakın faiz oranlarının olduğu bir dönemde, yüzde 12,5 faiz ülkemiz için kabul edilebilir bir oran değil' dedi.
'İSTİFA TEK TARAFLI BİR İRADE BEYANIDIR'
Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akşener, partisinde yaşanan milletvekili istifalarının ardından yeni istifaların gelebileceğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, 'Benim böyle bir bilgim yok. Bilgiyi veren gazete ve TV kanalları, bazı şeyleri biliyor demek ki. Bize söylerlerse biz de biliriz. Benim prensip olarak istifa eden ister milletvekili olsun ister sade bir üyemiz olsun, bu istifa sebebiyle canım yanar, çok üzülürüm; ama bugüne kadar istifa etmiş hiçbir arkadaşımızın aleyhinde tek bir cümle kelimem olmadı. Çünkü istifa tek taraflı bir irade beyanıdır' diye konuştu.
'İFTİRA KÖTÜ BİR ŞEYDİR'
Akşener, insanların bir siyasi organizasyonun içinde yer almaktan vazgeçebileceğini, bunu saygı ile karşılamak zorunda olduklarını vurgulayarak, şöyle dedi:
'Ben de hep öyle karşıladım. Ama bu kararlarına, koskocaman bir camiayı, yöneticileri, seçmeni, teşkilatları töhmet altında bırakacak ve gerçekten haksız temelsiz ve çok insafsız gerekçeler ortaya konduğu zaman da o insanın canını yakar. İftira kötü bir şeydir. 1997'yi yaşamış bir insanım. DYP'de de bir parmak düğmeye basmıştı, öyle şeyler yaşanmıştı. Türkiye'de o gün o düğmeye basan parmakların bugün ne düşündüğünü çok merak ediyorum. Sizin söylediğinize göre demek ki, gazeteler bazı TV kanalları bu işlerle ilgili bilgi sahibi. Bilgi sahibi olmanın da bir manası ve anlamı vardır. Bunların normal karşılanması tarafımızdan mümkün değil. İstifalardan bahsetmiyorum. İstifaların gerekçesinden söz ediyorum. Bunların tamamına seçmen karar verecektir. Hep beraber göreceğiz. 1997'de yaşananların Türkiye'ye bugün maliyetini umarım o düğmeye basan parmaklar bugün görüp hayıflanıyordur.'